GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
12 Eylül 2009 Cumartesi

CHP’’de İl Başkanı kim olur’…

Bugünlerde bazı basın kuruluşlarının da üzerinde ağırlıkta durduğu soru bu. Ancak söz konusu basın kuruluşunun etkin bir yöneticisinin Mustafa Sarıgül’’ün partileştirmeye çalıştığı hareketin geçici İzmir yönetiminde görev aldığı düşünülürse, neden böyle bir konunun üzerinde durulduğu anlaşılıyor.’¶
CHP’’de İl Başkanı kim olsun?
Bu soru şu anda yanıtlanamayacak kadar derin. En azından anketlerle yanıt aranmayacak kadar ağır’…
Çünkü, kongre süreci başlamamış bir partiden söz ediyoruz.
En azından henüz başlamamış.
Ve bu sorunun muhatabı çoğunlukla halk olmamıştır.
İl Başkanı kim olsun, belediye başkanı kim olsun, milletvekili kim olsun?
Yıllardır ön seçim yapmayan bir parti CHP’’den söz ediyoruz. Bırakın bir gazetenin internet ortamında yaptığı ankete göre il başkanı atamayı, delegesine bile sormayan bir parti CHP.  
 
Ve bu soruyu şu anda yanıtlayacak tek bir isim var. O da Deniz Baykal.
Sanıyorum Kemal Karataş’’ın il başkanı oluş sürecini hatırlatmakta yarar var birilerine. Deniz Baykal istemiş, Önder Sav ve ekibi istemeden de olsa 490 delegeden imza toplayıp Karataş’’ın eline tutuşturmuştu.
Sav ekibi istese, Karataş’’ı kongre salonunda bile okey dışarı atabilir, aday olmak için imza savaşı veren öz torun Enver Öktem’’i ya da şu anda Karabağlar Belediye Başkanı olan Sıtkı Kürüm’’ü il başkanı seçtirebilirdi.
Ama Baykal istemiş, onlar da ’‘Peki’’ genel başkanım demek zorunda kalmışlardı.
Yine de son sözü Sav ekibi söylemişti, ’‘Peki genel başkanım’’ diyerek’…
Ama ya seçtirdikleri kişi kongre salonunda görevden alınır ya da yerel seçimde Karabağlar, Gaziemir ve Çiğli’’de aday belirleyip, onlarca ekip üyesini meclis üyesi seçtirme şansı bulamazlardı.
Sav ekibi o süreçteki sadakatinin karşılığını almış ama zoraki il başkanı yaptığı Karataş’’ı da belediye başkanı olmak üzereyken düşürerek geç de olsa hesabı görmüşlerdi.
Çünkü delege seçimlerinin tartışmasız galibiydiler’…Deniz Baykal’’ın işareti/talimatı o kadar etki oldu ki, Genel Sekreter Sav, İzmir’’e bir önceki dönem milletvekili olarak gönderdiği Ankara ekibinin önemli yapı taşlarından Enver Öktem’’i bile satmak, daha doğrusu yarı yolda bırakmak zorunda kaldı.
Yani öz torununu tanımadı Baykal’’ın talimatı üzerine.
 
Yine aynısı olacak? Deniz Baykal işaret edecek, önümüzdeki genel seçimde vekillik beklentisi olan örgütün ağır topları ve de onlara bağlı hafif toplar, tıpış tıpış Baykal’’ın dediğini yapacak.
Peki bu konjonktürde Baykal kimi ister? Kimi işaret eder? Bence soru bu. Anket yapılacaksa soru bu olmalıydı?
Sizce Baykal İzmir’’e il başkanı olarak kimi işaret eder?
Ben yanıt vereyim. Son İzmir programında kimi işaret ettiyse onu’… Swiss Otel’’deki örgüt-belediye başkanları toplantısında, Ödemiş ve Kiraz’’da kimi işaret buyurduysa onu’…
Ve Baykal bu kez doğru bir adresi gösteriyor bana göre.
Yani Rıfat Nalbantoğlu’’nu’…
 
CHP içindeki hiçbir ekip ya da yapının doğrudan adamı olmayan, kimseye doğrudan cephe almayan bir il başkanı Nalbantoğlu’…
Altı aylık görev süresinde önce seçim sürecini doğru yönetti. Ardından yaptığı birbirinden anlamlı organizasyonlarla, birbirlerine selam vermekten imtina eden ekip üyelerini yan yana getirip, aynı fotoğraf karesinin içine sokmayı başardı.
Önce emektar/eski il başkanlarını, ardından tüm belediye başkanlarını, sonrasında ilçe başkanlarını, milletvekillerini ve de 5 yıldır yapılamayan İl Danışma Meclisi’’ni topladı Nalbantoğlu.
Geçmişte il başkanına kılıç çeken/açıktan istifaya davet eden, boykot eden ilçe başkanları vardı. Alaattin Yüksel, Selçuk Ayhan ve de Kemal Karataş’…
Görev sürelerinin önemli bölümünü muhalif ilçe başkanlarını dizginlemek için harcadılar. Hatta Karataş altı ayı aşkın yönetim kurulunu bile toplayamadı. Disiplin Kurulu’’na söz geçiremedi.
Nalbantoğlu ise herkesle barışık/hiçbir ekibinin adamı olmayan politikasıyla tam ortada duruyor. Önder Sav’’la da iyi geçinmesini biliyor, Aziz Kocaoğlu ile de, Deniz Baykal’’la da’…
Alaattin Yüksel’’in ekipselliği, Selçuk Ayhan’’ın Baykal’’a rağmen seçilmişliği, Karataş’’ın aksi kişiliği, kavgacılığı ekiplerin tamamı tarafından benimsenmesini engelledi. Hatta ekipler kimi il başkanlarına, doğrudan cephe aldı, Yüksel’’i görevden aldırıp, Karataş’’ı başkanlıktan etti.
Nalbantoğlu’’nun tüm örgüte eşit mesafede duruşu İzmir gibi yüzde 60’’a yakın oy potansiyeli bulunan CHP için bulunmaz bir fırsat.
Baykal bu süreçte riske girmeyecek, dere geçerken at değiştirmeyecektir.
O nedenle CHP’’nin İl Başkanı Rıfat Nablantoğlu’’dur. Bu böyle biline’…
Kemal Karataş ise ilginç bir şekilde ilçe ziyaretlerine başladı. Delege seçimleri bile yapılmamışken Karataş’’ın hangi sıfatla böyle bir tura çıktığını ise ayrıca merak ediyorum doğrusu’…
 
Not. Sonraki yazıyı kaçırmayın derim.