GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
1 Ocak 2024 Pazartesi

Milli müdafaa nedir?(*)

2024 yılını hoş geldin diyerek karşılayıp, umutlarımızın başköşesine tüm iyi niyetlerimizle buyur ettik…

Lakin…

Geçen yılın son günlerinde Suudiler tarafından M. Kemâl Atatürk’e ve Türk milletine karşı yapılan affedilmez ve hadsiz bir davranış…

Tüm dünyayı ve ülkemizi şaşkınlık içinde bırakıyordu…

29 Aralık tarihinde Türkcell  Süper Kupa Finali için….

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da mücadele edecek olan Galatasaray ve Fenerbahçe takımlarının…

Cumhuriyetimizin 100.Yılında yaşadığımız gurura izafeten…

Üzerlerinde Atatürk silüeti taşıyan formayla sahaya ısınmaya çıkmalarından…

Ve de Atatürk'ün kıymetli  sözlerinin yer aldığı…

“Ne mutlu Türk’üm diyene”

“Yurtta Sulh Cihanda Sulh”

Pankartlarını taşımalarından Suudi yetkililerin rahatsız olmaları…

Ve  İstiklal Marşımızın çalınıp çalınmaması konusunun tartışıldığı haberler, bir biri ardı sıra gündeme düşerken…

Cumhuriyet’in yüzüncü yılına ithaf edilen, süper kupa karşılaşmasını…

Niçin Suudi Arabistan’da yapıyor olmamızı

Ve…

Neden yüzümüzü bir türlü Arap coğrafyasından batıya döndüremediğimizi düşündürüp sorgulatıyor…

Ve… Alınan bu yanlış kararın yanlış sonuçlarının altını kalın çizgilerle çiziyordu

Sebep sonuç ilişkisini ve yanlışın nerede yapıldığını çok güzel anlatan…

Ve baştan itibaren yanlış iliklenen düğmeleri hatırlatan bu müessif olayda…

Bütün dünyanın duyacağı bir tepki ile…

“Ne demek Atatürk yok? Atatürk yoksa Türkiye yok, biz de yokuz, maç da yok” diyerek tepki gösteren Fenerbahçe Başkanı Ali Koç…

Ve de Galatasaray Başkanı Dursun Özbek takımlarını sahaya çıkarmama kararı verirlerken…

M. Kemâl Atatürk bu ülkenin kurucu lideridir ve bizim  kırmızı çizgimizdir noktasında tüm taraftarları ile tek yürek olmuş vaziyette…

Bu iki büyük spor kulübünün mutabakatı ve ülkedeki tüm spor kulüplerinin, spor camiasının ve tüm sporseverlerin destekleri ile…

Başları dik bir şekilde… Bu yanlış hesabı Riyad’dan gerisin geriye döndürüyorlardı.

***

Her şeye rağmen içimi büyük bir sevinç ve anlatılmaz bir gurur kaplıyordu…

Varsın bu organizasyon iptal edilsindi, varsın maç fiili anlamda oynanmasındı…

Varsın Süper Lig kupası gerçek sahibini bulmasındı…

Çünkü… Adına “mücadele” denilen bu spor  karşılaşması…

Atatürk’ün “Benim en büyük eserim” dediği bir hukuk devleti olan  Laik Türkiye Cumhuriyeti ile…

Şeriat esasına dayalı hukuk sistemi ile yönetilen Suudi Arabistan Krallığı arasında gerçekleşmiş oluyordu.

Ve Türk milletini Atatürkçülük etrafında kenetleyen bu olayın gelişmesini tüm Avrupa ülkeleri an be an takip ederlerken

Bu konuda yaptıkları yorumlarını da tüm dünyaya duyuyorlardı.

Aynı anda  TV kanallarında açık oturumlar yapılıyor, tweetler atılıyor, karikatürler çiziliyor ve yapılan çeşitli paylaşımlarla…

TFF yi eleştiren yorumlarla, pek çok şey yazılıp çiziliyor, konuşulup söyleniyordu…

Birlik beraberlik ruhuna her zamankinden çok ihtiyacımız olduğu şu zamanda…

Geldi geçti ve bitti denemeyen bu skandal olayla…

Hadsize haddini bildirmenin farz olduğunu hatırlatan…

“Hadsize haddini bildirmek, kırk yetime kaftan giydirmekten üstündür” Sözü…

Sanki saklandığı yerden çıkıp gelip, bu üzüntü veren olayın gidişatını özetleyiveriyordu.

Ve günün sonunda… Spor tarihine geçecek olan bu mücadelenin tek bir kazananı vardı

O da…

Atatürk’ünü ve bayrağını hiç bir zaman tartışma konusu yaptırmayan yüce Türk Milleti idi.

Gösterdikleri kararlılık ve dik duruşları ile hadsize haddini bildirerek Atatürk'ün bu ülkedeki vazgeçilmezliğine önemle dikkat çekebilen… 

Biz Türk milleti olarak; kurucu liderimiz M. Kemâl Atatürk’ün kapsama alanından asla çıkmayız…

Ve… Milli duygularımızı canlı tutan  kırmızı çizgilerimizden asla  taviz vermeyiz diyebilen…

Cumhuriyet'in kuruluşuna şahitlik etmiş büyük spor kulüplerimizin başkanları  ve Türk Spor camiası dimdik ayakta duruyordu. 

***

Ülkeyi televizyon kanallarına kilitleyen bu gelişmeleri takip ederken öğrendiğim…

Arap milletinin Ankara'ya geldiklerinde Anıtkabiri ziyaret etmeme saygısızlığına içerleyen…

Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp tarafından Anıtkabiri hatırlatan bir mimari ile tasarlanıp Başkent Riyad’da inşa edilen…

Ve 1990 yılında hizmete giren TC Riyad Büyükelçilik binası …

Otuz yıldan fazla bir zamandır üstlendiği milli müdafaa görevi ile…

Arap milletine, her gün Atatürk’ün mevcudiyetini ezber ettirerek…

Atatürk’e ve Türk milli değerlerine yapılan saygısızlığa en anlamlı cevabı veriyordu.

***

Sonu hayırlara vesile olsun dediğim…

Ülkeden heyecan yaratan ve üzerinde çokça düşünülmesi gereken bu olaya
kişisel bir nihayetlendirme yaparak… 

Bu konuda mutabakata varmış, sportmence düşünebilen, Atatürk yolundan ayrılmayan  tüm aydınlık zihinleri ayakta alkışlıyorum…

“Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” diyen kurucu liderimiz Mustafa Kemâl Atatürk'ü saygı ile anarken…

Bu kıymetli sözleri…Sporun evrensel dili ile Sevgi, barış ve centilmenlik  kavramları ile bir arada okuyup anlamlandırıyorum.

Ve… Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmış, (*)ulusal savunmamızı gerçekleştirmiş…

Tüm sporcularımızı yürekten kutluyorum...