GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
24 Eylül 2009 Perşembe

Kadınlar niye temizlik yapar sanıyorsunuz?

’“Bayramı nasıl geçirdin’” diyen arkadaşlara hep aynı cevabı veriyorum:
İlk günü annem babamla, ikinci ve üçüncü günü ise temizlik yaparak!’¶
 
Acıyarak bakıyorlar yüzüme, biliyorum da, temizlik yapmanın (kadınlar iyi bilir) ruha şifa veren bir yanı vardır. Eliniz kolunuz çalışırken, bir yandan da kafanız işler durmaksızın.
 
Evet, bayramı temizlik yaparak, yerleri arap sabunlu sularla silip, banyoları, tuvaletleri köpürterek geçirdim.
Bol köpüklü, deterjanlı cifli sularla lavaboları ovarken, o an aklıma gelen, aslında kendi kafamın içini faşur fuşur yıkadığımdı.
Evi temizlemeye çalışırken aslında biz kadınların bir yandan kendi kafamızın içini temizlediğimizi, çekmeceleri düzenlerken, aslında ruhumuzu düzenlemeye çalıştığımızı, yerleri/kilimleri/halıları kazırken, aslında üzerimize yapışıp kalan kirlerden/atıklardan arınmaya çalıştığımızı düşündüm.
 
Ne iyi olurdu aslında, hayal etsinize’…
Kafamızın içini boşaltıp labavoya, gıcır gıcır ovsaydık, skoçbırayt teliyle defalarca defalarca sürtüp pırıl pırıl, gıcır gıcır yapsaydık,
Bir türlü kovamadığımız kinlerden, düşmanlıklardan, ötekileştirdiklerimizden kurtulup, hepsinin suyun içinde helezonlar çizerek akıp gittiklerini görseydik,
ne iyi
ne iyi olurdu.
Da.
Olmuyor işte.
Vakti zamanında şahane bir şıklıkla, üstelik zerrece ’“bu iyiliğimin bir geri dönüşü olur mutlaka’” demeden iyilik ettiğiniz birinden, bırakın iyiliğinize karşılık vermeyi, kötülük/düşmanlık görünce, onun o zehirli elleri, kafanızın içine yapışıp kalıyor.
Başlıyor sinsice içinizi kemirmeye.
 
Ya da insansınız.
Ve mutlaka bir yerlerde bir/ya da daha fazlası hata yapıyorsunuz; bilmeden, sonunu düşünmeden. O an, duygularınızın/öfkenizin esiri olup.
Eğer vicdanlı biriyseniz, o duygu da, yanlış yaptım düşüncesi de yakanızı bir türlü bırakmıyor.
Huzur vermiyor, içinizi bir türlü duru göl yapmıyor.
Keşkeler, ah öyle demeseydim/yazmasaydım/düşünmeseydim demelerle biriken o zehirler; kafanızda ruhunuzda, kalbinizde, işte o bin türlü deterjanla söküp atmaya çalıştığınız yağlı/yapışmış kirlere dönüşüyor.
 
Bulaşıkları ovalarken, çamaşırları çitilerken, halıları parkeleri döne döne ovalarken temizlemek istediğiniz, işte biraz da bunlardır.
Nafile değil bu çaba ama zor.
Henüz bunları kökünden kazıyacak deterjan icat edilmedi çünkü.