GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
12 Kasım 2023 Pazar

Atamızı anarken…

Yüz yıllık Cumhuriyet Türkiyesinin kurucu lideri, Ata’mızı sonsuzluğa uğurladığımız bir 10 Kasım günü daha geride kaldı…

Başkomutanımız, başöğretmenimiz, dünya lideri Ulu Önder M. Kemâl Atatürk; ebediyete intikalinin 85. yılında, tüm yurtta ve KKTC’de sonsuz bir sevgi, minnet ve tazimle yad edilirken...  

Yurdun dört bir köşesinden Ata’sına koşup gelmiş, yediden yetmişe onbinlerce kişinin akın ettiği anlamlı Anıtkabir ziyaretleri ise…

Her geçen yıl gittikçe artan Atatürk sevgisini ve Atatürkçülük şuurunu; gelecek nesillerin yüreklerine gururla ve umutla nakşediyordu.  

***

Ülkemizin en zengin Atatürk araştırmalarına sahip, bu konuda kaleme aldığı kitaplarında geçmiş nesillerle gelecek nesiller arasında yaşanmışlık köprüsü kuran…

Değerli dostum, Atatürk araştırmacısı yazar Ahmet Gürel ve Feruz Bozaslan ortak kaleminden çıkmış ve 2022 yılında raflardaki yerini almış kıymetli bir kitap var elimde… 

Atatürk’ün Adımları ile Karşıyaka… 

“ATATÜRK’ÜN KARŞIYAKA’DAKİ GÜNLERİ” 1922-1934 

Geleceğe bırakılacak paha biçilmez bir miras olduğu duygu ve düşüncesi içinde bu kıymetli kitabın sayfaları arasında dolaşıyorum..

9 Eylül, İzmirimizin düşman işgalinden kurtuluşunun ertesi günü olan 10 Eylül Karşıyaka’nın düşman işgalinden kurtuluşunu ve aynı gün Gazi Paşa’nın Karşıyaka'ya ilk gelişini…
Kıymetli annesi Zübeyde hanımı Karşıyaka topraklarına emanet edişindeki inceliği… 

Ve…1922-1934 yılları arasındaki  oniki yıl boyunca oniki kez bu güzel beldeye yaptığı ziyaretlerin ayak izlerini satır satır takip ediyorum.

***
Şimdiki dönem ve geçmiş dönem Karşıyaka Belediye Başkanlarının görüşleri ile…

O yıllarda Karşıyaka’da yaşamış ailelerin torunlarının ya da torun çocuklarının atalarından dinledikleri hikayelerin yer aldığı satırları okurken…

Yazıma ilham olan bu güzel kitabın önsözünü buraya alıntılamak ve geleceğe sormak istiyorum... 

“Yaşadığımız yerlerin, her gün arşınladığımız sokakların, kaldırımların, önlerinden geçtiğimiz ve günümüzde ayakta kalan az sayıda evlerin, tarihimizin ve kültürümüzün izlerini taşıdığının farkında mıyız?”

Her durumda her şartta, ülkemizin geleceği ile ilgili farkındalıklarımızın artmasını dileyerek…

Bir varmış bir yokmuş, buralardan kimler gelmiş kimler geçmiş başlığı altında… 

Dağarcığımda özenle muhafaza ettiğim, annemin eski Karşıyaka anlatılarını kendi sohbetinin tadı ile…

Torunlarımın kulağına bir masal gibi fısıldamayı ve de köşeme taşımayı adeta bir görev olarak addediyorum. 

***

Birinci Dünya Savaşının acılarının yaşandığı 1918 yıllarında…

İki dönem İzmir Belediye Başkanlığı yapmış dedem Kantarağasızade Ali Bey’in de imzasının olduğu kararla… 

Basmane Garı ile İzmir Limanı arasında ihraç ürünleri nakliyesinin kolaylaşması için şimdiki Fevzipaşa Bulvarı açılış çalışmaları sırasında… 

Basmane semtinde Uşakizade ailesi ile aynı mahallede bulunan, şimdiki Basmane Postanesi civarı Erler Mahallesindeki dede evimizin istimlak bölgesinde kalarak istimlak edilmesi ile

Karşıyaka Bahariye Mahallesi’nde yaz aylarını geçirdikleri onlarca dönüm arazi içinde, dolaplı kuyunun çektiği sularla beslenmiş topraklarda, envai çeşit meyvelerin yetiştiği yazlık bahçe evlerine taşınmışlar…

Yüz yıl öncesinin uzaklık mefhumu ile gözyaşları içinde… Büyük bir üzüntü ile adeta başka bir yere göç eylemişler. 

Ve hemen akabinde de İzmir’in Yunan işgali altında kalması ile üç yıla yakın bir zaman sürecek olan Kurtuluş Savaşı yılları başlamış…

Ve babaannem Şadiye hanımın gözyaşları içinde terk ettiği  hatıralarla dolu o çok sevdiği evin olduğu yerler… 

Kurtuluşun hemen ertesi günlerinde aniden başlayan büyük İzmir yangınının tam göbeğinde kalmış. 

Bu elim olayı yaşayan ailem, hayır ve şerrin ailenin kaderine yön verdiğine şahitlik ededursun… 

Karşıyaka İstasyonunun Çiğli yönündeki ilk tantanlarından karşıya geçilince bir zamanlar karşımıza çıkıveren Kantarağası köşkünde devam etmiş zürriyetimiz…

İki ağabeyimden sonra; ben de burada dünyaya açıvermişim gözlerimi. 

En kıymetli ağaçların dallarının göklere yükseldiği büyük bahçeler içindeki sınır komşumuz olan bu evlerden biri, M. Kemâl Atatürk’ün eşi Latife hanımın ailesine aitmiş… 

KSK kurucularından Zühtü Işıl’ın yakın akrabası babaannem Kadızade Şadiye hanım, yan komşuları Uşakizadeler’i ziyaret etmek istediğinde… 

Geniş araziler içindeki bir köşkten diğer köşkün cümle kapısına vasıl olabilmesi ancak bir (*)kupa araba yolculuğu ile mümkün olabilirmiş. 

Derken… Bir sonbahar sabahının serinliğinde bizim evin bahçesinden mutfağına, odasından salonuna bir koşuşturmadır ki başlamış…

Bir müjde sevinci içinde duyulmuş ki… Gazi Paşa yan bahçede eşi Latife hanımla birlikte muhabbet içinde dolaşıyorlarmış.

Ve konuşa söyleşe, dalından kopardıkları bardacıkları keyifle yiyorlarmış.

Büyük bir heyecan içinde “Sabah şerifleriniz hayrolsun Paşam” diye seslenmiş bey babam, çitin öbür tarafına…

“Hayırlı sabahlar” diye mukabele etmiş Gazi Paşa hazretleri masmavi gözleri ile gülümseyerek… 

Ve… Elindeki bardacığı, çitin arasından büyük bir nezaketle  uzatarak devam etmiş sözlerine… “Buyurmaz mısınız? ” 

***

Annem tarafından mütemadiyen anlatılarak bana ezber ettirilen bu anektodları önemsemediğim gençlik yıllarım geliyor aklıma… 

Tekrar tekrar dinlemeye yürek yetiremediğim dar zamanların gençlik telaşlarımı hatırlıyorum, şimdi bir bir…  

Lakin… Bu günkü yaşımla, bu günkü aklımla, bu günkü yüreğimle düşünürken…

Fevzipaşa Bulvarı’ndan her geçişimde büyük İzmir yangınından tesadüfen kurtulmuş ecdadımı anıyorum ve şer zannedilen her şeyin içinde saklanmış hayırları görmek için eğitiyorum zihnimi… 

Sonra…

Köklerimin ayak izlerinin olduğu Karşıyaka sınırları içinde, evlatlarım için bir dairelik kat mülkiyetine sahip olabilmeyi… Bir başarı olarak görmekten utanıyorum…   

Bu minvalde acı acı düşünerek; ailelerin ellerinden kayıp giden toprakları, yabancıların uhdesine geçmiş vatan toprakları ile betimliyorum.

Ve… Parsel parsel yabancılara satılan vatan topraklarında gittikçe azınlıkta kalacak olan yeni neslin akıbetine içim sızlıyor, hayıflanıyorum.

Ve bu duygu ve düşüncelerle…

Bu toprakları bizlere vatan yapan, Cumhuriyet rejimi ve demokrasi  ile onurlandıran… Nesiller boyunca özlem ve saygı ile andığımız Gazi M. Kemâl Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle yad ediyorum.

(*) Kupa araba: Küçük binek atlı araba