Önemli günlerin altını çizen takvimler bugünü şöyle işaret eder.
Bugün…
Unesco tarafından 2019 tarihinde ilan edilen ve her yıl zeytinin önemine dikkat çekilen 26 Kasım Dünya Zeytin Ağacı Günüdür.
Bu günün esas amacı; küresel ısınmanın ve iklim krizinin zeytin ağacı üzerinde yarattığı olumsuz etkilere uluslararası boyutta dikkat çekmek…
Ve zeytin ağacının insanlığın devamı için önem arzeden; ekonomik, ekolojik, sosyal ve kültürel kıymetlerini korumak olarak belirlenmiştir.
***
Bütün ağaçların ilki olarak bilinen, binlerce yıl yaşayabilen ölümsüzlük sembolü zeytin ağacı…
Mitolojik hikayelerin; tanrılarını ve tanrıçalarını göz alıcılığı ile büyüleyen en kıymetli ödülü…
Nuh tufanı efsanesinde bir güvercinin gagasında taşıyıp getirdiği zeytin dalı ile yaşamın müjdecisi…
Birleşmiş Milletler bayrağının ambleminde el ele vermiş iki zeytin dalı ile barışın ve adaletin simgesi…
Bütün semavi dinlerde, bilgeliği ve erdemi sembolize eden… Kutsal zeytin ağacı…
Ve..
Bolluğun, bereketin, sağlığın,varlığın… Köklerinden dallarına, yapraklarına, meyvesine ve özsuyuna kadar yürüdüğü…
Adına altın sıvı denilen; sonsuzluğu temsil eden hayat suyu… Zeytinyağı…
Ülkemizde; Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinin önemli bir ekonomik değeri ve vazgeçilmez bir kültürüdür.
***
Bugün geldiğimiz noktada…
Zeytinyağının dövize endeksli ihraç ürünü olmasından dolayı…
Zeytinyağında sürekli artan piyasa fiyatları ile zeytin ve zeytinyağı üzerine iki kelam edecek olsak…
Zeytin yetişen Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de yaşanmakta olan…
“Bu yıl zeytin hasatında yok yılı” muhabbetlerinin içinde buluruz kendimizi...
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) tarafından yapılan 2023-2024 rekolte tespit çalışması sonuçlarına göre…
Bu yılki tahmini rekoltenin; zeytinyağında 180.000 ton civarında gerçekleşeceği...
Sofralık zeytinde ise 440.000 ton civarında olacağı bilgisi ile karşılaşırız.
Bu noktada…
Zeytincilik sektörünü sübvanse ederek aşılması gereken sıkıntılarını aşacak düzenlemelerle…
Ülkemizde zeytin koruma kanunu ile mevcut zeytinliklerin korunmasını, zeytin ağacı sayısının arttırılmasını…
Ve… Avrupa Birliği Ülkelerinde, zeytin üreticisine sağlanan 1.2 € tutarındaki desteğe ülkemde de erişilmesini umut ederken…
Kişi başına düşen zeytinyağı tüketimini arttırmak yönünde sarf edilen gayretlerle…
Buna mukabil hızla artma eğiliminde olan zeytinyağı fiyatları ve zeytinyağı piyasasındaki dalgalanmalarla ve bu konuda yapılan spekülasyonlarla…
Zeytinyağ sektörünün ve tarım ekonomisinin içinde bulunduğu duruma şahitlik ettiğimiz bir zeytinyağı sezonu geçiriyoruz.
***
Bu merhalede…
Zeytinin ve buğdayın anavatanı olan bereketli Anadolu topraklarının…
Bu yıl… Dünya zeytinyağı üretiminde 180.000 ton ile 5. sırada yer alması…
Dünya buğday üretiminde ise 20.000 ton rekolte tespiti ile 11. sırada yer alması…
Ülkenin üretim kayıtlarına geçerken…
Ne acıdır ki…
Böylesine mümbit geniş topraklara sahip bu tarım ülkesinde…
Gıdaya erişimde zorluklardan, pahalılıktan, açlık sınırından ve kıtlıktan söz ettiğimiz…
Ekonomik, sosyolojik ve kültürel özgürlükler ile sınandığımız… Bu zor döneme şahitlik ederken…
Cahit Külebi’nin İkinci Dünya Savaşı yıllarında kaleme aldığı bir şiirin iki satırına sığdırılmış…
“Zeytinyağı ve ekmek kadar,
Kıttı özgürlük memlekette” sözleri ile…
O yılların yokluklarını ve yoksunluklarını; bugünkü memleket ahvalinde okuyorum.
***
Sınırsız özgürlükler içinde binbir hevesle üreten yurdum insanının…
Bolluk ve bereket içinde; sıcacık ekmeğini mis kokulu zeytinyağına banıp iştahla yiyişini resmediyor zihnim.
Zeytinyağının, ekmeğin ve özgürlüklerin kadri kıymeti bilinmesi gereken ne büyük nimet olduğunu…
Tarım biterse hayat biter sözünün içindeki ana fikri, daha bir derinden anlıyorum.
Ne diyelim…
Umutlarımıza olan inancımız zeytin ağacı gibi ölümsüz, özgürlüklerimize olan sevdamız zeytin ağacı kadar dirençli olsun.
Dünya zeytin ağacı günümüz kutlu olsun…