GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
30 Mayıs 2023 Salı

Türkiye muhafazakârdır, muhafazakâr kalacaktır

14 ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını sanıyorum başlığımızdaki cümle açıklıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın YRP ve Hüdapar gibi kendisinden daha sağdaki partilerle işbirliği yapması, Altılı Masa’daki 5 partinin muhafazakâr olması, Kürt seçmeni kızdıracağını bile bile Kılıçdaroğlu’nun Özdağ’a yaslanması da aslında ülkemizdeki “muhafazakârlığın kabulünden” başka bir şey değildir.

Siyasi muhafazakârlık, bir siyasi ideoloji ve düşünce akımı. 15 Mayıs’ta yazmıştım, Avrupa’da yükselen de budur. Muhafazakârlar, toplumda mevcut olan geleneksel değerleri, kurumları ve sosyal düzeni korumayı ve sürdürmeyi savunurlar ama son dönemde iyice sağa kaymışlardır.

Muhafazakâr seçmen genellikle sosyal, kültürel ve ahlaki konularda muhafazakâr değerlere dayalı politikaları destekler. Bu değerler, genellikle aile değerleri, dini inançlar, milli kimlik ve geleneksel toplumsal normlar gibi unsurları içerir. Muhafazakârlar, bu değerlerin korunması ve toplumdaki değişikliklerin sınırlanması gerektiğine inanırlar.

Siyasi muhafazakârlık, genellikle devletin rolünün sınırlı olmasını, piyasa ekonomisini ve özel mülkiyet haklarını da desteklemek anlamındadır. Ekonomik politikalarda serbest piyasa prensiplerinin benimsenmesi, özel sektörün büyümesini teşvik etmek ve bireysel ekonomik özgürlüğü korumak muhafazakâr düşüncenin bir parçasıdır.

Muhafazakârlar genellikle güçlü bir milliyetçilik anlayışını da benimserler ve ülkenin egemenliğini, ulusal çıkarları ve güvenliği koruma konusunda önemli bir vurgu yaparlar. Aynı zamanda, muhafazakârlar genellikle daha katı bir göç politikası savunur ve yerel kültürel değerleri korumak amacıyla sınırların kontrol altında tutulmasını desteklerler.

Ülkemizdemuhafazakâr siyaset, ülkenin politik sahnesinde önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye'de muhafazakâr siyaset Adalet ve Kalkınma Partisi çevresinde örgütlenmiştir.Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhafazakâr siyasetin en önemli figürüdür. AKParti, dini referansları olan bir siyasi ideolojiye dayanan politikaları benimsemektedir. Parti, İslami değerleri ve geleneksel toplumsal normları korumayı hedefler. Bu partinin politikaları arasında aile değerlerini desteklemek, dini eğitimi teşvik etmek, dini ve kültürel kimliğin önemini vurgulamak da yer alır.

Muhafazakâr siyasetin Türkiye'deki diğer önemli bileşeni Milliyetçi Hareket Partisi olarak görülebilir. MHP, milliyetçilik ve muhafazakârlık temelinde şekillenen bir siyasi partidir. Parti, milli güvenlik, milli birlik ve Türk kültürünün korunmasına vurgu yapar. MHP'nin politikaları genellikle Türk milliyetçiliği ve toplumsal muhafazakârlık temelinde şekillenir.

Muhafazakâr siyasetin Türkiye'deki etkisi, toplumun geniş bir kesimini kapsıyor ve her ne olursa olsun seçimlerde önemli bir güç halinde olduklarını 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta bir kez daha yaşadık.

Türkiye'de sosyal demokrat siyaset ise uzun yıllardır muhalefet görevini üstlendi. Sosyal demokrat siyaset, sosyal adalet, eşitlik, refah devleti ve toplumsal dayanışma gibi prensiplere dayanan bir ideolojiyi temsil ediyor bizde de…

Öte yandan CHP’nin laiklik, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi değerleri savunmasını halkımızın yarısından çoğunun umursamadığı ortaya çıkmıştır.

Özetle ve anlaşılan o ki Türkiye daha uzun yıllar muhafazakârlığın hâkim olduğu bir ülke olacaktır.

Şimdi “neden böyle oldu?”, “ekonomi bu haldeyken neden yine kazandılar?” gibi soruların cevabı ahalimizin muhafazakârlığında saklıdır. Türkiye'nin toplumsal, kültürel ve tarihsel yapısı, dinin rolü, ekonomik ve siyasi faktörler gibi etkenler, muhafazakârlık eğiliminin temel nedenidir.

Türkiye, çoğunluğu Sünni Müslüman olan bir ülkedir ve İslam dininin toplumumuzdaki etkisi çok önemlidir. İslam dini, birçok insan için değerler, ahlak ve toplumsal normların kaynağı olarak kabul edilir Anadolu’nun hemen her yerinde.

Ülkemizin kültürel ve tarihsel mirası da muhafazakârlık eğilimini belirliyor. Halkımızın geleneksel değerlere bağlılığı, aile yapısı ve Anadolu’daki hâkimtoplumsal normlar burada öe çıkmaktadır.

Öte yandan Türkiye’de yaşayan birçok insan, ekonomik güvence ve istikrar arayışındadır. Türkiye’de çeşitli adlar altında parasal destek alan 15,3 milyon insan var. 25,3 milyon haneliTürkiye’de destek alanlar, hanelerin yüzde 60’ı.Muhafazakâr siyasi partiler dünyanın her yerinde, genellikle ekonomik refah ve istikrar sağlama sözü vererek halkın güvenini kazanır bizde ise desteklerin kesilmesinden korkulması muhafazakâr politikalara desteği artırmış gibi görünüyor.

Cumhur İttifakı kampanya boyunca güvenlik ve düzen konularında vurgu yaptı Kılıçdaroğlu da geri kalacak değil ya, o da ZP’ye yanaştı.

Bu nedenlerle seçim sonucunu normal karşılamak gerekir diye düşünüyorum. Bir sonraki yazıda Kılıçdaroğlu’nun aldığı yüzde 48 oyu analiz etmeye çalışacağım.