CHP’deki yenileşme hareketinin başarı kriterini salt oy oranı olarak gören anlayış, sayın Kılıçdaroğlu’na istifa çağrılarını başlattı bile…
İstifa çağrısı, kurultay toplamak ve benzeri muhalefet yöntemleri hızla devreye sokuluyor.
Parti içinde demokrasi işliyorsa, elbet de eleştiri ve muhalefetin olması gerekir. Eleştiri mekanizmalarını doğru çalıştıran bir örgüt partiyi büyütür. Bunu anlamak mümkün.
Fakat, eleştirinin yüzeyselliğini anlamakta zorlanıyorum.
Akşamdan sabaha bir fikri iktidara taşımak, demokrasilerde pek olacak şey değil. Genellikle yüreği sağda atan toplumun, bir yıl içinde sosyal demokrat düşünceyi kavrayıp benimsemesini beklemek, hakkaniyet ile bağdaşmaz.
Hedef, önce CHP’yi, ardından ülkeyi sosyal demokrasi fikri ile buluşturmak ise; sorulacak soruların ve eleştirinin temelinde sosyal demokrat ideoloji olmalı.
“Sosyal demokratlar, nasıl bir Türkiye vaat ediyor?” Ben şahsen bu sorunun yanıtını merak ediyorum. Benim gibi milyonlarca insanın da bu yanıtı merak ettiğini tahmin etmek zor değil.
Üretim, sağlık, eğitim, sosyal güvenlik ve ulusal güvenlik; işte bu beş temel konuda sosyal demokratlar nasıl düşünüyor, toplumun bilmesi gerekir.
Türk Aydınlanmasını başlatan siyasal hareket olmak onurunu taşıyan CHP, bu zorlu yolun yeni aşamasına tekabül eden demokrasi ve özgürlük dönemine açılan yolları konuşmak yerine parti içi iktidar kavgası yaparsa, bu defa gerçekten oy kaybeder.
Toplumun özlemi, değişen dünyanın koşullarını doğru okuyan, değişimi yönetme yeterliliğine sahip bir kimlik sergileyen CHP’dir.
AKP’nin %50 ile yeniden iktidar olması, ülkenin can yakıcı sorunlarını çözmeye yetmeyecek. Siyasette yaşanan kısa süreli bahar havası kimseyi yanıltmasın. Son derece çetrefil sorunlar kapıda.
CHP, içe dönük tartışmaları olması gereken dozda tutup, ülke sorunları için öngördüğü çözümleri konuşmalı, toplumla paylaşmalı.
Kürt sorunu ve Kürt milliyetçilerinin talepleri herkesin aklını karıştırmış durumda.
Anayasa yapılırken ilkeler üzerinde mutabakat nasıl sağlanacak, konuşmak gerek.
Konsensüs sağlanarak oluşturulacak yeni anayasa metni, bozulan toplumsal mutabakatı sağlamak için önemli bir imkan olarak önümüzde duruyor.
Bezdirici kavgalarla yitirilecek zaman yok.
Her ne kadar programında yazıyorsa da, CHP’nin sosyal demokrat düşünceye kapılarını açması çok yeni. Geçiş sürecinin sarsıntıları doğal karşılanmalı.
Tam anlamıyla sosyal demokrat bir program henüz oluşmuş değil. Zamana ihtiyaç var.
Sonuç olarak, %26 oy oranını, yönetimi değiştirecek bir fırsat gibi görenlerin amaçlarına ulaşması çok zor. Onları yeni hüsranlar bekliyor.
Bütün eksikliklerine, yetersizliklerine karşın, sosyal demokrasiye gönül verenlerin elindeki en iyi şeydir, yeniden yapılanan CHP.
CHP’de sosyal demokrasi fikrini geliştirmek, mükemmel hale getirmek, partililerin başat görevi olmalı.