GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
12 Haziran 2023 Pazartesi

Gitmek mi zor, kalmak mı zor?

Yazımızın başlığı...

Şahane bir şarkının nakaratıdır...

Sözleri ve bestesi...

İzmirli ölümsüz sanatçı Yusuf Nalkesen’e aittir...

Tam 55 yıldır...

Söylemeyen ses sanatçısı kalmadı, o şahane eseri...

Ama...

Zeki Müren’in sesinden bi’başka lezzetliydi...

Gram eskimedi...

Neden?

Sözleri şahane de ondan...

Hatırlatalım:

“Sormamışsın hiç kimseden... / Pek üzgünmüşsün giderken... / Aramış durmuşsun beni kimseye belli etmeden... / Gitmek mi zor? Kalmak mı zor? / O sabahı gel bana sor, o sabahı sen bana sor...”

***

O şarkıyı bi’kenara koyalım...

Bugünlerde dönelim...

***

Zaman su gibi akıyor ama...

Aslında aradan çok geçmedi...

Dokuz ay, ya var ya yok...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu...

O günlerde...

Bakın neler demiş:

(Cumhur İttifakı için söylüyor) “Şöyle bir algı da yaratmaya çalışıyorlar; (Efendim, bunlar asla gitmez)... Gider efendim... Ben Türkiye’nin insanlarının ferasetine, bilgisine, birikimine, inancına güveniyorum... İnşallah hep beraber bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz ve huzur içinde yaşayacağız..."

Sonra n’oldu?

Takvimler, 28 Mayıs 2023 Pazar gece yarısını gösterirken...

Cumhurbaşkanlığı son raundunda...

Sonuç ortaya döküldü:

Recep Tayyip Erdoğan: Yüzde 52,18...

Kemal Kılıçdaroğlu: Yüzde 47,82...

Yapacak bi’şi yok...

Üstelik...

“Başka bir bahara...” diyecek ne güç kaldı ne de zaman(!)

***

Ancaaaak...

Bu sonuca karşın...

Önemli bir ayrıntı dikkatlerden kaçmıyordu...

13 yıldır CHP’ye liderlik yapan Kılıçdaroğlu...

Altıok’un “bir numaralı” koltuğu için...

“Tamam mı, devam mı?” sorusunu bakın nasıl göğüsledi önceki gün?

“Kurulay’da parti karar verir!”

Galiba projenin finali şöyle olacak:

“Arkadaşlar; örgüt istedi; genel başkanlığa devam...”

Peki; olur mu?

Asu Maralman’ın pek ünlü o şarkısını hatırlayın; bi’zahmet:

“Olur olur... / Bal gibi olur... / Akan sular sularda durur... / Bir düşün sen düşün yine... / Neler olmaz bu alemde... / Olur olur bal gibi olur...”

***

İyi de...

Son 50 gün içinde “Cumhurbaşkanlığı Seçimi”ni...

Kılıçdaroğlu kazansın diye...

Gece gündüz sahneden inmeyen...

Neredeyse İstanbul’u unutan...

Anadolu’da ayak basmadık şehir / ilçe bırakmayan...

Aylarca kısık sesle dolaşan...

Ekrem İmamoğlu’nun...

Dün’ü... Bugün’ü... Yarın’ı... derken...

Siyasi akıbeti n’olacak?

Ne çabuk unuttuk?

İstanbul’un Reisi’nin...

YSK üyelerine hakaretten kesinleşmiş 2 yıl 7 ay 15 gün...

Kesinleşmiş cezası var; İstinaf’ta sıra bekliyor...

İstinaf o kararı kaldırabilir veya Yargıtay kararı bozabilir...

İyi de...

Ya tersi olursa?

“CHP için elveda İstanbul...”

***

Tablo şu...

Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta sonu Sözcü TV’de...

Yaklaşık...

Şöyle konuştu:

 

“Aday olup olmamanın hiç önemi yok... Ben adayım, demem... MYK’yi, Meclis grubumuzu topladık... Burada değişimler yaptık ama (Vay efendim, bu değişim yetersiz...) dediler... Elbette yetersiz; Kurultay’a gideceğiz... Çünkü sonuç beni tatmin etmiyor... Bu sonuç, (Kazanamadık...) sonucudur... Partinin yetkili organları kimin aday olup olmayacağına, kimin seçilip seçilmeyeceğine karar verecektir...”

***

Peki, CHP lideri tam da bu aşamada...

Aldığı “karne” için...

Seçim’den sonraki ilk TV programında ne dedi?

Şöyle dedi:

“Tamam, seçimi kazanamadık... Doğru ama bunu ağır bir yenilgi olarak kamuoyu önüne koymak doğru olmaz..."

O canlı TV yayınında ilginç bir “ayrıntı” vardı...

Mesela...

Kılıçdaroğlu, belki de ilk kez...

CHP’de Genel Başkanlık için adı geçen...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için...

Kalbinden geçenleri seslendirdi:

“Kurultay’da aday olabilir tabii ki... Ancak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başka bir partiye geçmemesi gerekir... Şu anda İstanbul CHP'li bir başkan tarafından yönetilmezse bu bizim için ciddi bir sorun olur... Kazandığımız bir büyükşehir belediyesini başka bir partiye neden verelim?”

***

Tüm bu yaşananların gölgesinde...

Kılıçdaroğlu, ne yapacak?

Siyaset’teki “en etkin formül” ile yürümeye devam edecek:

“Örgüt beni istiyor!”

Acaba, tablo “%100” böyle mi diyor?

Altıok’a gönül verenlerin ortaya çıkan tabloya...

Biraz daha “gerçekçi” gözle bakması...

Daha mı iyi olur acaba?

***

Şu sıralarda...

İmamoğlu, neden “sağlam bir çıkış” yapamıyor?

Endişeli, bence...

Bi’yandan “siyasi yasaklı” olma ihtimali...

Diğer yandan...

İstanbul’u “kaybetme” endişesi...

Hiç kolay değil...

Kabus görmek bile daha “sevimli”!

***

Ve, bi’son dakika...

Gazeteciler...

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na...

Dümdüz sordular:

“CHP genel başkanlığına aday mısınız?”

İmamoğlu, hiç duraksamadı; anında karşılık verdi:

“Benim aday olduğum tek şey var... Ülkemizde, aynı İstanbul'da olduğu gibi büyük bir değişim...”

Bu cevap aslında az-biraz...

“Dolaylı evet...” olmuyor mu?

***

Bitiriyoruz...

Bakın dostlar...

Aslında gitmek de zor, kalmak da zor!

Amma vekalin...

Asıl mesele şu:

Kimin ne zaman  

Nereye ve...

Kiminle / kimlerle gideceği...

Aslında...

Bilir misiniz ki...

Gidişler...

Gelişlerden daha önemlidir...

Her alanda olduğu gibi...

Siyaset’te de bu böyle...

Allah sıralı gidişler versin(!) 

Nasıl olsa...

Her yöne gidiş serbest...

Ama...

Zorlamayalım...

Bence...

Sırası gelen “gereksiz” yere beklemeyi tercih etmesin!

Çünkü...

Hayat öyle bi’şey ki...

İnsana...

Bağıra bağıra “susmayı” öğretiyor!

Nokta...

Hamiş 1:En büyük dileğim ve çabam; ileride gönül rahatlığıyla, (Ben, emanet aldığım bu güzel şehri, İstanbul’umuzu korudum, geliştirdim ve tabii ki, hiç bir zaman İstanbul’a ihanet etmedim...) diyebilmektir... / Ekrem İmamoğlu – İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı...”

Hamiş 2: İstanbul Büyükşehir önceki Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna’den, Ekrem İmamoğlu’na: “Siz ayakta durdukça, İstanbul halkı da ayağa kalkacaktır... Siz yürüdükçe, İstanbul halkı da sizinle yürüyecektir... Siz koştukça, İstanbul halkı da peşinizden koşacaktır...”

Sonsöz: “Kiminle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin! Çünkü; bülbül gül’e, karga çöplüğe götürür... / Hz. Mevlana...”