GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
5 Ekim 2009 Pazartesi

Peki’…. CHP’’den ’‘bi cacık’’ olur mu?

Her seçim öncesi kendimce bir tahmin/sağlama yaparım ben’… Kendi içimin ne istediğinden çok, sokakların ne istediğine, ne söylediğine kulak vermeye çalışırım, yıllardır.’¶
Vardığım sonuç da şudur, bunca yıldır:
Sokaktaki adamla, meclisteki adamların dili ne zaman tutmaz birbirini, ne zaman farklı tellerden çalarlar; işte o zaman değişir meclis listesi...
Tıpkı 2002 genel seçimlerindeki gibi.
2001 krizi, alev yalazı gibi hepimizi yakıp geçerken;
Kendi günlük kavgaları, yarattıkları sanal gündemlerle günlerini gün eden partilere, çoğunluğun gününü gösterdiği; her birini defterden silerek cezalandırdıkları gibi mesela’…
Cezalandırma sırası, şimdi AKP’’de ve yine CHP’’de diye düşünüyorum.
2002 seçimleri öncesi, mazlumun, yoksulun sesi olan, onların ’‘gönül dili’’ni kullanan AKP’’nin, ’‘yoksuldan ve mazlumdan yana’’ çoktandır dili tutuldu çünkü.
Artık kulakları,
sabah kalkınca ne pişireceğini düşünen kadınlara,
evden kaçarak çıkan utanç içindeki işsiz kocalara/gençlere,
hiç uğranmayan dükkanlarda çaresizce müşteri bekleyen esnafa,
üç kuruşluk ücretlerini kaybetmemek için gıkını bile çıkaramayan çalışanlara, çoktandır kapalı’…
Ne Ergenekon’’un, ne Kürt açılımının, ne dünyaya meydan okuyan ’‘one munite’’larının kaale alınmadığının farkında bile değil.
Gelir dağılımındaki korkunç adaletsizliğe, hızla palazlanan yeni muhafazakar sermayeye karşı nasıl bir hınç beslendiğinin, ’“yokmuş aslında birbirinizden farkınız’” dendiğinin de ayırdında değil’…
Oysa çok uzun bir süredir, Demirel’’in yolları yürüyerek aşındırdığı günlerdeki gibi vatan sathı: Tencerelerde aş değil, dert kaynıyor!
Ve siyasetini, 2001 krizinden sonra yaşanan ekonomik travmanın etkileri üzerinde kuran AKP, çok daha ağır bir travmanın genel seçimi beklediğinden bihaber, kendi çalıp kendi oynuyor.
 
AKP böyle de’… Ya CHP?
Sokağın gönül dilinin, onlar farkında mı?
CHP’’nin, sokağı yakalayan bir gündemi var mı?
Düdüklü tencere gibi şişmiş yüreklere ne kadar yakın? Adaletsizlikten kanayan vicdanlara? Ocaklarda aş yerine kaynayan dertlere? Analarından babalarından harçlık istemeye utanan, her gün onlarca yere ’‘sonuçsuz cv’’ler bırakan umutsuz gençlere? Ne kadar yakın?
 
Ülkenin her yerinden yükselen iktidarın ’“pis kokular’”ından, CHP’’li yerel yönetimler ne kadar uzak?
’“Allah bunların iktidarından korusun’” dedirten kimi yerel yağmaların Baykal/Kılıçdaroğlu ne kadar farkında?
Ya da
Siyaset merkezini Özal’’ın daha da sağına taşıyan Tayyip Erdoğan’’a karşılık, kendisine daha da sağda bir yuva edinen, hala ’‘laiklik, ordu, Kürt’’ söylemlerinden öte gidemeyip AKP gündeminin peşine takılan CHP’’nin dili, ne kadar muhalif?
İçimize ne kadar dokunuyor Baykal’’ın ya da silah arkadaşlarının söylemleri?
Hangimize ’“helal olsun be!’” dedirtiyor? Ya da hanginizde, ’“işte iktidara gümbür gümbür yürüyen bir parti’” hissi uyandırıyor?
’“Bu CHP’’den adam olmaz’” demediğiniz gün ya da hafta ya da ay, oldu mu sahiden?
* * *
AKP küçülecek, CHP eriyecek de, oylar nereye gidecek derseniz, bunu söylemek için henüz erken derim.
Elbette, bendinden kopan su, mutlaka ama mutlaka ’‘doğru ya da yanlış’’, akacak bir mecra bulacaktır kendisine.
Şimdilik tahminim, ’‘suyun bendinden koptuğu’’dur.
Ve ekonomik kriz sonrası beklenen ’‘sosyal patlama’’nın ’‘erken ya da baskın’’ seçimlerde yaşanacağını söylemektir.