GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
31 Mayıs 2022 Salı

Kadim dostların 40’ıncı durağı

Çoğumuz 17-18 yaşlarındaydık, o okulun kapısından içeri girdiğimizde…

“Ağabey” dememiz gereken bizden iki, üç, dört, hatta yedi yaş büyükler vardı.

Hiçbiri kendine “ağabey” dedirtmedi; “Aynı sınıftayız. Burada ağabeylik olur, ağabey olmaz” deyip noktayı koydular.

Öyle bir kaynaşmışız, öyle güzel bir dostluğun temellerini atmışız ki 44 yıl önce…

Mezuniyetimizin üzerinden 40 yıl geçmiş olmasına rağmen…

Dostluğumuz devam ediyor; hem de üstüne koya koya…

Kimlerden mi söz ediyorum?

Tabii ki, aralarında benim de bulunduğum Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu 1982 mezunlarından…

***

Her yıl yaptığımız geleneksel buluşmamızın, pandemi yüzünden iki yıl sekteye uğramasının ardından, hafta sonunda Yeni Şakran’da bir araya geldik.

Sevgili Erol ve eşi Rukiye’nin ev sahipliğinde harika iki gün geçirdik.

Bu büyük buluşmaya her zamanki gibi Türkiye’nin dört bir yanından arkadaşlarımız geldi.

Yüzlerce kilometre yol kat ederek ta İstanbul’dan, Tekirdağ’dan, Bursa’dan, Antalya’dan, Kütahya’dan, Balıkesir’den…

Hatta Belçika’dan çıkıp geldi Mete…

Eşlerimiz de dostluklarını pekiştirdi birbirleriyle.

40. yıl buluşmasına katılmak isteyip de haklı gerekçelerle gelemeyenler vardı.

Rıza, Ayhan, Türey, Dilek, Ender, Ruhsar, Ergun, Atilla, Aynur, Nuri ve diğer arkadaşların kalpleri bizimleydi.

Bu büyük buluşmanın açılışını yaparken, aramızdan erken ayrılan arkadaşlarımızı andık.

Sevgili arkadaşımız Ziynet Sertel’i yitireli bir yıl oldu.

Ziynet de, CHP Milletvekili eşi Atilla Sertel gibi sınıf arkadaşımızdı.

Önce kabri başında, aynı gün buluşmamızda güzel anılarıyla anıldı Ziynetciğimiz…

12 yıl önce çok erken yaşta aramızdan ayrılan Kamuran Hocaoğlu’nu...

Ve aramızdan hayata ilk veda eden güzel insan Hüsrev’i de andık.

***

Ah Ulan Rıza’daki gala yemeğinde sohbet koyulaştıkça koyulaştı.

Kadehler dostluğa kalktı.

Anılar tazelendi, kahkahalar yükseldi kumsaldaki masalardan…

Poyraz Kafe’de devam eden gece, şair ruhlu Ekrem’in sazlı sözlü kutlamasıyla devam etti.

40. yıl anısına “Gazetecilerin Türküsü” adlı beste yapmış Ekrem iyi mi!

Yeni Şakran buluşması için kendisinin yazıp bestelediği türküyü ilk kez seslendirdi Ekrem…

Hepimiz pürdikkat dinledik o türküyü, ağzımız kulaklarımızda…

Evet, yanlış okumadınız; bizim bir türkümüz var, sadece bize ait!

O gecenin sabahında yine sazlar çalındı, türküler söylendi.

Türkü repertuvarları bir hayli zengin olan Ekrem’in yanı sıra Nazif, İbrahim, Yılmaz ve Suat, öyle güzel türküler söylediler ki…

Suat, Ekrem’in Türkçe okuduğu “Çakıcı Efe” türküsünü Yunanca söyledi, büyük bir ustalıkla.

İbrahim, Nazif, Yılmaz, unutulmaya yüz tutmuş türküleri hatırlattılar.

Bizler de onlara eşlik ettik.

Mete’nin kızı  sevgili Melodi’nin Fransızca söylediği şarkılarla başka bir dünyayı yaşadık adeta…

Hattuşaş Antik kentinde bulunan Hitit Uygarlığı’na ait bir duvar yazısında ne yazıyordu?

“…Tanrım

Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,

Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,

İkisi arasındaki farkı idrak edebilmem için AKIL,

..Ve beni bu acımasız dünyanın yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver!”

İbrahim’in de dediği gibi, o sahici, o samimi dostlar, oradaydı.

Gerçekten her yıl, bir telefon organizasyonuyla ülkenin farklı bir yerinde buluşmayı gelenek haline getiren kadim dostlarız biz.

Ne mutlu bize ki, bu kirli dünyada dost olarak kalmayı başarmış ender insanlarız.

Sevgili Suat, “Bu buluşmalar her yıl gerçekleşmeye devam edecek. En son bir kişi kalana kadar!” sözleriyle noktayı koydu.

Kısmetse seneye Tekirdağ’da olacağız.

O buluşmanın adını bile koyduk:

“41 KERE MAŞALLAH!”

***

Daha şimdiden “41 KERE MAŞALLAH” diyeceğimiz Tekirdağ toplantısının hayalini kurmaya başladık.

***

Not: Bizi Yeni Şakran’da bir araya getirmek için bir telefonu yeterli olan Erol Özobut ve kıymeşti eşi Rukiye’ye… Bizi çok iyi ağırlayan Şakran Oteli’nin sahibi Murat Demirtaş’a ve personeline… Ah Ulan Rıza Restoranı’nın sahibi Onur Yılmaz’a… Ve Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’a… Sonsuz teşekkürler.