İzmir siyasetinin kodları son Büyükşehir davası ile değişmektedir. Adliye dışından bakıldığında, CHP eylemde, AKP ise savunmada kalmıştır. Binlerce CHP’li ve kentli bu dava nedeniyle adliye önlerinde, geceleri fener alaylarında buluşmuş, CHP örgütlerinde bir kenetlenme olmuştur. Bu görüntüleri İzmir kent halkı da sessiz sedasız izlemektedir.
İzmir’in büyük kısmının asgari ücretle geçindiği gerçeğini düşünürsek, genel yönetimlerce yapılan akaryakıt, havagazı, elektrik zamları da büyük kesimi etkilemiştir. Zaten yaşamımız kredi kartı ve taksit sarmalına takılmış, alın terimiz kredi faizlerine akmış ve bunun sonunda ANA ÇİZGİMİZİ BİLE HİZALAYAMAZOLMUŞUZ. Bu arada 15 dakikalık yağmur da kenti teslim almıştır.
Arazi rantlarının vahşi ortamı oluşmuş, daha önceleri ayıların dağlara adam kaçırmalarının yerini insanlar almış, dönemin defolu ürünleri mal ve insan bazında sahneye çıkmıştır. İki yeşil: Dolar ve petrol üzerine dünyayı kurmak isteyenler ortaya çıkmıştır. Bunların temsilcileri küresel krallık; emperyalizmin sömürü çarkı etnik ve dinsel motiflerle örtülerek, toplumun düşünce eksenini tuzaklarına çekme yolunu seçmişlerdir. İzmir uzantıları da, MEDYA ÜFÜRÜĞÜ İLE ŞİŞİRİLEN KARTON DEVLERİN GÖRÜNTÜLERİ VE ADETA SAKSIYA ÇINAR AĞACI DİKME BOYUTUNA getirilmiştir.
Türklerin alınmadığı soysuzlar mektebi “ENDERUN” mezunlarının torun artıkları da bu manzara karşısında bıyık altından gülümsemektedirler. Olmayan vicdanları da sızlamamaktadır.
Son virajda İzmir siyasetinin kodları da etkilenmektedir. Zaten KANLARINA NAMUSSUZLUK ŞIRINGALANSA, BU NAMUSSUZLUK ŞIRINGASINI KANLARI KABUL ETMEYENLERE sözüm olamaz. Bu son cümlede tanımladıklarımın, bu davada mahkum olmayacaklarına da yürekten inanıyorum.