GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
17 Haziran 2011 Cuma

CHP’de ‘Gordion Düğümü’nü kim çözer?

CHP’de muhalefet ayaklandı. Yıkıcı bir eleştiriyle yönetime saldırıyorlar. Ağızlarına geleni söylüyorlar. Ancak, hiç inandırıcı değiller.
 
Haddini bilmek bir erdemdir. CHP muhalefeti bu gerçeği unutmuş gibi. Koltuk uğruna kendilerini içine düşürdükleri durum inanılır gibi değil. Hırs, aklın önüne geçmiş... Oysa, CHP’nin soğukkanlı düşünecek siyasetçilere ihtiyacı var.
 
Dikensiz gül bahçesinde ‘ana muhalefet’ günleri bitti. Sosyal demokrat düşünceyi iktidara taşımak için, gerektiğinde başını derde sokmaktan çekinmeyecek bir lider ile yürümek zaruretini görmezden gelemeyiz. Bir dönem kapandı. Bunu anlamaları lazım.
 
Sırf kongrelerde iş görsün diye, partinin yolunu bile bilmeyenleri delege yapan anlayış, parti içi demokrasiden söz ettiği zaman hiç inandırıcı olmuyor.
Sadece kendilerine koşulsuz itaat edecek insanlardan oluşan örgüt dizayn edenler, örgütleri çalışmaz hale getirdikleri yetmiyormuş gibi, o kapıkullarının sırtına basarak yeniden partinin başına geçmeyi planlıyorlar. Umarım başaramazlar. Başarırlarsa, bu defa, CHP gerçekten biter.
 
“CHP’de her şey yolunda!” diyecek kadar iyimser değilim. Elbet de sorunlar var. Değişim sürecinin sancılı olması, beklenmedik bir durum değil.
Can sıkıcı olan, ‘istifa’ çağrısı yapanların derdi başka olduğundan, her şeyi yıkmak üzere saldırıya geçmiş olmalarıdır.
 
Şu an için, parti politikalarındaki yetersizlikler, eksiklikler, seçim çalışmalarında yaşanan sıkıntılar konuşulamamaktadır. Yıkıcı eleştiri, yapıcı eleştirinin önünü kesmiş, itirazcılar yeniden ortalığa saçılmıştır.
Böyle mi olmalıydı! Gönül isterdi ki, deneyimli siyasetçiler, koltuk derdine düşmek yerine, Parti’de sosyal demokrasi fikrini geliştirecek katkılar yapsınlar.
 
Türkiye’nin sosyal demokrat politikalar üretecek bir siyasal partiye şiddetle ihtiyacı var. Önümüzdeki dönemde sosyal demokrat düşüncenin iktidara gelmesi, yakın ihtimal. CHP, bu boşluğu dolduramazsa, sıradan küçük bir partiye dönüşür.
 
CHP’yi geniş halk kitleleriyle buluşturacak programın eksiklerinin tartışılması ve örgütlerin yeni siyaset anlayışına göre hazırlanması için yola koyulacak iken, bir kavganın ayak seslerini duymak pek hoş olmasa gerek.
Kısır çekişmeler, kavgadan beslenenlerin adrenalin ihtiyacına yanıt verebilir ama halkın hiçbir ihtiyacına yanıt vermeyeceği çok açık.
 
Türkiye yeni bir dönüşümün eşiğinde. Bu durumdan hoşnut olmayabilirsiniz, ama bu gidişle, değişim rüzgarının hepimizi önüne katıp sürükleyeceğinden emin olabilirsiniz. Sürüklenmek istemiyorsanız, değişimi yöneteceksiniz. Direnmek ve itirazın yararı yok.
 
Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının tam olarak yapmak istediği şey, bu değişimi yönetmektir. Değişen Türkiye’nin yaşam standartlarına sosyal demokrasi fikrini katmak ve rahat bir nefes almamızı sağlamaktır.

Kürt milliyetçiliğinin ve iktidara ortak din guruplarının baskıları, toplumun bütün alanlarında sürerken; dahası, toplumun %70’inin siyasal tercihlerini sağ partilerden yana yaptığı bilinirken; %26’lık desteği küçümsemek, iyi niyetle bağdaşmaz.
 
Örgütleri düğümleyip CHP’yi duvara yaslamak isteyen muhalefet şunu anlamıyor; Kemal Kılıçdaroğlu bu “Gordion Düğümü”nü çözer.