GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
5 Aralık 2016 Pazartesi

Yeryüzünü sev, geleceğini koru

Önce şunu yazayım… Slow Food’a katıldığımdan beri, yani son 10 yıldır iyi insanların tüm dünyada iyi ve güzel şeyler yapabileceklerine olan inancım güçlendi…  Slow Food hareketinin sembolü “salyangoz”. Hayat içinde sürekli yiyerek yavaş, temkinli ama kararlılıkla ilerleyen salyangoz, cüssesinden beklenmeyecek mesafeler aşar ve geçtiği yerlerde izini bırakıyor. Tıpkı simgesi salyangoz gibi, Slow Food hareketi de yola çıktığından beri inanılmaz mesafeler kat etmiş, 1986’da İtalya’da küçük bir grupken, bugün 132 ülkede yaklaşık 100 bin üyesiyle dünyanın en etkili gastronomi hareketine dönüşmüştür.

Kurucu lideri Carlo Petrini insanı tutkuyla peşinden sürükleyebilecek bir karaktere sahip ve bunun nedenini anlamak da hiç güç değildir. Carlo Petrini, son 30 yıl içinde dünyanın dikkatini çok etkileyici bir biçimde, doğayla uyumlu daha yavaş bir hayatın, doymanın ve lezzet almanın bir insan hakkı olduğuna çekiyor. Biz de onun peşinden gidiyoruz. “Lezzet bir insan hakkıdır” diyerek…

Petrini’ye göre tabağımıza koyduğumuz her yiyecek ‘iyi, temiz ve adil’ olmalı. Bu üçlüyü taze, mevsimsel ürünlerle beslenme tarzı, çevreye, tüm canlılara zarar vermeyen gıda üretim ve tüketimiyle irili ufaklı tüm üreticileri kollayan bir sistem olarak özetleyebiliriz. 

Yani sadece lezzet ve kalite yetmiyor. Çünkü bir tabak yemek politikadan ekonomiye, sosyolojiden antropolojiye, tarımdan ekolojiye birçok disiplinin ilgi alanına giriyor.

Yiyecek üzerinden konuşsa da Slow Food hareketi aslında hem insan hem hayvan haklarını hem de ekolojik dengeleri de kolluyor.

***

Her yıl Aralık ayında Terra Madre günleri düzenlenir dünyadaki bütün slow food gönüllülerince… Biz de İzmirli gönüllüler olarak her yıl doğaya daha doğrusu dünyaya saygılı davranmaya dikkat çektiğimiz etkinlikler düzenleriz…

Bu yılın sloganı olarak ”Yeryüzünü Sev-Geleceğini Koru” belirlenince harekete gönül vermiş arkadaşlarla oturup konuştuk. Bölgedeki yerel yönetimler içinde yeryüzünü en çok seven, yaşadığı coğrafyanın korunması için en çok çaba harcayan kişinin kim olduğunda hemen fikir birliği sağladık…

Ülkemizin ilk Citta Slow’unu kuran, kimseciklerin aklında yokken bu fikirle insanları yan yana getiren, yaptığı işlerde yeryüzünü çok sevdiğini, başta yaşadığı coğrafya olmak üzere bölgenin geleceğini koruma kararlılığında gördük onu… Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’di bu isim…

Ve geçen Pazar günü “Yeryüzünü Sev-Geleceğini Koru” diyerek Teos antik kentindeki Dionysos Tapınağı’nın yolunu tuttuk. Teos antik kentini, göreve gelir gelmez çok önemseyen, gerekli kamulaştırmaları hemen yapan Tunç Soyer’le Terra Madre’yi paylaşmak bütün üyelerimizi öylesine mutlu etti ki… Hep beraber “Yeryüzünü Sevip, geleceğimizi koruma” kararlılığımızı ortaya koyduk ve Sevgili Soyer’e bunun kanıtı olan plaketimizi sunduk.

Kaynaklar belli, dünya nüfusu belli, artık mirasyedi gibi yaşamayı bırakmamız gereken günler…

Törende de söylediğim gibi, geleceğimizi korumak için gezegenimizi daha çok sevmeliyiz… Bunu başarı ile gerçekleştiren Tunç Soyer gibi bir yerel yöneticimiz olduğu için de gerçekten sevinçliyiz…