İzmir’i iyi ya da kötü kaygısına düşmeden seviyoruz. Yarının İzmir düşüncesi de bizim sevincimizdir. Ama İzmir’in iki yüz karası İkiçeşmelik ve Halil Rıfat Paşa caddeleri orada durmaktadır.
Irak’taki peşmerge şehir görüntüleri malesef İkiçeşmelik caddesi’nin ta içindedir. Her zaman dört şeritlik trafik yolu, iki şeritlik trafik yoludur. Solda ve sağda park eden kamyonetler, kaldırımlardaki spotçu işgalleri, İzmir kentinin prestij caddesinde arabesk, görüntü kirliliği ve kent anarşisini sahnelemektedir. Bir gazete haberi ile soluk alsak da, herhangi bir eylemin olmadığını görmekteyiz.
Hele Halil Rıfat Paşa caddesi, bir zamanların Beyrut savaş hali görüntüsüdür. Kenti yönetenler teknik ve psikiyatri heyetleriyle, Varyant başlangıcı yani Şato restorant girişinden başlayarak Halil Rıfat Paşa Son durağına kadar yaya yürümeli ve ona göre karar vermelidir. Ama yanlarına arkeolog almasınlar. Eski yıkık eserlerin önlerine dikilen ucube iskeleleri onaylatmasınlar. Kendileri yapmıyorsa, yolları daraltan eski eser ve ucube iskeleleri, ülkemizde herşeyi yapan TOKİ’nin bunları enkaz olarak satın almasını ve imar hattında aslına uygun olarak yapıp satmasını önersinler. Karlı bir iş de olur. Yeter ki yerel yönetici bu öneriyi halka benimsetsin. Bu söylediklerim tarihi ve eski eser düşmanlığı değil; “Tarihi ve eski eser” korumacılığıdır. Yapılaşma düzensizliği ve trafik keşmekeşliği zaten önlerine çıkacaktır. İzmir’in en eski tarihinde Türkler’in oturduğu bu semtlerin ihmal edildiğini de göreceklerdir.
Eskilerden bir Konak Belediye Başkanı: “Mithatpaşa caddesi, İstanbul’un Bağdat caddesi olacak.” diye demeç vermişti. Mithatpaşa düzenlendi ve maşallah Bağdat caddesi oluverdi! Verdiği bu demeç de onun şerefi olarak ömür boyu ondan ayrılmayacaktır.
İzmir kentini otopark anarşisi teslim aldı. Büyükşehir’ce “OTOPARK KATILIM PAYLARI” adı altında toplanan “BÖLGESEL OTOPARK” yapılmasına dair paralar ne oldu? Hatay’da, Halil Rıfat Paşa’da, Mithatpaşa’da böyle bir yere rastlamadım. Bunları hangi mühendis, mimar ve şehir plancıları planlamaktadır? İzmir’de yaşayan arabası olan her vatandaş gibi ben de merak ediyorum.
Sonuç olarak; İzmir gibi bedeni bol planlanamayan kentler, kendi içine sığamamaktadır. Bu gerçeği gören Karşıyaka belediye başkanı sevgili Cevat Durak, sıkışık Alaybey planlarını bir beden üste çekmek konusunda ışık yakmıştır. Örnek olması dileğimdir.