GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
30 Temmuz 2013 Salı

Kıyamete kaç var?

Artık Araf’ta bekleşmiyoruz. Bütün ihtimallerin çıkışsızlığa yöneldiği zor zamanlardayız. Umutlarımız azalıyor, korkularımız büyüyor.
Bizi hayata rapteden düğmeler bir bir yerinden fırlamaya başladı. Hayatlarımız sanki yer çekiminden kurtulmuş gelişi güzel boşluğa savruluyor.
Tükendiğimiz yerde, Amok koşucusu gibi bir köşeye yığılıp kalacağız.
Cehennemin yollarına taş döşeyen muhterislerin Pirus zaferi yakındır.
 
Geçen yüzyılın sonunda, yeni bir dünya vaat edilmişti; Demokrasi, insan hakları, sivil toplum ve serbest pazara dayalı yeni bir dünya düzeni… Tarihin sonu gelmişti… Önümüze, özgür ve zengin bir dünyanın kapıları açılmıştı…
Oysa yaşadıklarımızdan biliyoruz ki sistemin vaatlerinin hiçbiri gerçek olmadı. Buna karşın adaletsizlik, baskı, sefalet, şiddet ve hoşgörüsüzlük hayatımızı gün be gün kuşatıyor.
Artık yaşanan günü bir solukta özetlemek için; “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete,” demek yetiyor.
Küreselleşen kapitalizmin insanlığa çıkardığı fatura çok acı; yeryüzünde yaşayan yedi milyar insanın sadece iki milyarı gün yüzü görüyor.
 
Türkiye, yeni dünya düzeninden kendi payına düşeni aldı; de facto üç parça olmuş, iç savaşın eşiğinde bir ülke ve otoriter bir rejim.
Giderek despotlaşan yönetimin uyguladığı baskı ve şiddet halkı sokağa döktü.
Direnen gençliğin zekâ pırıltıları karşısında aciz kalan vasatların budalaca öfkesi durmak bilmiyor.
Akla karşı duran dogmatik düşüncenin azgınlaşan hegemonik hevesleri, toplumun bütün renklerini solduruyor.
Hapishaneler, iktidarın fikirlerinden hoşlanmadığı insanlarla dolup taşıyor.
Bu yaşanan akıl tutulması değilse, karabasandır.
 
Aydınlanma fikri zorlarına gitti, siyasal islama sarıldılar; sosyal yaşamı din normlarına göre yeniden inşa etmeye koyuldular.
“Din kardeşliği” dediler; o kardeşlikten kasıtları da “Müslüman Kardeşler...” Sınırda beş kasabada birbirlerine giriyorlar, bir de bakıyorsunuz bir avuç toprak üzerinde bile bir düzine Müslüman grup savaşıyor. Hepsi birbirinden nefret ediyor. ABD’den aldıkları silahlarla birbirlerini öldürürken, ABD emperyalizmini lanetliyorlar…
Türkiye artık Ortadoğu’nun Gayya Kuyusundadır. O kuyuya bir kere düşmeye görün, bir daha iki yakanız bir araya gelmez.
 
Ülkeyi din normlarıyla yönetme fikri, Cumhuriyet yurttaşları ile ümmetçileri ve Kürt milliyetçilerini karşı karşıya getirdi.
Artık güneydoğu sınırlarımızda komşularımız, Irak ve Suriye değil ama Kürdistan’dır.
Irak ve Suriye’nin başına ne geldiyse Türkiye’nin de başına o gelecektir. Ülkede olan bitene bakıp da, “ben filmi görmüştüm” dememek mümkün değil.
 
Artık tekin olmayan günlere uyanıyoruz. Korku ve endişe hayatımızı kuşatıyor.
Hepimizin zihninde aynı soru; “Kıyamete kaç var?”