GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
23 Ekim 2022 Pazar

Arjantin’de 4 Mevsim İzmir’de bahar…

Konser kendi içinde bir dünyadır. Konser salonu tasarımı, insanları orkestranın öğeleri, yorumları, orkestra şefi, kalabalığın girip, oturup büyük bir huşu içinde konseri dinlemesi, orkestrayı ve orkestra şefini alkışlaması, orkestra şefinin hareketleri, solistler ve tek tek orkestra üyelerinin performansları, alkışlar, bisler, çiçekler, tebessümler, teşekkürler dinleyenlerin yorumları, bütün bunlar ve daha başka ayrıntılar gelişmiş uygarlık ritüelleri, bir uygarlık ayininin parçalarıdır…

Olten Filarmoni’nin 22-23 sezonu açılış konserinde sevgili Fatma Olten ve dostlarımızla çektirdiğimiz hatıra fotoğrafı sonrasında eve doğru huzur içinde dönerken Doğan Kuban Hocamızın bir yere not ettiğim bu sözleri geldi aklıma…

Geçen Çarşamba akşamı kentimizin kültür yaşamının artık ayrılmaz parçası haline gelen Olten Filarmoni’yi Kanarya Adaları turnesi nedeniyle kutladık önce… Sonra destekçilere teşekkür ettik alkışlarımızla. Olten Filarmoni’ye destek vermek bu kentin kültür yaşamını zenginleştirmek demek çünkü.

Ve gerçekten mükemmel bir konser izledik. Maestro İbrahim Yazıcı yönetimindeki orkestramız önce Moldovalı kemancı Rusanda Panfili’ye eşlik etti. Arjantinli besteci Astor Piazzolla'nın 4 Mevsim eserini seslendiren Panfili 1610 yılında üretilmiş bir kemanla çıktı karşımıza… Avusturya'daki özel kayıt stüdyosundan Panfili, çeşitli Hollywood film prodüksiyonları ile işbirliği yapıyor, uluslararası sanatçılar için uzaktan kayıtlar düzenliyor, kendi müziğini besteliyor ve üretiyor.

Arjantin’in başkenti Buenos Aires’in dört mevsimini anlatan eseri, ( Las Cuatro Estaciones Portenas)  Panfili sadece kemanıyla değil vücut diliyle de öyle güzel ifade etti ki dinleyenler büyülendi. Panfili duruşu, yeteneği ve giysisi ile sahnede adeta bahar havası estirdi.

Piazzolla mevsimlerin Yaz notalarını 1965'te bestelemiş, dört yıl beklemiş 1969'da Kış ve ardından 1970'de Bahar ve Sonbahar yazılmış. Piazzolla aslında bu müziği bir kabare grubu için bestelemiş. 90’ların sonlarında Rusyalı sanatçı Leonid Desyatnikov dört parçayı daha geleneksel bir konçerto biçiminde düzenlemiş. Desyatnikov için “zekice davrandı, Piazzolla ve Vivaldi'nin farklı yarım kürelerde yaşadığı gerçeğini hesaba kattı, bu nedenle Piazzolla'nın Yaz’ı Vivaldi'nin Kış’ından parçalar içerir” deniyor.

İbrahim Yazıcı Şefimiz Beethoven’in 7. Senfonisi gibi tüm zamanların en zor eserlerinden birini başarı ile çaldırdı. Fazıl Say’ın “7. senfoni bence başyapıtıdır, en güzel eseridir” dediği Beethoven’in coşku dolu heyecanlı eserini dinledik. Ruhumuza iyi geldi. 

Beethoven 7. Senfonisini neden severim? Sanatçının daha önce desteklediği Napolyon’dan Avrupa'nın kurtulma mücadelesini gerçek savaş sesleri içinde anlatır. 7. Senfoni romantizmi, sevinç ve coşkunluğu ile dinleyiciyi anında etkileyen, büyüleyici bir karaktere sahip… Rahmetli Üner Birkan üstadımız “Hakkıyla seslendirilmesi oldukça zor olan bu eser orkestradan hem büyük güç, heyecan, hem de sürekli bir dakiklik, duyarlılık talep eder” demiş. Bugüne kadar değişik orkestralardan birkaç kez dinlediğim 7. Senfoninin hakkıyla seslendirildiği bir konserdi benim için de…

Eserin prömiyeri, 8 Aralık 1813'te Viyana'da Hanau Savaşı'nda yaralanan askerler için bir yardım konserinde Beethoven'ın kendisi tarafından yönetildi. Bir başka hayran, besteci Richard Wagner’dir. Her bölümünün çok belirgin bir ritmik yapı üzerine kurulmasından dolayı olacak, Richard Wagner 7. Senfoniyi “Dansın Tanrılar katına çıkarılması” olarak nitelemiş.

Olten Filarmoni ve yaptığı tüm etkinliklerle Olten Sanat kentin kendi enerjisinden doğan sanat kurumları. Ve ne güzel görüyoruz ki güzel şehrimizin kültür yaşamında sinerji yaratıyor, önemseniyor, giderek vazgeçilmez oluyor.