GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
15 Haziran 2011 Çarşamba

Hesap ortada!

Hesap uzmanından hesap sorulur mu? Bu CHP’liler soruyor.
Seçim süreci boyunca meydanlarda ‘Ben hesap uzmanıyım. Benim adım Kemal’ diye dolaşan Kılıçdaroğlu’ndan hesap sormaya kalkıyorlar.
Bakın şu densizlere…
Adam ağzıyla söylüyor işte. O bir hesap uzmanı. O zaman hesaba bir bakalım.
Ne diyor Hesap Uzmanı Kemal Kılıçdaroğlu?
12 Eylül’den sonra CHP’nin en yüksek oyunu aldım. Yani son 31 yılın en başarılı ismi benim’ diyor. Zaten ne geldiyse başına sözü ‘ben’ diyerek başlamasından geldiğini unutuyor. Benim adım Kemal, ben Kemal Kılıçdaroğlu…
Unuttuğu bir şey daha var. O da CHP’nin 12 Eylül’de kapatıldığı, 1992’de Deniz Baykal tarafından yeniden kurulduğu… Yani hesap hatası var, hesap hatası…
Başka ne diyor Hesap Uzmanı Kemal!
Oy oranını arttırdım. Ne kadar arttırmış? 2,5 puan. 2009 seçimlerinin partilerin oyunu yansıtan ‘il genel meclis’ verilerinde yüzde 23’ü geçen CHP bu kez yüzde 25’i geçmiş.
İşte buna ‘başarı’ diyor Hesap Uzmanı Kemal! Dahası ‘başarı’ diye yutturmaya çalışıyor. Tabi ki yersen! Efendim 2007’de yüzde 20 alınmıştı, falan, filan…
Geçiniz efendim.
Ona bakarsanız 12 Eylül 2010 referandumunda da yüzde 42’lik ‘hayır’ cephesinin en az yüzde 35’ini yönetmişti. Eylül’den itibaren bakıldığında CHP’nin oyları 10 puan düşmüş. Yani yüzde 30 düşüş görünüyor.
Baykal’ın bıraktığı süreçte yapılan kamuoyu yoklamaları yüzde 28’i gösteriyor, Kılıçdaroğlu’nun ‘Gandi’ olduğu henüz Hesap Uzmanı olmadığı dönemdeki oyu ise taraflı/tarafsız herkese göre yüzde 30’un üzeriydi.
Bugün gelinen nokta Hesap Uzmanı Kemal’e göre başarı olabilir ama kesin bir hüsran, açık bir hezimettir. Eminim ki Kılıçdaroğlu’nun da dili böyle söylüyor. Yüreği, beyni farklı konuşuyor.
Devam edelim. Hesap Uzmanı Kemal’in son hesabına bakalım.
Efendim, CHP’nin vekil sayısı arttı.
Ne kadar arttı. 2007’de 112 vekil çıkarmış, 2011’de 135.
Bir okurum yorum yapmış. Bu hızla giderse CHP 2027 seçimlerinde ‘tek başına’ iktidar sayısı olan 276’yı geçiyor’ demiş. Okur haklı.
Hesap Uzmanı Kemal’in bir hesap hatası da burada var.
CHP’ye YSK piyangosu çıktığını atlıyor olmalı. Ya da atlatmaya çalışıyor. Nedir bu YSK piyangosu? CHP’nin olmadığı vekil çıkaramadığı illerin vekil sayısını seçimden kısa süre önce düşürerek nüfusu artan illere yani Batı illeri ve Büyükşehirlere kaydırılmıştır.
Yani İstanbul’un, İzmir’in, Ankara’nın vekil sayıları artmış, CHP de kentlerdeki varlığı sayesinde bu artıştan nemalanmıştır. 2,5’lik oy artışıyla 25 vekil fazladan çıkarmıştır.
Hepsi bu. Sizce de küçük bir hesap hatası yok mu ortada?
Bu hesap doğruysa vekil sayısını 335’ten 326’ya düşüren AK Parti başarısız mı olmuştur?
Vekil sayısını 19’dan 36’ya çıkaran BDP’ye ne demelidir o zaman?
*
Ve bir hesap hatası daha… 3 milyon yeni seçmen kazandırdık partiye dedi Hesap Uzmanı.
Yine hesapta bir yanlış yaptı. Evet, kesinlikle doğru… CHP’ye 2007 seçimlerine göre 3 milyon yeni seçmen geldi. Partinin oyu 7 milyondan 10 milyona çıktı.
Peki 2007’den bu yana Türkiye’nin seçmen sayısının 10 milyon artmış olmasına sadece 5 milyon yeni seçmen kaydının yapılmış olmasına ne diyeceksiniz?
Adrese dayalı sisteme geçilmesi ve yeni seçmenlerden oluşan 10 milyon oyun 3 milyonunu ‘yani yüzde 27’sini’ almak hangi hesaba göre başarı oluyor ki.
O zaman AKP’nin 5 milyon oy artışını ayakta alkışlaması lazım değil mi Hesap Uzmanı Kemal’in? Yani hesap ortada… Ne diye dokunur bir oy artışı ne de gerçek anlamda vekil artışı söz konusu… CHP aynı tas aynı hamam… Göz göre göre sözler veriliyor. Anlamlı oy artışı yapamazsam giderim, yüzde 40 alamazsam bırakırım deniliyor. Sonra da böyle ulu orta kıvırtılıyor.  Gel de Salih Memecan’a hak verme!
Küçük bir hesap hatası daha… ‘Altı ayda bu kadar olur, ne bekliyordunuz ki?’
Nasıl, 6 ay mı? Sanıyorum Kılıçdaroğlu kendisini Aralık kurultayından itibaren ‘genel başkan’ sayıyor. 13 aylık genel başkan olduğunu ya unutuyor ya bizi uyutmaya çalışıyor.
*
Tabi ki yanlış hesabın Bağdat’tan döneceğini biliyoruz. ‘Keser döner, sap döner. Gün gelir hesap döner’ diyenler vardı aylar öncesinden… Tek hesap hatası bunlar da değildi. Doğu/Güneydoğu’dan oy hesabı yapıldı.
Hakkâri’de Türk bayraksız miting yapıldı, Habur’dakilerin avukatı vekil…
 Ne mi oldu? MHP’den sonra 4. parti. Yüzde 0,9 oy aldı. Diyarbakır’da da öyle Mardin’de de… 2007’ye göre tek bir oy artışı yok! Dedik ama dinletemedik. ‘Kürt seçmen ya diline ya dinine oy veriyor’ diye… Verilen o tavizler Batı’da oyları çökertti. Koskoca Türkiye haritasında CHP’yi 3-5 ile sıkıştırdı. Baykal döneminde hiç olmazsa sahil partisiydi CHP.
Şimdi o da kalmadı.
Dediler ki 10 milyon Alevi yurttaş ‘tulum’ oy verecek. Fethullah Gülen’e selam gönderildi oy için… Demirel’den yardım istendi, DP’li adaylar CHP bünyesine şırınga edildi.
Dediler ki Önder Sav’dan kurtul 5 puan alırsın. Baykal’ı tasfiye et 2 puan daha… Laiklik, Atatürk, Cumhuriyet kelimelerini ağzına bile almazsan 2 puan daha…
12 milyon yoksul, 9 milyon emekli, 10 milyon engelli, 3 milyon taşeron işçisi…
Milyonlarca genç ve çocuk!
Olmadı, olmadı, olmadı.  Siyasetin matematiği tutmadı.
Bu hesaba göre Yeni CHP kadrosunun 20 milyon oya ulaşması işten bile değildi! Nasrettin Hoca’nın ‘kedi-ciğer’ denkleminde olduğu gibi… Kedi buradaysa ciğer nerede sorusu yanıtsız kaldı. Oysaki biz demiştik. ‘Dimyat’a pirince gidiyorsunuz, evdeki bulgura mukayyet olun’ diye uyarmıştık. Eldeki kuşu korumadan/kilitlemeden daldaki kuşa niyetlenmeyin’ demiştik. İnanıyorum ki bugün Kemal Kılıçdaroğlu da pişmandır. Parti içinde bu kadar kan döktüğüne de pişmandır etrafındakilerin gazına gelip bugün yutamayacağı demeçler verdiğine de pişmandır.
Deseydi ki, ‘Yeni CHP uzun soluklu bir harekettir. Bana 3-5 yıl müsaade edin, sabredin’
Eyvallah derdi herkes. Ama demedi. Ya ne dedi?
Anlamlı bir oy artışı sağlayamazsam giderim. Yüzde 30’un altı başarısızlıktır. Yüzde 42 hedefliyorum. Falan, filan… Hedefi büyük gösterince sonuç dağ fare doğurdu oluyor ne yazık ki.
İşte size hesap! Halep oradaysa arşın burada…
Bence bugünden tezi yok Kılıçdaroğlu istifa etsini. Etsin ki CHP tarihi onu sözünün eri bir genel başkan olarak yazsın. Yok, Baykal’ın tüzüğüne sarılıp, ‘nasılsa deviremezler, imzayı bulamazlar’ diye düşünürse fena yanılır. Örgüt yürürse ortada ne tüzük kalır ne de koltuk!
İşte o zaman ‘eski’ değil ‘devrik’ genel başkan olur hesap uzmanı Kemal!
Bari bu kez hesabı şaşırmasa bari…
Diyorlar ki Gürsel Tekin ikna etmiş Kılıçdaroğlu’nu seçim gecesi… ‘Parti elimizde diyerek istifadan döndürmüş. Tüzüğü hatırlatıp yüzde 51 imzayı toplayamazlar’ demiş.
Parti ellerinde olabilir.
Ama kamuoyu değil artık. Kılıçdaroğlu markasını bir yılda eskittiler. Tepe tepe kullanıp, yanlış yönlendirmek suretiyle kendi kişisel amaçlarına alet ettiler. CHP’nin iktidar ya da iktidar ortağı olma fırsatını teptiler. Acemi askerler gibi hedefi tutturamadılar her attıkları karavanaya gitti.

Ne yazık ki durum bundan ibaret.