GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
15 Haziran 2010 Salı

Ah tosuncuk ah!

Ah tosuncuk ah!
Sen yargılanırken ’‘gazeteciliğinden’’ ötürü’…
Sahip çıkanlardan biriydim İzmir’’den’…
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Macit Sefiloğlu’’nun sana sahip çıkma tavrına sahip çıkan, Sefiloğlu’’nun arkasından yürüyen biri’…
Hani ’‘Yavrucuk’’ diyorsun ya!
’‘Kanatçı’’ diyorsun ya!
Ben de sana ’‘tosuncuk’’ diyorum. İçimden öyle geldi bir anda.
Altında bir neden arama!
Aylardır dolaylı/dolaysız, nedenli/nedensiz yükleniyorsun. Aklınca beni ağına çekmeye, bu ve benzeri türden bir dalaşma ortamı yaratmaya çalışıyorsun.
Ben ise yazmamak için direniyor, seninle aynı seviyeye inmemek için çırpınıyorum.
Ama olmuyor işte.
Direncim buraya kadar.
Çünkü bu kez fena kaşındın.
**
Seninle aramızda sorun olmaması gerekiyor. Aslında yok da. Geçen yıl, egedesonsoz.com’’u kurmadan önce, ’‘yazılarını kullanabilir miyim’’ teklifine aynı sıcaklıkta ’‘evet’’ demişliğim bile var oysa ki.
Senin ağababalarınla sorunum var benim Sinan Kara daha doğrusu senin ağababalarının benimle sorunu var. Benim kimseyle sorunum yok, seninle de yok. Olmayacak da. Ve ağababaların karşıma çıkamadığı için seni kullanıyorlar gazeteci Sinan Kara.
Hem de tepe tepe.  
Bu kentte yeni olduğundan henüz kavrayamadın bunu. Bir gün (seninle işleri bitince) kullanılmış bir peçete gibi kaldırıp atacaklar. Koyacaklar kenara’…
Onlarca meslektaşımıza yaptıkları gibi’…
Göreceksin.
İşte o gün yanında yine ben olacağım.
Merak etme!
Sana dünü hatırlatmayacak, önüne koymayacağım bugün yazdıklarını’…
 
Savcı Sayan’’la röportaj yapıyorsun.
Eyvallah, tebrikler.
Murat Sayan (Savcı Bey’’in kardeşi) senin sitende yazar.
27 Şubat günü (İzmir il kongresi) çıkardığın gazetenin manşetinde Savcı Sayan var.
Yaptığın ankette birinci çıkmış.
Buca’’da ortalığı karıştıran, Bornova’’da yarım asırlık partiliye ’‘Faşist’’ diyen, dar bölge zihniyetiyle hareket edip Ağrı eşrafından bir grupla takılan, belediye koridorlarında adı en sık konuşulan Savcı Sayan’…
İzmir’’de yapılan, dahası tarafından yapılan bir ankette birinci çıkıyor.
Sen de bunu manşete taşıyorsun.
Öncelikle soruyorum.
Bu ankete inanıyor musun?
Eğer inanıyorsan, ’‘hodri meydan’’
Gerçek bir kamuoyu yoklaması yapalım. Savcı Sayan da İzmir’’den milletvekili adayları arasında birinci çıksın.
Ben gazeteciliği o gün bırakacağım.
Senden hiçbir karşılık istemiyorum. Gazetecilik kariyerimi koyuyorum ortaya’…
Aylar sonra röportaj yapıyorsun aynı Sayan’’la’…
Bunu eleştirmeme bozuluyorsun.
Nasıl olacak bu? Hadi anlat.
 
Gelelim ’‘kanatçı’’ Ümit’’e’…
Ticaret yapmak, kuralları içinde ticaret yapmak ne zamandan bu yana suç oldu Gazeteci Sinan Kara’…
Aydın Doğan’’dan söz ederken ’‘Kaportacı’’ demiyor, Mehmet Emin Karamehmet’’ten söz ederken, ’‘bankacı, GSM patronu’’ diyemiyorsan, kuralları içinde yapılan ticareti ağzına sakız etmeyeceksin.
Haddini bileceksin!
Bu biiir!
**
İkincisi; anlıyorum ki senin gazeteciliğin de yarım ey Sinan Kara. Ey tosuncuk!
Eğer biraz araştırsaydın Kanatçı Ümit’’i altındaki müthiş dostluk/dayanışma duygusunu görürdün.
Üzerime kayıtlı olan o mekanın Maliye Eski Bakanı Kemal Unakıtan’’a İzmir’’i dar eden, bu nedenle hem Unakıtan, hem de Başbakan tarafından dava edilen eski bir CHP ilçe başkanına ait olduğunu öğrenirdin.
Ha biraz daha araştırsan ya da bana sorsan şunları da öğrenirdin’…
Davayı kaybeden Unakıtan’’ın özel talimatla, o siyasetçiye ticaret alanını dar ettiğini, Aydın Doğan’’ın yaşadığı gibi ’‘kaşının üzerinde gözün var’’ cezaları yağdırdığını’…
O siyasetçinin de AKP baskısıyla bir gazetedeki yazılarım durdurulduktan sonra bana en yakın dostluğu sergilediğini,
en zor anımda yanımda olduğunu’…
Onun zor anında da benim gönüllü olarak yanında olmak istediğimi’…
Unakıtan baskısından kurtarmak için yasal ticaret alanını üzerime kaydettiğimi’…
8 aydır çalışan mekandan tek bir kuruş almadığımı, almayacağımı’…
Vs’… Vs.
İşte tosuncuk.
Sen de öğrendin. Ağababaların da.
Kanatçı Ümit’’in hikayesi bu. Ne bir devlet kurumuna, ne belediyelere ne de başkalarına ihale yöntemiyle ’‘kanat’’ satmamış, kimseyi silah zoruyla mekanına oturtmamış, çok yakın bir dostumu Apaçilerin elinden kurtarmak için senin gibi zırtapozların eleştirilerini göze alarak adını koymaktan kaçınmamış biriyim ben.
Şimdi sana da soruyorum.
Aynısını bir dostun için sen yapabilir miydin?
Bence sen de yapardın Sinan Kara.
Aslında sen soyadın gibi ’‘kara’’ değilsin. Özünde iyi birisin.
Ama yönlendiriyorlar, kullanıyorlar farkında değilsin. Ama yakında anlayacaksın. Umarım çok geç olmadan anlarsın.
Ve ağababalarına söyle’…
Senin ya da senin gibilerin desteksiz atışları beni yaralamaya yetmez.
Çünkü doğrunun kalesi yıkılmaz. Sarsılır, sallanır ama asla yıkılmaz.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
 
Not: Sevgili okurlar’… Kişisel gibi görünen ama artık dayanılmaz boyutlara ulaşan saldırılara bir karşılık vermem şarttı. Bu nedenle sizlerden özür diliyorum. Bir daha olmayacak’…