GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
19 Temmuz 2019 Cuma

Mesele S-400 değil

Türkiye, silahlanma tercihlerinde rotasını Doğu blokuna çevirdi. Batı’nın bütün uyarı ve baskılarına rağmen, S-400 savunma sisteminin teslimatı başladı.
Doğu-Batı hattında bir yol ayrımını akla getiren bu kritik tercihin şimdiden bazı siyasi ve ekonomik sonuçları ortaya çıkmaya başladı.

Şurası muhakkak ki mesele S-400 savunma sisteminin alınmasından ibaret değil. Sıradan ticari ilişki hiç değil. Ruslar ile stratejik ortaklık oluşturma potansiyeline sahip adımlar atılıyor. Ve bu tercih sadece dış ilişkileri değil, içeride siyaseti de derinden etkiliyor.

Nitekim muhafazakârlar ile Erdoğan arasında köprüler atıldı. Erdoğan’ın bölünmesinden endişe ettiği “ümmet” ile “seküler toplum” arasındaki mesafeler açılıyor. “Yerli ve milli” yaftalı mutabakat baskısı işe yaramadı. Siyasal alanda ayrışma, Doğu-Batı ekseninde derinleşerek sürüyor; siyasal iktidarı değiştirecek sonuçlar doğurması muhtemeldir.

Doğu-Batı ekseninde şekillenmeye başlayan ülke siyaseti, “seküler alan-islami alan” çatışmasından besleniyor. Bu durum, toplumsal uzlaşma koşullarını sınırlıyor. Siyaseti çığırından çıkaran da bu uzlaşmazlık koşullarının giderek baskın hale gelmesidir.

Toplumsal alanın uzlaşmaz çatışmaya doğru sürüklendiği koşullarda S-400 alımı ile ortaya çıkan sorunların problematiği doğru tespit edilmedikçe; tartışma, körün fil tarifine döner.
Tv programlarında S-400, F35 üzerine yapılan teknik gevezelikler tam bir saptırma örneğidir.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan beri Batı blokunda yer alıyor; ekonomik, siyasi, askeri, kültürel bağlarının hayli güçlü olduğu bir gerçek.
Dolayısıyla, Doğu bloku ile stratejik önemde ilişkiler kurarken, Türkiye’nin tercihlerinin olumsuz sonuçlarını taşıyacak güçte olup olmadığını ve başımıza gelebilecekleri bilmek hakkımız olmalı…
 
Batı tarafından önüne koyulacak faturanın yükü altında ezilen Türkiye, Ortadoğu’da oldubittilere boyun eğmek zorunda kalabilir…
Türkiye, bölgesinde süren satranç maçında kaç hamleyi görebiliyor fazla bir fikrim yok ama S-400 hamlesini izleyen karşı hamleler canımızı yakacak gibi…

S-400 ile açılan kapılardan yeni bir dünyaya çıkmak mümkündür. Fakat o dünyada sadece yeni ekonomik imkânlar olmayacak; Yanı sıra, Anadolu’nun 300 yıllık batılılaşma mücadelesinin, yüzyıllık Cumhuriyet Aydınlanmasının güçlü direnişi de olacak. 
Batı bloku ile zayıflayan ekonomik ilişkileri Doğu blokunun imkânlarıyla ile telafi etmek mümkün olabilir; Ancak islamlaşmanın getirdiklerinin telafisi olmayabilir.
S-400 bir işaret fişeği gibi… Sonrası da sanki kıyamet…