GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
29 Aralık 2011 Perşembe

BinAli (2) ve CHP’deki gelişmeler

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın İzmir’e gönderilişi her bakımdan olaydı. Olayın AK Parti içindeki siyasi aktör değişimi anlamı taşıdığına dün yer verdik. Bir de CHP boyutu var tabi ki…
AK Parti’nin 8 yıldır İzmir’de izlediği yolu, yöntemi, dili topyekun değiştiren Bakan Yıldırım, açıkladığı 35 projenin de yardımıyla yüzde 37’yi görünce CHP’lilerin bakışı da değişti ona karşı..
Önceleri ‘Ne olacak canım. Biz ne bakanlar gördük. Bu da gelir, alır havasını’ diyenlerin bazılarıyla seçim sonrası yaptığım görüşmede şu espriye çok şahit oldum.
‘Biz bir Ali bekliyorduk. Adam meğerse Binaliymiş’
Her şakanın (esprinin) altında bir gerçek payı olduğu gibi bunda da vardı kuşkusuz.
İki günlük yazının başlığı da 13 Haziran’dan sonraki bu diyalogdan baki…
Ege TV’de yayınlanan röportajın içeriğini okuyanlardanız satır aralarındaki mesajları daha net anlamış olmalısınız. Dünkü yazının ardından yoğun olarak, ‘Binali Yıldırım gerçekten aday mı?’ sorusuyla karşılaştım. Aslında adaylığı hakkında verdiği yanıtın ötesinde çok fazla konuşma fırsatımız olmadı. 
Ama yanıtı da fazla yoruma mahal vermeyecek kadar açıktı:
“İzmirlilerin beni Büyükşehir Belediye Başkanlığına layık görmelerinden onur duyarım. Ama bugün itibariyle ortada seçim de yok, sandık da… O gün gelir, partimiz uygun adayı çıkarır’
Önce İstanbul’da ardından Erzincan’da sonrasında da İzmir’de tam bir görev adamı olduğunu ispatlayan Bakan Yıldırım’ın AK Parti’nin tüzüğü gereği önümüzdeki dönem vekil olmadığı ya da olamayacağı açık. Ama önünde üç en fazla 4 yol var. Ve bu yollardan biri de İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına gidiyor.
Başbakan’ın Cumhurbaşkanı ya da ‘Başkan’ olması halinde Bakan Yıldırım, vekil olmasa da ‘bakan’ olmaya devam edebilir. Bakan olmak için vekillik şartı/şurtu yok.
İkinci olarak yine Başbakan’ın Köşk’e çıkması halinde ‘Başbakanlık’ koltuğuna oturabilir. Çünkü bu potansiyeli taşıyan 3-4 isimden biri de o.
Üçüncüsü belediye başkanlığıdır.
Ama bana sorarsanız belediye başkanlığında da İzmir ikinci tercihi olacaktır. Birinci tercihi İstanbul olur çünkü Bakan Yıldırım’ın…
Nüfusu 30 milyona çıkarılmak istenen, devasa şehir taşı toprağı altın İstanbul!
İzmir’i alan isim olmak elbette önemlidir. Ama İzmir’de AK Parti açısından risk her zaman vardır. Yıldırım’ın da riski sevdiğini hiç sanmıyorum.
***
Ve CHP’deki sürpriz gelişmeler.
Kulislere bomba gibi düşen iddia Cihan Türsen’in il başkanı olacağı yönünde.
Hatta iddia odur ki bu ismi Kılıçdaroğlu’nun masasının üzerine koyan bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu.
Kocaoğlu’nun Ankara turunun ilk gününde CHP Genel Merkezi’ne uğradığı biliniyor. Zahiri neden Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarına gönderdiği ‘Başbakan’a 5 bin liralık tazminat davası’ açın genelgesi…
Kocaoğlu, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na kendisinin de ilçe belediyelerin de Başbakan Erdoğan’a neden dava açamayacaklarını ayrıntılı olarak açıklamış olmalı.
Ki bu gün yapılan başkanlar zirvesinde bu konuya nokta konuldu. İzmirli başkanlar, Başbakan Erdoğan’ın ‘CHP’li belediyeler Alman Vakıfları üzerinden PKK’ya maddi kaynak sağlıyor’ iddiasını Genel Merkez genelgesine rağmen yargıya taşımıyor. Başkanlara sormadan, kimseye danışmadan ‘Başbakan’a dava genelgesi’ yayınlayan genel merkez de böylelikle resmen refüze olmuş oluyor.
Hem de kendi eliyle…
Tabi ki CHP’deki asıl gelişme İl Başkanı Tacettin Bayır’ın koltuğunu ilgilendiriyor. Şubat’ta mahalle seçimleri başlayacak olan CHP’de Bayır’ın görevden alınma ihtimali hiç bu kadar güçlü görünmemişti. Daha önce de pek çok kez hakkında ‘gitti, gidiyor’ söylentileri çıkarılan Bayır’ın koltuğu için düşünülen isim de kentin yakından tanıdığı, Karşıyaka Eski Belediye Başkanı Cihan Türsen…
İddiaya göre bu hamle önceden planlandı. İzmir’de yapılan bir dizi toplantı sonunda pek çok ismin üzerinde duruldu ve nihai olarak Türsen isminde karar kılındı.
Genel Merkezle Bayır’ın gönderilmesi konusunda uzlaştığı söylenen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ‘dava meselesini’ görüşmek için gittiği genel merkezde bu konuyu da gündeme getirdiği belirtiliyor. Kulislere yansıyanlara göre cebinde bir çok isim varmış Kocaoğlu’nun… Aralarında Eski Milletvekili Erdal Karademir’den, Türkan Miçooğulları’na hatta Konak Eski Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’a kadar.
Hatta başka bir iddia Türsen’in ortaya sürüldüğünü ancak atama kararında Tunçağ’ın gönderileceğini söylüyor.
Ne olur, kim gelir bilme şansımız yok.
Açıkçası Kılıçdaroğlu’nun ne yapacağını tahmin etme şansımız da düşük.
Ama Bayır’ın koltuğunun ciddi anlamda sallandığı açık!
Kocaoğlu’nun ‘İl Başkanlığı’ konusuna bu kadar eğilme nedeni tabi ki İzmir’i kasıp kavuran operasyon gündeminde Bayır’ın takındığı ya da takınamadığı tavırlar olabilir.
Büyükşehir’e yönelik Mayıs’taki ilk operasyon sırasında da ‘9. sıradakileri de aradım tebrik ettim’ diyerek neredeyse ‘iyi ki operasyon yaptılar’ demeye getiren Bayır, ikinci operasyonun yapıldığı 22 Kasım’ın sabahında koltuğunun altındaki ‘görevden alınacak ilçe başkanları listesiyle’ Ankara’nın yolunu tutmuştu. İzmir Büyükşehir operasyonunu, gözaltına alınan, tutuklanan bürokratları konuşurken Bayır, parti içi operasyonla meşguldü.
Burada bir nokta ilginç…
Geldiği günden bu yana Karabağlar, Buca ve Ödemiş’i görevden almaya çalışan Tacettin Bayır, bu üç ilçeyi alamadan giderse siyaseten gözü açık gitmiş olacak.
Ve ilginç bir noktada da seçilen isim…
1999’da DSP’den adaylığı direkten (Rahşan Ecevit) dönen Cihan Türsen, uzun yıllar Ege-Koop Danışma Kurulu üyeliğini yapıyordu.
Öte yandan Kocaoğlu-Türsen yakınlığı sadece bu sürece has da değil. 2009 yerel seçimlerinde aday olmasa da ‘gizli Bayraklı adayı’ olduğu bilinen Türsen o süreçte de en büyük desteği Kocaoğlu’ndan almıştı. Rıfat Nalbantoğlu’ndan önce ve sonra da il başkanlığı için yeltenen, Bayır’ın atanması sürecinde de adı il başkanlığı için geçen Türsen, Kocaoğlu’nu, Hüseyin Aslan’ı hatta Alaattin Yüksel’i memnun etmiş olsa da CHP örgütünün üzerinde uzlaşı sağladığı bir isim olma şansı en azından şu aşamada yok.
En azından Türsen’in ismini öne çıkaran yapının Karşıyaka özelinde ‘anti Cevat Durak’ yapısı olduğu biliniyor. Şu sıralar yönetim kurulu listesinin hazırlandığı söylenen Türsen yönetiminde olmasına kesin gözüyle bakılan isimlerden biri de Cevdet Tümtürk… 2004’te SHP’nin Karşıyaka adayı Tümtürk’ün ismi son yerel seçimde AK Parti’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak geçmişti.
Son olarak… Eğer Türsen atanırsa bu atamaya en çok sevinen isim kuşkusuz AK Partili Hüsnü Boztepe’dir. Uzun yıllar Karşıyaka örgütünde anti Baykalcı çizgide siyaset yapan ama ekip şefi Ertuğrul Günay’la birlikte AK Parti’ye koşan Boztepe için AK Parti’de işlerin pek de iyi gittiği söylenemez. Bayraklı’da destek verdiği yapı kongre kaybetti. Ama ilişkilerini koruduğu CHP’de işler AK Parti’ye nazaran daha iyi görünüyor. CHP örgütünün aktif noktalarındaki dost sayısı Türsen, Tümtürk gibi isimlerin de katılmasıyla tavan yapacak olan Boztepe’nin AK Parti ile yollarını ayırması bile beklenebilir bu saatten sonra. Benden söylemesi...