GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ali SÖZER
YAZARLAR
23 Şubat 2012 Perşembe

Ayarlı yazarlar ve işbirlikçiliğin iğrenç keşfi

En demokrat, en özgürlükçü ve hak adalet bilen insan İLKEL İNSANDI. Karnını doyuracak kadar avlanır, doğayı ve diğer insanları kirletmezdi. Tarihin tekerleği döndü. Endüstri uygarlığı iki önemli değeri, yani İNSAN VE DOĞAYI geri dönüşümsüz ve onarılmaz biçimde kirletti. İşbirlikçiliğin keşfi, iğrenç keşifler yapıldı. Cilalanmış sözcüklerle, ikiyüzlülük ve yüzsüzlük maskelenerek servis yapıldı. Bu servise AYARLI YAZARLARIN katkısı da büyük oldu.
 
İnsanlar kendi yurtlarına sığmaz oldular. GÜVERCİN POLİTİKALARI adı altında KARTAL POLİTİKALARI getirildi. Ambalajlarındaki uygarlık söylemleri barbarlık getirdi. Zenginleşmeyi yoksullaştırmadan alan yağmacılık hayata geçti. Ve AÇLIK geldi. İşbirlikçiler ve AYARLI YAZARLAR kolayca suçu doğaya yüklediler: KURAKLIK.
 
Dünya nüfusu 6.9 milyar dolayındadır. Bu nüfusun % 13’ü kronik açlık sınırındadır. Yani bir milyara yakın aç insan var. Diğer yanda, aşırı beslenmeden dolayı 800 bine yakın OBEZ var. Dünyadaki üretilen gıdanın yarısını, dünya nüfusunun % 12 sini oluşturan azınlık tüketiyor. Geriye kalan % 88 ini de kalan nüfusun yarısı tüketiyor.
 
Küreselleşme uğruna, daha güçlü olmak için cennetle cehennemi birleştirmek isteyen bu anlayıştır. Afrikalı düşünür Kenyatta’nın şu sözleri bir öğretidir: “Hıristiyanlar ülkemize geldiklerinde bizim topraklarımız, onların İncil’i vardı. İncil’i elimize verdiler, gözlerimizi kapatıp dua etmemizi istediler. Biz de onlara inandık, gözlerimizi kapayıp beyaz adamın tanrısına yakınlaşmaya çalıştık. Gözlerimizi açtığımızda gördük ki, topraklarımız onların eline geçmiş, bizim elimizde de incil kalmıştı.”
 
Bizim de imzamızın olduğu İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ’nin “İnsanlara sağlıklı yaşaması için yeterli gıda, ev, giysi ve sağlık hizmetlerine sahip olma hakkı”nı tanıyan 25. maddesi askıya alınmıştır. AB üyesi dostlarımız bunu bilerek yapmaktadırlar. Oysa AB 29 ülkeden oluşuyor. Toplamı ABD etmemektedir. Demek ki büyüğün de büyüğü var.
 
Emperyalistlerin ve timsahların en çok benzerliği gözyaşlarındadır. Timsah yediklerini sindirmek için gözyaşı döker. Avını yuttuktan sonra duygulanır, açlığını giderdiği için avına duyduğu minnetin ifadesi olarak gözyaşını döker. Yani HAZ VEREN, TOKLUĞUN ve REHAVETİN GÖZYAŞLARIDIR.