GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
22 Haziran 2023 Perşembe

Hastanenin hazinesi!

Roman tadında bir öyküsü vardır, o hastanenin…

Bilmeyenlere… Duymayanlara… Hatırlamayanlara…

“Şifa dağıtan bir masal” gibi…

Bi’kez daha…

“İsteyince neler oluyor bu güzel ülkede…” dedirten…

O yaşanmış / yaşanan hikayeye balıklama dalalım…

***

Taaa, 70-80 yıl öncenin İzmir’i…

Kral kent…

Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı…

O günlerde bile hamle yapabilen şehir…

Acayip bi’şekilde Selanik’e benzediği için…

Atatürk’ün gözbebeği kadim İzmir…

***

Geçmişi hatırlayanların gözleri nemlenir!

10 yıl iktidarda kalan Demokrat Parti’nin tek başbakanı…

Adnan Menderes’ti…

Egeli’ydi; Aydınlı’ydı…

22 Mayıs 1950 ila 27 Mayıs 1960 arasında…

Beş hükümet kurdu genç başbakan…

O 10 yıllık Demokrat Parti iktidarında…

Türkiye'nin iç ve dış siyasetinde büyük gelişmeler oldu...

Sanayileşme ve şehirleşme hamlesi başladı…

Köye makine girdi…

Ulaşım, enerji, eğitim, sağlık, sigorta ve bankacılık yeniden başladı…

Özetle…

Türkiye “kalkınma” kavramıyla tanıştı…

İşte o günlerden bir gün…

İzmir’in gerçekten “bir” inci olduğu günler…

Adnan Menderes’in bir gözü İzmir’in üstünde…

***

“Yeter Söz Milletin…” sloganıyla gelen hükümet…

İzmir’e kalıcı iki eser kazandırmak istiyor…

Merhum Başbakan Adnan Menderes

O günlerin Buca Belediye Başkanı Mustafa Ertek’e sorduruyor:

“Başkanım Buca’ya hastane mi ister, cezaevi mi?”

Rivayet odur ki…

O dönemin güçlü Buca Reisi Ertek…

İlçesinde ticaretin coşmasını, zenginleşmesini arzu ettiği için…

“Cezaevi olsun…” diyor…

Hükümet ses veriyor:

“Hay hay…”

***

Oysa…

İzmir’in parmakla gösterilen…

Sadece iki hastanesi var, o yıllarda…

Biri, İzmir’in kalbi Konak’taki devasa Devlet Hastanesi…

Diğeri…

Batı dünyasını bile kıskandıran Behçet Uz Çocuk Hastanesi…   

Bir diğer gözümüzün nuru ise…

20 Mayıs 1955’te kurulan Ege Üniversitesi…

Rahmetli Menderes…

Buca’ya yaptıramadığı dev hastaneyi…

Seve seve üniversiteye armağan ediyor…

Ancaaak…

Bi’özel ayrıntı daha var, Güzel İzmir için…

Yemyeşil Buca’daki Levanten malikaneleri arasında…

İngiliz Forbes Ailesi’nin…

Sanat eserinden farksız bir av köşkü var…

Taa, 115 yıl önce inşa edilmiş…

Yıllar sonra o köşk…

1 Ocak 1946’da faaliyete geçen…

O günkü adıyla “SSK / Sosyal Sigortalar Kurumu”nun…

Bu günkü adıyla “SGK / Sosyal Güvenlik Kurumu”nun malı oluyor…

Yıllar boyu, yeşil Buca’da…

Poliklinik olarak ayakta tedavide kullanılıyor…

Buca’yı hastanesiz bırakmaya gönlü razı olmayan Menderes…

Forbes Köşkü’nün 130 dönümlük arazisine…

Türkiye’nin ilk…

“Sosyal Sigortalar Kurumu” hastanelerinden birinin…

Yükselmesini sağlıyor…

O günlere göre…

Muhteşem bir şifa merkezi oluyor Buca SSK Hastanesi…

Yıllar tanıktır…

Buca SSK hep bu kadim kentin mücevher taşı olarak anılır…

En azından ilk kez…

Kentin göbeğinde bir ilçe hastanesi yaratılmıştır…

***

Yıllar yılları kovalıyor…

O hastane hep…

İzmir’in tarihi ilçesi Buca’ya hediye edilen…

Şifa üssü olarak hizmet veriyor…

2000’li yılların başında…

“Anasol-MHP Hükümeti”, o hastaneye isim aramaya başlıyor…

Rahmetli Başbakan Ecevit…

Yıllar, yıllar önce…

Çalışma Bakanı olarak görev yaparken tanıştığı…

Türk-İş’in efsane lideri Seyfi Demirsoy’un adını öneriyor…

Kabul görüyor…

İşte o güzel hastane…

Temmuz 2002’den beri…

“Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi” olarak…

Kalplerdeki yerini koruyor…

O gün, bu gündür şifa dağıtmaya devam ediyor…

***

Gelelim bu günlere…

Haziran 2020’de…

Sağlık Bakanlığı ile İzmir Demokrasi Üniversitesi…

Birlikte kullanım protokolüne imza attılar…

Artık…

Seyfi Demirsoy Hastanesi

İzmir’e yakışan bir “Eğitim ve Araştırma Hastanesi” statüsünü kazanmıştı…

Ardından…

Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi de…

Seyfi Demirsoy’a bağlandı…

Şifa dağıtan “Buca’daki Sağlık Ailesi” sağlıklı biçimde büyüyordu…

Herkes mutluydu…

Ancak…

***

O uğursuz gün…

(30 Ekim 2020)

İzmir 6,9 şiddetinde sallandı…

Deprem kötü vurmuştu bu kadim kenti…

Binalar kağıt gibi çökerken…

Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi’nin…

Ana hizmet binasında hasar oluştu…

Yıldırım hızıyla şifa merkezi boşaltıldı…

250 yataklı hastanede tedavi görenler dakikalar içinde tahliye edildi…

Kimsenin burnu bile kanamadı…

Göz yaşartan cansiperane çabaya…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca kayıtsız kalmadı…

36 saat sonra İzmir’e geldi…

70 yıllık simge hastaneyi yönetenleri kutladı…

Gönül aldı; müjde verdi:

“Bu devasa hastane bahçesine yeni bir şifa merkezi yapacağız… Hem de en kısa süre içinde…”

Sağlık Bakanı hiç zaman kaybetmedi…

Proje çizildi…

İnşaat yıldırım hızıyla ilerledi…

İzmir’in yepyeni 304 yataklı Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Modern görüntüsüyle…

Görev yapanlarıyla…

Hizmet aşkıyla…

Farklı mimarisiyle…

Gıcır gıcır bir “şifa başkenti” haline geliverdi…

En güzel yanı…

Sadece 150 yatağı yoğun bakımın emrinde…

Bu özelliği ile…

Şimdiden İzmir’in en büyük yoğun bakım hastanesi olarak anılacak…

Farkında mısınız?

İzmir’in Bucası…

Zaman Tüneli’nin içinden sıyrılıp gelen “şifa” mutluluğunu…

Yine Seyfi Demirsoy adıyla…

Sonsuza taşımaya kararlı…

Üstelik…

Birbirinden özel ve kıskandıran unvanlarıyla…

Mesela…

“Bebek Dostu Hastane”

Mesela…

“Anne Dostu Hastane”

Mesela…

“Hastanın hekimini özgürce seçme hakkını kullandığı hastane”

Tarihi yaşatmak ne güzel…

Derkeeeeen…

Bi’de gördük ki…

Unutulmaz güzellikteki Forbes Köşkü’nün müştemilatı…

Yepyeni “yatay görünümlü” Seyfi Demirsoy Hastanesi’nin…

Tam göbeğinde…

Öyle güzel ki…

Yıpranan görünümü bile “zamanın aynası”ndan farksız…

Şifa vahası ile iç içe…

Şirin, sevimli, san’at eseri ve…

“Bak nasıl da ayaktayım, görüyor musun?” dercesine…

Tarihe meydan okuyan bir müştemilat…

O kadar güzel ki…

Nasıl da çekici bir “hastane kafeteryası” olur kim bilir?

Sadece…

Kurallara uyan bir restorasyona ihtiyacı var…

Bir bakan, bi’daha bakıyor…

Çevresinde dolaşın çiçek kokuları başınızı döndürüyor…

***

Bitiriyoruz…        

Hastanenin göbeğinde “antik hazine” görenleri şaşırtıyor…

Yeniden “doğması” sağlanırsa…

115 yaşındaki o müştemilat…

Belki de…

İzmir’in parmakla gösterilen en dinamik sağlık merkezlerinden…

“Seyfi Demirsoy”u…

Kalbinde “antik hazine yaşatan” bir hastane olarak…

Türkiye’de bir “ilk” unvanına layık olmasını sağlar...

İzmir’in Valisi…

Sayın Yavuz Selim Köşger…

Böylesi özel adresleri…

Yaşatmayı görev bilen bir isim olarak haklı şöhrete sahip…

İnanıyorum ki…

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın…

İzmir’e “yine, yeni, yeniden” kazandırdığı…

“Seyfi Demirsoy Hastanesi”nin…

Anlamlı bir antik eseri kalbinde yaşatmaya…        

Yıllarca devam etmesini…

İçinde hasta yakınlarının olmasını…

Hatta…

Başta hekimler olmak üzere personelin…

Dinlenirken kahvelerini burada içmesini…

Sayın Valimiz Köşger de arzu eder…

Ha’di, Valim…

Siz ki, İzmir’e tıpkısının aynısı…

Onur veren “İktisat Kongresi” binasını kazandırdınız…

Bir tarih hazinesini koynunda saklayan…

Seyfi Demirsoy Hastanesi’ne de el verirseniz…

Şahane bir mekanı…

Hep sizinle birlikte anmanın mutluluğunu yaşar bu Güzel İzmir…

Rüya değil, gerçek olması dileğiyle…

Şimdiden emeği geçen herkese helal olsun…

Nokta…

 

Sonsöz: “Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir… / Hz. Mevlana…”