GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ali SÖZER
YAZARLAR
6 Ocak 2012 Cuma

Denizlerin dalgaları büyük olur

Üç deniz; Deniz Gezmiş, Deniz Baykal ve Deniz Bölükbaşı.
 
Erdem ve bilgi ışığı saçan kişiler, yaşadıkları çağın önce gelen kişilikleri olarak dikkati çekerler. Açık yürekli ve gerçeklere aşık kişilerdir. Kendi ülkesinde yaşadıkları çağın kapasitesini aşan düzeyde bilgi ve beceri sahibi olabilirler.
 
Denizlerin deryasında, Deniz Gezmiş bu tanıma uymaktadır. Irmakların denizlere akarken büyüttüğü kavak ağaçlarından kurulan idam sehpasında, bir fidan olarak asılmış, o günden bu yana ırmaklar kirlenmiştir. Ama Deniz hala Deniz’dir.
 
Arkasından Deniz Baykal, kendine güveni sergileyen ve bilgeliğin parıltısında yok edilmek istenmiştir. Bu davranış insanların mayasındaki kendi türlerini yok etme davranışındadır. Çıkar açlıklarını saflık ve cehalet maskesi altında sergileyen şarlatanlar, akortsuz korolarıyla saldırıya geçmişlerdir. Dünyada ve ülkemizde soyu asla tükenmeyecek kuşağın temsilcileri olan şarlatanlar görevlerini başarıyla yaptıklarını sanmaktadırlar.
 
Evet, Deniz’de gemiyi batırmışlardır ama tayfaları bir türlü denizden çıkmamış, sahile varamamışlardı. Çünkü Deniz’in dalgaları büyüktür ve Deniz’e doğrudur. Siyasetin bilgeliği Deniz’in ortasında kalıcı bir ateş olarak yanmaktadır. Zengin siyasi düşünce hazinesi gömülememiştir. Bunu Deniz’lerin deryası bile yutamamıştır. Toplumun ilgi kaynağı hala onun üzerindedir. İhtimal gibi değerlendirilen geri gelmeler yakın gerçeklerdir. Çünkü temiz ırmaklar Deniz’i beslemektedir.
 
Geçmişte büyük politikacı Osman Bölükbaşı, ‘‘ Bu ülke o kadar kirli ki, az suyla temizlenmez. Onun için oğlumun adını Deniz koyuyorum’’ demiştir. Ama Deniz Bölükbaşı nerededir? Babasının sözüne uyarak neyi temizlediği bilinmez.
 
Sonuç olarak, sözüm siyasi bilgelik çeşmesinden az su içenleredir.