GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
28 Ekim 2009 Çarşamba

Necefli maşrapa

Hala yapan var mı bilmiyorum ama bazen basılı gazetelerde köşe yazarının yazısının olmayıp fotoğrafının yer aldığı kısımda, şöyle bir not bulunurdu:
’“Yazarımız şehir dışında olduğundan, yazısı elimize ulaşamamıştır’…’”’¶
’‘Elinin körü, senin için gazete aldım’’ demezdi okur bu notu okuduğunda, hatta ’‘sevdiceği yazarı nerededir, ne yapmaktadır, iş gezisi midir, başı mı derttedir?’’ diye kendince dertlenirdi/merak ederdi herhalde’… 
 
Tek kanallı siyah/beyaz TRT imparatorluğu dönemlerinde de, yayın kesildiğinde ekrana ’‘necefli maşrapa’’ gelirdi’… Çekirdek çitleyerek karşısına dizildiğimiz ekranlarda gözler maşrapaya dikilir; şeytan gülüşlü Ceyar’’ın güzel ama salak Suelın’’la yarım kalan diyalogunun kaldığı yerden başlaması beklenirdi. 
Şimdi düşünsenize’… 
İnternet gazetenizi açıyorsunuz, köşecinizi tıklıyorsunuz ve bir notla karşılaşıyorsunuz: ’“Yazarımız şehir dışında/gavur illerinde olduğundan, yazısı bilgisayara ulaşamamıştır!’” 
Olmuyor işte. Gördüğünüz gibi yazı yazmaktan/kaytarmaktan yırtılmıyor; İnternet denen icat, tüfek gibi mertliği bozamıyor.
Anladınız ama siz.
Köşeciniz yazı yazmaya fırsat bulamamakta, tırışka bir bahane yaratıp özür de dileyemediği için, ne desem de vaziyeti kurtarsam diye ter dökmektedir.  
En iyisi (ve aslında en kolayı) gerçeği söyleyip, dostları/arkadaşları/okurları ve hatta münafıkları ’“niye yazısı yok’” merakından kurtarmak deyip, iki ara/bir dere fırsatı yaratarak, bu satırları egedesonsöz’’ün cevval ikilisi Fırat&Cem’’e ulaştırmak. 
 
Son 4 gündür, annemin lafıyla ’‘ayağı kırık tazı’’ gibi dolaştığım,
Size keyifle okuyacağınız röportajları hazırlamakla meşgul olduğum için; bilgisayarın başına geçip de içimden geçenleri/içinden geçtiğimiz günlere dair notları yazamıyorum.
Dostlarım meraklanmasın; hem beden, hem ruh sağlığım da hiç olmadığı kadar yerinde, maşallah turp gibiyim. (Bi şeyciğim yok yani sevgili Fikret İlkiz. Hatta şu an İstanbul’’dayım ve biraz sonra seni arayıp ’‘hadi nerede buluşuyoruz? Bi tek atalım’’ diyeceğim!)
 
Tek derdim var, o da çözümlememi bekleyen iki röportaj, üstüne bir de bugün/yarın ve yarından sonra yapılacak röportajların kasetleriyle nasıl başa çıkacağım’… 
Bulacağız bir yolunu artık.
Bulacak ve ’‘su içer’’ gibi okuyacağınız söyleşilerle buluşacağız; kaldığımız yerden devam edeceğiz, söz’…
Şimdilik ’‘necefli maşrapa’’larla az idare ediverin artık.