Ne zaman Alsancak’taki Gazi İlköğretim Okulu’nun yanına/yöresine düşse yolum, içim kararır. Çevresi apartmanlarca kuşatılmış, adeta bir kuş kafesini andıran bu okulun bir kapısından çocukların dağılışını, öteki kapısından da arabaların gri dumanlar çıkartarak, egzoz homurtularıyla giriş/çıkışlarını izlerim bazen nefesim daralarak.
Zaten bir kafeslik, zemini betonla çirkinleştirilmiş o bahçede, o çocukların ‘çocuk gibi’ oynayamayışlarını/kıstırılmışlıklarını görmeye tahammül edemem.
Yaşanan otopark sıkıntısının, çocukların oyun alanlarından çalınarak/gasp edilerek çözülmüş olmasını hazmedemem.
Çocuklarımızın hayatlarından çalınan yüzlerce şey gibi, bunun sorumlularının da yetişkinler/yöneticiler olduğu, ‘İzmir’i yıllarca yönetenlerin gücünün, küçücük çocuklara yettiği’ gerçeği, o okulla her karşılaşmamda yüzüme çarpar adeta...
Sadece yaz aylarında, okulların tatil olduğu dönemlerde kabul edilebilecek geçici bir çözümün, İzmir gibi bir metropolde kalıcı çözüme dönüş(türül)müş olması, bu okulun çevresinden her geçişte; çocukların çaresizliğinden ziyade, ‘büyüklerin acizliği’ olarak görünür gözüme hep.
Ama nihayet…. Egeli Sabah’tan Sezen Özsavrangil’in haberinden öğreniyoruz ki, bu acizliğe birisi nihayet dur demiş.
Birileri, eğitimin, hem eğitim hem öğretim olduğundan yola çıkıp, sadece okul içleri değil, okul bahçeleri de çocuklar/gençler içindir demiş ki…
İzmir adına son zamanlarda duyduğum, en güzel/en radikal karardır bu.
*
“Okullar hayat olsun” projesi, sadece Gazi İlköğretim Okulu’nu kapsamıyor elbet. Haberden, İzmir’de 30 ilçedeki yaklaşık 1400 okulun bu proje çerçevesinde hayat bulacağını, bahçesinin yeniden çocuklara/gençlere ve hatta çevre sakinlerine açılacağını da öğreniyoruz..
Orman Bölge Müdürlüğü'nün katkılarıyla yeşil alanı artırılarak, çevre düzenlemeleriyle vatandaşların nefes alacağı alanlar haline dönüştürülecek okul bahçelerinin, eğitim saatlerinin dışında halk eğitim kursları ve spor salonlarıyla tamamen halka da hizmet edeceği bilgisini almak… Bu radikal kararın değerini, daha da artırıyor.
Bana… İnanıyorum ki benim gibi pek çok insana ‘işte budur’ dedirtecek bu karara çok üzülenler de var tabii. Öncelikle de okul bahçelerini ticarethaneye çeviren okul aile birlikleri.
Atatürk Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Alp Ersoy mesela; okul bahçelerini otopark olarak kullanarak yıllık 1 milyon lira gelir elde ettiklerini, bu sayede, öğrencilerden aidat, fotokopi gibi ücretler almadıklarını, hizmetli, sekreterya, güvenlik görevlisi ihtiyacının yanı sıra, çeşitli burs imkanları bile sağladıklarını söylemiş.
Alp Ersoy’un sözlerinde gerçeklik payı var elbette. Çocuğu eğitim çağında olan herkes biliyor ki, Milli Eğitim Bakanlığı, çok uzun süredir okulları kendi kaderleriyle baş başa bırakmış durumda. Okulların ısıtma sorunundan tutun, tuvaletlerin temizliğine kadar pek çok harcama kaleminin yetersiz ödeneklerle giderilemediğini ve bu giderlerin sürekli velilerden ‘pamuk eller cebe’ yöntemiyle çözülmeye çalışıldığını; okul idarelerinin çeşitli faaliyetlerle bütçe eksiğini gidermeye gayret ettiklerini biliyoruz. Bahçesini otopark olarak kullandıran okulların bu sayede hayli rahatladıklarını da.
Ama ne olursa olsun, bahçelerin eğitim dönemlerinde otopark olarak işletmeye açılması çok büyük bir yanlıştı ve şimdi o yanlıştan geri dönülecek.
Bahçeler, yine olması gerektiği gibi, dün/bizim çocukluğumuzda olduğu gibi çocuklara/gençlere, hatta şimdi vatandaşa da açılacak.
Okul aile birlikleri, bu noktadan sonra şikayet etmeyi bırakıp, (çocuklardan yer çalmadan) ne yapabilecekleri üzerine düşünmeye başlasalar iyi olur. Yeni durumlar, yeni çözüm yollarını da beraberinde mutlaka geçirecektir. Bu çözüm, otopark kadar karlı ve rahat olmasa da yaratıcı formüller her zaman vardır, bulunur da.
Bence asıl kara kara düşünecekler… Zaten had safhadaki otopark ihtiyacını karşılayamayan, bu yüzden aracına park yeri bulamayan vatandaşla bir kez daha karşı karşıya gelecek olan belediyeler.
Okul Aile Birlikleri’nin durumu, başkanları bekleyen sorunların yanında, devede kulak misali.
Her şeye rağmen, okullara hayat verecek bu projede imzası/katkısı olan herkesi kutluyor, bu yerinde kararın keyfini çıkarıyorum izninizle…