GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
29 Haziran 2022 Çarşamba

İçimizdeki kor ateş neden hiç sönmüyor?

Her yıl binlerce hektar ormanımız yanıp kül oluyor.

O güzelim yeşil dünyayla birlikte, doğal ortamda yaşayan kim bilir kaç canlı yaşamını alevlerin arasında yitiriyor.

Her yıl aynı acıları yaşamak zorunda mıyız arkadaş?

Geçen yıl Marmaris’te yaşanan büyük felaketin ardından yine aynı yerde çıkan yangın, dört gün gibi kısa bir sürede söndürüldü.

Tek tesellimiz bu…

Daha fazla ağacımız kül olmadan kontrol altına alındı.

İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluk alanında yer alan bölgede de irili ufaklı yangınlar çıkıyor.

Seferihisar’da yangın çıktı, anında söndürüldü.

Balçova’daki yangın, birkaç saat içinde kontrol altına alındı.

Foça’da yükselmeye başlayan alevler, karadan ve havadan müdahaleyle ikinci güne sarkmadan bitirildi.

Buca’dan yükselen dumanlar çok fena korkutmuştu.

Yer ekipleri, müthiş bir hızla yangın mahalline geçip ilk müdahaleyi yaptı.

Ardından havadan müdahale başladı ve yangının facia boyutuna geçmesini önledi.

Ve Bayındır’daki yangın da son derece bilinçli bir söndürme çalışmasıyla çok kısa zamanda sona erdirildi.

***

Her ne kadar bazı durumlarda söndürme çalışmalarının yetersizliği eleştirilse de…

O devasa alevlere karşı direnen fedakar ekiplere ne kadar teşekkür etsek azdır.

Canları pahasına çalışıyorlar, yangına koşuyorlar.

İyi ki varsınız.

***

İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, Çanakkale sınırından Aydın sınırına kadar çok geniş bir alandan sorumlu.

Peki İzmir, olası yangınlara karşı ne kadar hazır?

Edindiğim bilgilere göre…

İzmir’in iki uçağı, beş helikopteri, her yangına koşacakmış gibi tetikte bekliyor.

66 yangın kulesinde nöbet tutuyor ormancılar…

En küçük bir duman gördüklerinde ekipler alarma geçiyor.

92 arazöz ekibi, her an talimat bekliyor.

İnsansız Hava Aracı dediğimiz İHA, sürekli uçuş halinde.

150 kilometre ötedeki yangını görme yeteneğine sahip…

Pek çok yangının daha başlangıçta kontrol altına alınmasında İHA’nın büyük katkısı var.

***

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, ormanlara giriş çıkışı yasakladı.

Piknik yapmak isteyen insanlar, kontrolün üst seviyede olduğu piknik alanlarına yönlendiriliyor.

***

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ifadesine göre, son bir yılda 13 bin 235 yangının yaklaşık yüzde 95’i, yani 12 bin 507’si, henüz başlangıç halindeyken söndürülmüş.

Orman idaresinin yangınlara karşı verdiği mücadeleye en büyük destek, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden geliyor.

Türkiye’nin bu alandaki ilk ve tek yapay zeka uygulaması Akıllı İhbar Sistemi, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirildi.

İzmir Büyükşehir, Acil İzmir uygulamasını da genişleterek uygulamaya Yangın İhbar Modülü ekledi.

Yurttaşlar, herhangi bir yangında yangının fotoğrafıyla konumunu uygulamaya göndererek, sistemin bir parçası olacak.

Yine İzmir Büyükşehir, orman köylerinde nöbet noktaları oluşturdu.

İzmir itfaiyesinin 30 ilçedeki 57 istasyonda 293 araç ve 365 yangın söndürme personeli, olası yangınlara karşı hazır, tetikte bekliyor.

Droneli kontroller yapıyor.

***

Sözün kısası, İzmir’de orman yangınlarına karşı gerekli hazırlıklar yapılmış durumda.

Geçmişteki yangınlardan ders çıkaran İzmir, o acıları tekrar yaşamak istemiyor.

Yangına en kestirmeden müdahale ediliyor.

Yangınlar söndürülüyor da…

İçimizdeki kor ateş neden hiç sönmüyor?

***

Umarım ve dilerim, göreve hazır, tetikte bekleyen tüm ekiplere bu yıl fazla iş düşmez.

Fakat hayatın gerçeği, temenninin ötesinde…

Ne acıdır ki içimizdeki hainler, doğa düşmanları, o zümrüt yeşili ormanlarımıza bir kıvılcım çakmaktan geri kalmıyor.

Biz gazeteciler, bugün yangın haberi koymadık diye sevinir hale geldik.

Keşke yıl boyunca tek yangın dahi olmasa…

Keşke, milli servetimiz ormanlarımızı korumanın, vatandaşlık borcumuz olduğunu hatırımızdan çıkarmasak…

Keşke sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi bir başarabilsek…

Unutmayın.

Ormanları korumak, sadece ilgili bakanlığın, müdürlüklerin, belediyelerin görevi değildir.

Hepimizin sorumluluğudur.