’“Pamuk Prensesim, Tatlı kız, Uykucu çiçek, Kedicik bal, Pıtırcık’…’”
Nedir bunlar? ’¶
Murat Gök’’ün bir üniversite öğretim üyesine gönderdiği mesajlardaki hitaplar.
Kimdir Murat Gök?
İzmir’’in eski süper savcısı.
Kaynaklar Belediye Başkanı Mustafa Karagülmez’’i, Buca İlçe Jandarma Komutanı Musa Sarıkaya, Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran’’ı, Değirmendere Belediye Başkanı Necati Şemsettin Eren ile meclis ve encümen üyelerini;
Yengeç operasyonuyla Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı A.K. ile 14 avukat, bir emniyet amiri, İzmir Sanayi ve Ticaret İl eski Müdürünü,
Fare Kapanı operasyonuyla Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ve başkan yardımcılarını, meclis üyelerini, Celal Bayar Üniversitesinden Prof. Dr. C.K’’yi, bir bankanın Çeşme Şube Müdürünü, Belediyespor Kulübü Başkanı’’nı, müteahhitleri, belediyenin fen işleri, imar, yazı işleri, halkla ilişkiler, emlak, gelirler müdürlüğü birimlerinde görevli bürokratları, memur ve işçilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldıran,
Yine bir başka operasyonda, Buca Belediyesi Başkanı Cemil Şeboy’’u 15 gün cezaevinde yatıran savcı.
Kara gözlükleri, afilli duruşuyla Kordonboyu’’nda artistik pozlar verip Yeni Asır’’a (her nedense) gün aşırı manşet olan,
Yeni Asır’’daki bir röportajda, Nil Kuyumcu’’nun sorduğu ’“İzmir’’de dengeler değişecek yani öyle mi?’” sorusuna şu (breh breh) açıklamayı yapan süper savcı:
’“İzmir’’in bir yemek masası olduğunu düşünün. Yıllarca birçok insan fütursuzca yemek yemiş. Ama şimdi hesap ödeme zamanı. Ben önlerine hesap pusulasını koyuyorum. Bundan sonra yaşanacak olan budur’… Çeteler ve mafyayla mücadele verdik. Mafya çökertildi, böyle bir yapı kalmadı. Çetelerin sonuna gelindi. Asıl mücadele şimdi yolsuzluklarla ilgili başlıyor. Bundan böyle İzmir’’de devletin parasını harcayan her kamu görevlisi attığı imzayı iki kez düşünecek.’”
İzmir’’deki dengeleri değiştirmeye soyunan, tam da yerel seçim öncesi yaptığı manidar operasyonlarla gündemi alt üst eden Murat Gök, bizim Ümit’’in ’“yıldız olmaya çalıştı ama kayan yıldız/meteor oldu’” dediği tarzda önce süper savcılıktan, sonra da İzmir’’den kaydı gitti.
Onu günlerce haber manyağı, manşet/dizi kahramanı yapan Yeni Asır’’da şimdilerde, aşk/seks mesajları yayınlanıyor.
Çünkü gökteyken parlıyordu, oysa yere düştü ve herkes o parlayanın artık yıldız değil, bir taş olduğunu görüyor.
Biraz daha eşelenirse (ki eşelenecek), taş bile olmadığını da tanık olacağız hep birlikte.
’“Ağır ağabey’”likten romantikliğe/seksiliğe savrulan, ’“süper’” sıfatından ’“pıtırcık’”lığa terfi(!) ettirilen savcı Gök örneği, biliniz ki son olmayacak.
Arkasına kimi güçleri alarak, ’“dev’” olmaya soyunanlar; o güçlerin bir gün işleri bittiği zaman fırlatıp attıkları ’“bulaşık eldiveni’” olacaklarını bilmedikleri, geçmişteki örneklerden ders almadıkları sürece,
Boyunlarında ’“tarih sadece aptallar için tekerrürden ibarettir’” yaftasıyla gezmeye mahkumdurlar çünkü.
’“İlahı adalet’” var mıdır gerçekte? İnsanlar aldıkları ’“ah’”ların bedelini bir gün öderler mi? Bilmiyorum.
Bildiğim, tetikçiliğin ’“mutlu son’”u olmadığıdır.
Bunu bilir, bunu söyler, bunu yazarım ben’…