GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
19 Eylül 2009 Cumartesi

Tanrıkulu, AKP’’nin ’“devrim şehidi’” mi?

’“Allahın sopası yok’” diye, buna deniyor demek ki!
Üstelik bu sopa, dilinden Allah’’ı dilinden düşürmeyen bir partinin il başkanının kafasına bu kadar mı zamanında iner?’¶
Birbirinden üzücü olaylar, üzerine basa basa ’“eğitimde ve sağlıkta devrim yaptık’” diye (boş yere) böbürlenen Ömür Kabak’’ı, kanlı canlı tekzip edip bu kadar mı ardı ardına eklenir?
 
Başlığı bakıp da ’“acıyla dalga mı geçilir’” diye sorabilecek ’“yedi aylık’” doğanlara hemen hatırlatmada bulunayım ki; sonrasında canımı sıkmasınlar.
Hepimizin her an başına gelen/gelebilecek bir şekilde hastane hastane dolaştırıldığı için hayatını kaybeden biriyle dalga geçilir mi?
Bunun değil şakası, sözü bile edilmez. Nokta.
 
Evet, biriyle dalga geçiyorum elbette. Ve bu elbette, AKP İl Başkanı Ömür Kabak’’tan başkası değil.
Röportaj sırasında bana sorgu yargıcı gibi ikide bir ’“siz hiç özel hastaneye gittiniz mi Gönül Hanım?’” diye soran; üzerine basa basa bana, Yeşilyurt Devlet Hastanesi’’ni ve de acilini gidip görmemi, kendinden emin/bilmiş edalarla tavsiye eden sayın Kabak, bugün Habertürk Egeli’’nin manşeti ile bizim internet gazetemizi görünce, ne hissetti acaba?
 
Tavsiye ettiği Yeşilyurt  Devlet Hastanesi’’nde anjiyo cihazının arızalı olduğunu öğrenince, kalbi biraz olsun sızladı mı mesela?
Tepecik Eğitim Hastanesi’’nde hasta yakınlarınca ’“bize yer yok denildi’”, Sağlık Müdürlüğü yetkililerince ’“kroner bakım ünitesi tadilatta’” diyen açıklamalar karşısında ne düşündü?
Midesine yumruk yemiş, boğazına biri çökmüş gibi oldu mu?
 
Bakmayın siz başlıktaki ironiye.
AKP İl Başkanı Ömür Kabak’’la ’“oh canıma değsin’” tadında dalga geçmek de gelmiyor içimden aslında.
Sonuçta sağlık bu; hepimiz can taşıyoruz ve başta da belirttiğim gibi, bu tür cinayetler, her an, hepimizin başına fazlasıyla gelebilir.
 
’“Talihsizlik’” yerine ’“cinayet’” lafını bilerek/isteyerek/taammüden yazdım. Çünkü’…. Koskoca Yeşilyurt Devlet Hastanesi’’nde, saniyelerin bile kıymetli olduğu kalp krizi vakalarında müdahaleyi gerekli kılan anjiyo cihazının arızalı olmasını ’“talihsizlik’” diye açıklamak/geçiştirmek mümkün müdür?
 İçinde bir gram vicdan, iki gram akıl taşıyan biri, buna talihsizlik desin, haydi!
 
Ama diyor işte. Bu tür durumlarda derhal illegal oluveren etkili ve isimler; isimlerini mertçe belirtmek yerine (yüzleri kızarıyor mudur bilmem) ’“İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri’” diyerek, evlere şenlik bir açıklama yapıyorlar ki; insanın içinden ’“inşallah sizin başınıza gelsin’” diyesi geliyor ama demiyorum.
Çünkü kimsenin canına kastım yok.
Çünkü aynı görüşü paylaşmasam bile ’“vicdan’” diye bir tartım, aynaya hiç korkmadan bakabilen gözlerim, dünyanın neresinde olursa olsun ’“mağdur bir canlı’” için ağlayabilen bir kalbim var benim.
Öfkem; insan hayatının kaale alınmamasına, can ucuzluğuna ve gösterişli, yalan açıklamalara, beyanatlara, takiyyelere.
 
Aliağalı işadamı, AKP’’li Mehmet Tanrıkulu, bizim de internet gazetesinde yer alan haberde olduğu gibi, 5 saat hastane hastane dolaştırılırken öldü.
Şemdinli’’den, Ağrı’’dan bahsetmiyoruz. İzmir’’de oldu bu ölüm.
Bir gün önce Ümit Yaldız kardeşim de yazmıştı köşesinde; AKP Konak İlçe Başkan Yardımcısı Gökhan Düzovalılar’’ın, hayatını hangi zafiyetler sonucu kaybettiğini’…
Ömür Kabak’’ın ’“reform yaptık’” demeyi bile az bulduğu ’“sağlık devrimi’”nin konseyi(!) önceki gün de sağlıktaki katkı paylarını artırdı biliyorsunuz.
Ömür Bey, fakir fukaranın/garip gurebanın özel hastanelerde kuyruğa girdiğini ve parayı bastıran zengin hastalarla aynı hizmeti tıpatıp aldıklarına inandığı için, bu önemsiz zammı da, muhtemelen önemsiz bulmuştur.
 
Ona önemsiz bir soru sorayım bari.
Sayın Kabak, özel hastanelerin cumartesi pazar günleri (muhtemelen bayramlarda da) SGK’’lı hasta bakmadığını, kapıdan geri çevirdiğini biliyor musunuz?
Ben de, oğlumu götürdüğüm Özel Şifa Hastanesi’’nden ’“para yoksa tedavi de yok. Hafta sonları sağlık karnesi geçerli değil’” diye geri çevrilince öğrendim.
 
Muhtemelen sizin başına gelmediği için, bilmiyorsunuzdur.
Bu kıyağımı da unutmazsınız artık’…