“Bize iman veriyor hür vatanın hür sesi… Ebediyen var olsun İzmir Atatürk Lisesi”
Güftesi Sıddık Sevgel’e, bestesi Atatürk Lisesi mezunlarından…
Değerli bestekâr Adnan Saygun’a ait …
Atatürk Lisesi marşı ile giriyorum 134 yıllık abide kapıdan içeri…
***
Cumhuriyet öncesi dönemden itibaren yetiştirdiği Osmanlı dönemi aydınları ile…
Türk eğitim hayatına büyük damga vurmuş olan İzmir Atatürk Lisesi (Izmir İdadisi 1888)
Kurtuluş mücadelesinde, ölümü göze alarak cepheye koşan son sınıf öğrencilerinin ardından…
İki yıl mezun veremeyişi ile…
Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarından bir daha geri dönmeyen şehit / gazi öğretmen ve öğrencileri ile…
“Gazi” unvanını fazlası ile hak etmiş kadim bir eserdir…
“Kadim” kelimesinin içeriğinde yer alan… “Sürekli ve ezeli” manasını üzerinde taşıyan…
Şehrimizin önemli kültür miraslarından biri olan İzmir Atatürk Lisesi‘nin…
Ülke tarihine yön vermiş, Cumhuriyet dönemi ilerlemelerinde büyük katkılar sağlamış…
İki Başbakan, Bakanlar, Genelkurmay Başkanı…
Bir çok diplomat, sanatçı, bilim adamı, sanayici, işadamı, yazar ve şair isimleri…
Bu köklü okulun mezunları arasında gururla yer alır.
***
134 yıldır… İzmir’in ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitiminin medar-ı iftiharı olan…
Türkiye’deki tarihi 100 lise arasında yer alan asırlık çınar İzmir Atatürk Lisesinin…
Her yıl Mayıs ayında gerçekleşen geleneksel pilav gününde…
Ben de…Tüm öğretmenlerinin, mezunlarının ve öğrencilerinin…
Mensubu olmaktan duydukları gurur ve aidiyet duyguları içindeydim…
İzmir Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı (1986) yönetim kurulunun özverili çalışmaları ve önemli katkıları ile…
İAL Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sn. İhsan Tutum’un önderliğinde…
2012 yılında… Büyük emek ve titiz arşiv çalışmaları ile meydana getirilmiş olan…
Ve 2017 yılından itibaren de… İzmir İl Milli Eğitim Tarihi Müzesi unvanı ile anılan…
“En iyi restorasyon ödülü”nün sahibi olmuş, tarih kokan bu müzeyi…
O muazzam arşiv ve dokümanlarının arasında değişik duygularla dolaşmak…
Adeta dile gelen… O konuşan odaların birinden diğerine geçmek…
Tüm ziyaretçiler gibi… Benim için de adeta geçmişe yapılmış bir yolculuktu…
İzmir Ticaret Borsası’nın, Cumhuriyet öncesi ve sonrası üye kayıtlarında yer alan,
Kuru üzüm ihracatı ile saat ithalatı yapan dedem Burhanzade Ali Vehbi Efendi’nin…
O zamanki adıyla İzmir Mekteb-i İdadi kuruluşunda okula hediye ettiği…
Ve bir eşini geleceğe yadigar olması için evimde özenle muhafaza ettiğim…
Regulatör marka duvar saati ile… O müthiş atmosferde karşılaşmak…
Dokuzu beş geçeyi gösteren akrep ve yelkovanının… O derin sessizliğinde düşünmek…
Aile büyüğümüz… Okulun kurucusu ve ilk müdürü Burhanzade Abdurrahman (Özbelge)nin ayak izlerini takip etmek…
Bu paha biçilmez zaman yolculuğunun… En kıymetli anısı oldu benim için.
***
İzmir İl Milli Eğitim Tarihi Müzesinde sergilenen her bir dökümanın ibretlik hikayeleri ile…
Anlatılmaz bir ruh hali içinde geçmişe yapılan bu muazzam yolculukta…
Zihnim… 14 Mayıs tarihinin hatırlattıkları ile biteviye meşguldü…
Yunan savaş gemilerinin dumanını savura savura İzmir limanına yaklaşmakta olduğu haberini alan…
Gazeteci Hasan Tahsin ile İzmir Mekteb-i Sultani hocalarından Mustafa Necati ve arkadaşlarının
Konak’taki İzmir Mekteb-i Sultani’de yaptıkları heyecanlı toplantılar sonrasında…
“Teslim olmayacağız, ayaktayız” nidaları ile Maşatlık’ta düzenledikleri mitingin hemen ertesi gününde…
15 Mayıs 1919 sabah saatlerinde… İzmir semalarını koskoca bir kara bulut kaplamıştı.
İzmir limanında sıralanmış Amerikan, İngiliz, Fransız savaş gemilerinin desteği ile…
Yunan savaş gemilerinin büyük bir cüretkarlıkla İzmir rıhtımına yanaşması…
Yunan askerlerinin karaya ayak basması ile başlayan Yunan işgali…
Ve… Bu işgale ilk kurşunu sıkarak, milli mücadeleyi başlatan ve oracıkta şehit olan…
“Hasan Tahsin” mahlası ile kaleme aldığı, ülke tarihine yön veren yazılarının…
En sonuncusunu ve en anlamlısını kanı ile yazan… Osman Nevres…
Ve… 19 Mayıs 1919…
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Bandırma vapuru ile Samsun’a çıkışı…
Tüm yurtta işgâl kuvvetlerine karşı yaşanan direniş ve üç buçuk yıla yakın süren işgal yılları…
Acıların her türlüsüne şahitlik etmiş o muhteşem neslin vatan ve bayrak aşkı…
Birlik ve beraberlik rûhunun galebe çalması ile sonlanan esaret yılları…
Ve bu topraklar üzerinde yeniden inşa edilen Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti…
***
Yakın tarihimizi anlatan bir dönem filmi izlemişçesine duygulanarak gezdiğim…
İzmir Milli Eğitim Tarihi Müzesini… İzmir kent belleğine kazandıran…
Bu güzide eğitim yuvasının rahle-i tedrisatından geçmiş…
İAL Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sn. İhsan Tutum ve Vakıf Yönetim Kurulu Üyelerinin…
Bu kıymetli çalışmaları… Geçmişten geleceğe, yol gösteren bir ışık olarak kalacaktır…
***
Zira… Dünya var olalı bilinen tartışmasız tek gerçek… İnsanların fani olduğudur…
Baki kalan ise, sadece insanlığa bırakılan faydalı eserlerdir...
İdealist insanlar, insanlığa bıraktıkları eserleri ile anılırlar ve anılmalıdırlar...
Bu anlamda… Burhanzade Abdurrahman (Özbelge)… (1858-1908)
Meşrutiyet döneminde… Zamanın gerici düşüncesinin muhalefeti ile mücadele ederek,
Her bir engeli tek tek aşarak, zihnen ve bedenen büyük emekler vererek…
Elli yıllık ömründe… Böylesi bir güzide irfan yuvasını İzmir'e kazandırmış…
Ve… Kent belleğine hiçbir zaman yok olmayacak önemli bir damga vurmuştur.
Meşrûtiyet yıllarından beri yanmakta olan bu eğitim meşalesini ilk ateşleyen…
Bu isimsiz kahramanın ismini… İzmir Atatürk Liseli olmaktan gurur duyan herkesin…
Şehremini dediğimiz… İzmir’in kültür hafızasını emanet ettiğimiz yerel yönetimimizin…
Ve tüm İzmirlilerin… Hafızalarında, tarihi bir veri olarak yer alması temennisi ile…
Geleneksel bir etkinlik gününü daha geride bırakarak…
Cumhuriyet tarihinin nefes aldığı bu anıt binadan ayrılırken …
Coşkulu kutlamaların içinde yer alan… Bugünün gençlerinin coşku ile seslendirdiği…
“Bizim kalbimiz ilim ateşiyle doludur… Bugün tuttuğumuz yol inkılabın yoludur
Biz bağlıyız gönülden sevgili lisemize… Yarının ümitleri genç nesil derler bize”
Nağmeleri… Yıllar yılı göklere yükselerek, zamanın o güçlü hafızasına nakşoluyor…
Ve… Cumhuriyet rüzgarının ferahlatıcı esintisi ile yurdun dört bir yanına yayılıyordu.
***
Hülasa…
Eski bir şiirin dizeleri ile… “Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş” diyerek…
Bu vatana yaptıkları değerli hizmetleri ile…
Gökkubbede bir hoş sada bırakanlara binlerce selam olsun…
Ulu önderimiz M.Kemâl Atatürk ve tüm silah arkadaşları başta olmak üzere…
Bu memleketin varoluş mücadelesinde tarih yazan tüm ecdadımızın…
Aziz hatıralarına duyduğumuz minnet ve saygı ile…
103. yılına gururla eriştiğimiz… 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız
Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığının aydınlığında… Nice yıllarda kutlu olsun.