İzmir’de bazı ana arterlerde trafik sıkışıklığı elbette var.
Ancak…
Altı ay öncesine göre çok daha rahat olduğunu kabul etmeliyiz.
Akaryakıta yapılan fahiş zam nedeniyle insanların arabalarının direksiyonuna geçip trafiğe çıkmadığı iddiası doğrudur.
Toplu taşım araçlarındaki doluluk oranının, pandemi öncesi seviyeye geldiği de doğrudur.
Fakat doğru olan başka şeyler de var.
Mesela…
Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda sürücüler, eskisi gibi vakit kaybetmiyor.
Konak’tan Alsancak’a geçerken stresten, geç kalmış olmaktan dolayı oflayıp puflamıyoruz.
Talatpaşa Bulvarı’nda yol kenarına park etmiş araç yok artık.
Neden?
Çünkü özellikle yoğunluğun olduğu saatlerde görevli trafik polisleri, bulvar üzerinde bekleme yapılmasına asla izin vermiyor.
Denetlemeler, eskisine göre çok daha artmış durumda.
Polisi görmeye hiç alışık olmadığınız bir yerde denetleme yaparken görmek artık mümkün.
Tüm bu çabalar sayesinde…
Trafik; su gibi akmasa bile eskisine göre daha hızlı…
***
Peki bu nasıl oldu?
Kim, sihirli değneğiyle trafiğe dokundu da bir rahatlama yaşandı?
İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne’nin trafik sorununun çözümüne özel bir önem verdiğini biliyordum.
Kente tayin olduğunda kendilerini ziyarete gittiğimde, “İzmir’in trafik sorununu en kısa zamanda çözmek için çalışacağım” demişti.
Trafik altyapısındaki önemli sorunlara rağmen trafikte olumlu gelişmeler yaşanıyorsa…
Bunda İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne’nin kararlığının…
Aynı zamanda trafiği yöneten tüm ekibin özverili çabalarının rolünün büyük olduğunu görüyorum.
***
Trafikten Sorumlu İzmir İl Emniyet Müdür Yardımcısı Şamil Özsağulu ile trafik konulu sohbetim oldu.
Çok net bilgiler edindim.
İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne’nin trafik sorununun çözümüne çok büyük önem verdiğini hatırlattı, Şamil müdürüm...
O’nun yönlendirmelerinden çok yararlandıklarını ifade etti.
İzmir’in trafiğini yönetenler olarak, görünür olmayı hedeflediklerini anlattı.
Hiçbir uygulamayı, vatandaştan gizli saklı yapmadıklarının altını çizdi.
Elde edilen olumlu sonuçlar çoğaldıkça, trafik polisinin motivasyonunun da arttığına dikkat çekti.
***
Trafik polislerinin gece gündüz, yaş kış, soğuk sıcak demeden cansiperane çalıştığına vurgu yapan Şamil Bey’i dikkatle dinledim.
İşte o sohbetten satırbaşları:
* Ana arterlerde şerit disiplinini sağladık ve trafiğin hızını artırdık.
* Tüm arkadaşlarla, ihlallere göre kazaların analizlerini yapıyoruz, tedbirler alıyoruz.
* Aldığımız önlemlerle ilk dört ayda, geçen yılın aynı dönemine göre ölümlü trafik kazası yüzde 20 azaldı.
***
İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne’nin gelişinden sonra sahadaki trafik polisi sayısı arttığı gözle görülüyor.
Her köşe başında trafik polisi…
Her ana arterde trafik polisi…
Kolay değil.
***
Şamil Bey, trafikteki bu olumlu gelişmelerle, İzmirlilerin hayatına günde bir saat kazandırıldığını söyledi.
“Nasıl yani” diyecek oldum, hemen açıkladı:
“Vatandaşlarımız artık trafikte eskisi gibi günde bir saat zaman kaybı yaşamıyor. O kayıp süreyi, artık işinde gücünde, sosyal hayatında kullanıyor.”
Bu sonuca nasıl vardıklarını, şu örnekle anlattı İl Emniyet Müdür Yardımcısı Şamil Bey:
“Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’ndan bir örnek vereyim. Eskiden bu bulvarda trafik sabahları saat 10.30 gibi normale dönerdi. Şimdi 09.30’da, hatta bazen 09.00’da normale dönmeye başladı.”
***
İzmir trafiğindeki bu hissedilir rahatlamanın, büyüyerek artmasını temenni ediyorum.
Su gibi akan trafikte araç kullanmak istiyorsak, kurallara uymak zorundayız, bencillikten kurtulmalıyız.
Trafik polisimizin trafiği rahatlatmak, akıcı kılma çabalarına destek olmak, her sürücünün görevidir.
Bu noktada trafiği yöneten kurmaylara ve sahadaki trafik polisi arkadaşlara özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederken…
Tüm sürücülere de şu çağrıda bulunmak istiyorum:
Lütfen trafiğin akışını sekteye uğratacak hatalar yapmayın, trafik polisine yardımcı olun.
Eğer sürücüler o katkıyı sağlarsa…
Emin olun ki, İzmir trafiği yarın, bugünden güzel olacak!