Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın SGK verilerinden yararlanarak 5 ay önce hazırladığı rapora göre (ki, malumun rakamlarla ilanıdır) kriz sadece çalışanı değil, işyerlerini de vurdu.’¶
Haziran 2008-Ocak 2009 arasında ülke genelinde 26 kentte 10 bin 400 işyeri kapandı.
2 bin 685 işyerinin kapandığı turizm kenti Muğla, ilk sıraya yerleşti.
Bu dönemde 2 bin 685 işyerinin kapandığı turizm kenti Muğla ilk sıraya yerleşti.
2 bin 117 işyerinin kapandığı Antalya ikinci, bin 630 işyerinin kapandığı İstanbul üçüncü sıraya yerleşti. Bu kentleri sırasıyla İzmir, Bursa, Ankara izledi.
Kapanan işyerlerine karşın aynı dönemde 54 kentte toplam 5 bin 113 işyeri açıldı.
Sabah Gazetesi-Nielsen işbirliğinde 2 bin 690 katılımcıyla gerçekleştirilen bir başka araştırma da, Türkiye'de geleneksel perakendeciler olarak bilinen bakkal, küçük market, tekel bayinin, kuruyemişçinin, kısacası geleneksel parakendecinin sıkıntısını gözler önüne seriyor.
Geleneksel perakendecileri yüzde 71'i ise alışveriş yapma sıklıklarının azaldığını ifade ederken, araştırmadan çıkan bir diğer sonuç ise tüketicilerin alışveriş sıklıklarını azaltıp veresiye alışverişlerini artırması.
Düşen nakit alışverişle birlikte alışveriş sıklığının azalması da bakkal amcanın sıkıntısını ikiye katladı.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu ile Türkiye Bakkallar ve Bayiler
Federasyonu; kasap, manav gibi dükkanların açılan hipermarketler ve alışveriş merkezleri yüzünden hızla kapandığını, bakkalların ise ekmek, süt, yoğurt alınan yerler haline geldiğini açıklıyor. Federasyon, yüzde 25'lik stopaj vergisinin kaldırılmasını ve kullandıkları enerjinin konut statüsüne alınması gerektiğini savunuyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 75'i veresiye satılan ürünlerin geri ödeme sürelerinin uzadığını belirtirken, yüzde 68'lik bir kesim üretici firmaların vade sürelerinin uzadığını, yüzde 22'lik kısım ise firmaların vade yapmadıklarını ifade ediyor.
Perakendecilere göre içinde bulunulan ekonomik sıkıntı döneminin iyileşmesi önündeki engellerin başında, talep yetersizliği ve sektör içindeki yoğun rekabeti gösteriyor.
Gelecek altı aylık dönemde katılımcıların yüzde 84'ü ülke ekonomisiyle ilgili olumsuz görüş bildirirken, yüzde 82'si ise perakendenin daha da kötüye gideceğine inandığını belirtiyor.
Niye yazdım bu bilgileri?
Milliyet Ege’’de okuduğum, ’“İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, TÜBİTAK’’la ortaklaşa ’‘ARAMA ÇALIŞTAYI’’ başlattı. 13 çalışma grubu, sorunları tespit edecek, öncelikli sıkıntıları belirleyecek’” haberini gördüğüm için.
Arama Çalıştayı’’nı niye Marmaris’’te topladıklarını, bilemem.
Bu mevsimde Marmaris, daha bir güzel olduğu...
Ve her ilçe gibi zor durumdaki Marmaris esnafına ’“oda+kahvaltı, rakı+balık’” desteği yapmak içindir belki.
Sorunları belirlemek için ’“Arama çalıştayı’” düzenleyeceklerine, ’“Arama motoru’”na basıp öğrenseler, daha masrafsız olurdu ama’…
Dediğim gibi, maksat ’“dostlarla alışveriş’” yapmaksa, ne diyebiliriz ki?
Desek desek, ’“geçin kardeşim bunları, geçin. Bu sorunları/sıkıntıları tespit için çalıştay/kurultay/kriz kampı/zart zurt düzenlemeye gerek yok.
Başka şeylere gerek var: Samimiyete, cesarete ve cürete’” diyebiliriz. Ki, gerisi de zaten laf-ı güzaftır!