11 Mart 2020'de tanıştı Türkiye, Covid 19 denen virüsle...
Üç gün üst üste vaka sayıları, 1000'in altına düştü diye...
Bakanlık emriyle, zaten çenede ya da kolda olan maskeleri çöpe attık.
Uzmanlar adeta yalvardılar.
Yapmayın, etmeyin; maske kullanımı vakalar sıfırlanıncaya kadar sürdürülsün, diye...
Kim dinler ki doktorları!
Vatandaş bile dinlemiyor.
Bakanlık mı dinleyecek?
***
Son haftalarda koronavirüs vakaları arttı diye panik başladı.
Günaydın!
Yaptıkları uyarılara, bilimsel verilere dayanarak ifade ettikleri öngörüleri dikkate almazsanız, olacağı buydu elbette.
Bizzat tanık olduğum olaylardan örnekler vermek istiyorum.
Toplu taşıma araçlarında maske kullanma zorunluluğu kaldırıldı ya...
Vatandaşın çok istediği bir şeydi bu.
Maske takanlara uzaylı muamelesi yapıyorlar.
Bayram öncesi bindiğim tramvayda yaklaşık 70 kadar yolcu vardı.
Üşenmedim, saydım; maskeli yolcu sayısı maalesef 3'tü.
İkinci örnek, bir AVM'den...
Bayramlık bir şeyler almak için gittiğimiz İzmir'in göbeğinde bir AVM'de insan kaynıyordu.
Ne yazık ki maskeli insan sayısı, parmakla sayılacak kadar azdı.
Üçüncüsü...
Hastaneye gittik, eşimin hatırlatma dozu aşısını yaptırmaya...
Yahu bari hastanede maske takın!
Koronadan korunma amacıyla aşı olmaya hastaneye geliyorsunuz a benim güzel kardeşim!
Maskesiz hastaneye gelmek, hangi akla hizmettir?
Üstelik hastanelerde maske zorunluluğu kalkmış değil.
***
1,5 yıl önce koronaya yakalandığımda taa İstanbul'dan derdime derman olmaya çalışan...
Tavsiyeleriyle, bana verdiği moralle gücüme güç katan sevgili hocam Prof. Dr. Bekir Sami Kocazeybek, Cumhuriyet gazetesindeki köşesinden seslendi.
Bekir Hoca, dünyada ve ülkemizde son haftalarda giderek artan Covid 19 vakaları ve ölüm sayılarının, yaz mevsimiyle birlikte daha da artma ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor.
Dahası, 6. dalganın habercisi olabilecek sinyaller verdiğini açık net bir şekilde vurguluyor.
Bekir Hoca, tüm insanlığı tedirgin eden bu dalganın üç temel nedeni olduğunun altını çiziyor.
Birinci nedeni açıklarken, "Pandemi sürecinde salgın yönetiminden sorumlu bakanlık ile ilgili meslek örgütleri arasında salgından korunmaya dönük politikalarda derin çelişkiler olmuştur. Bununla ilgili olarak, son iki aydan fazladır sağlık otoritesi siyasi, sosyal ve özellikle ekonomik açmazlarla salgının neredeyse bittiği düşüncesi ile virüsten korunmaya dönük maske mesafe kurallarını ortadan kaldırmış, PCR test yapılma zorunluluğunu sonlandırmıştır. Bunlara ek olarak, resmi ve özel eğitim/öğretim ve devlet hizmet kurumlarında maske, mesafe ve hijyen kuralları salgının bittiği algısıyla uygulanamaz hale gelmiştir. Sağlık otoritesinin gerek yanlış ve cesaret verici uygulamaları gerekse geçmiş pandemi sürecinin insanlarda geliştirdiği tükenmişlik ve bıkkınlık hali bugünkü vaka artışlarının önemli nedenlerinden biri olmuştur" diyor.
İkinci neden olarak RNA virüslerin, fazlaca mutasyona açık olmalarının rolünün önemli olduğuna işaret ediyor.
Üçüncü neden olarak da 2020 yılı başında uygulama konulan ve hastalıktan korunmaya dönük aşı uygulamalarının ülkemizdeki durumunun, son günlerdeki vaka artışının bir başka nedeni olarak gösterilebileceğini belirtiyor. Yüzde 85 ve üzeri toplum bağışıklığı olabileceğini belirten Bekir Hoca, ülke nüfusunun yüzde 63'üne sadece iki doz aşı uygulandığını, hatırlatma dozunun ise yüzde 33'lerde olduğunu hatırlatıyor. Bu oranların da hedeften çok uzak kaldığımızın göstergesi olduğunun altını çiziyor.
***
Ülkemizin saygın bilim insanlarımızdan biri olan Prof. Dr. Bekir Sami Kocazeybek'in uyarılarını ciddiye almakta fayda var diye düşünüyorum.
Prof. Kocazeybek, SARS-Cov-2, Omicron BA.4 ve BA.5 alt varyantlarına bağlı vaka sayılarının artarak, sonbaharı da kapsayacak 6. dalganın gelmekte olduğunu, bunun ülkemizi ciddi olarak tehdit edebileceğini söylüyor.
Virüsten korunma yöntemleri maske, mesafe, hijyen kurallarının yeniden disipline edilmesi ve yaygın tarama testlerinin, yani PCR testlerinin yaygınlaştırılmasının şart olduğunu dile getiriyor.
En önemlisi de tüm nüfusun hatırlatma dozunun yüzde 33'lerden yüzde 80'lere çıkarılması için hatırlatma dozu uygulamalarına hız verilmesini, herkesin hatırlatma dozunu yaptırması gerektiğini söylüyor.
***
Gördüğünüz gibi koronavirüs Bakan sözü dinlemiyor.
Bakanımızın bile kurtulduk, gitti, bitti, dediği koronavirüs, yeniden hayatımıza girdi.
Ama Bakan Bey'in sözünü dinleyen milyonlarca vatandaşımız oldu.
Maskeler fora, dedi; anında duyuldu o ses ve gereği yapıldı!
Ama şimdi bilim insanlarını dinleme zamanıdır.
Prof. Bekir Kocazeybek'i, Prof. Dr. Alper Şener'i, Prof. Dr. Mehmet Ceylan'ı, Prof. Dr. Süleyman Kaynak'ı dinleme zamanıdır.
Bakanlık da bilim insanlarını dinlerse...
En azından vatandaş da kişisel olarak kendini koronadan korumak adına maske takarak söz dinlerse...
6. dalgayla boğuşmaya başlamadan önce savuşturabiliriz.
Yoksa...
Başa döneriz.