GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
30 Temmuz 2023 Pazar

Hangi takımın taraftarıydı?

Bugün Pazar…

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü…

Bir kez daha…

Az bilinen yaşanmış bir öykü demetini paylaşalım…

Bunu yaparken de…

Atatürk’ün “futbol” ile ilgili anılarını bir araya getiren…

Herkesi saygıyla analım…

***

Çocukluk yıllarından itibaren…

Yüzmeyi çok seviyordu…

Kürek çekmeyi de öyle…

Atıcılık ise vazgeçemedikleri arasındaydı…

Binicilik favori sporlarının tepesinde yer alıyordu…

Ancak…

Milli sporumuz olarak anılan “Güreş”in ise…

Gönlünde bambaşka bir yeri vardı…

***

57 yaşında aramızdan ayrıldı…

Keyif almak adına…

Sevdiği sporları bile doyasıya yapamadı…

Ancak…

Biraz geç kalmış olsa da…

Futbola acayip meraklıydı…

Sözü futboldan açtık ya…

En yakınındakiler bile “hangi takıma sevdalı” öğrenemediler…

“Bu nasıl müthiş bir dengedir?” diyerek devam edelim…

Mesela…

İzlediği tek resmi maç Galatasaray maçı…

Mesela…

Büstü dikilen ilk kulüp Fenerbahçe…

Mesela…

Ziyaret ettiği ilk futbolcular ise Beşiktaş’ın topçuları…

Gelgelelim…

Kimsecikler öğrenemedi…

Hangi futbol takımına gönül verdiğini!

***

Sahi, hiç merak etmediniz mi?

Atatürk hangi futbol takımını tuttuğunu…

***

Şu anekdot şahanedir:

Vefatından dört yıl önceydi…

Fenerbahçeli yöneticiler, Ulu Önder’e jest yapmak istedi:

“İzin verirseniz bir büstünüzü stadımıza koymak isteriz…”

Atatürk’ün cevabına bakar mısınız?

“Şimdi bu büstü buraya koyarsak, (Atatürk Fenerbahçeli) derler ama ben hiçbir takımı tutmam, hepinizi çok severim…”

Atatürk futbol takımlarına büyük destek verdi…

Gelgelelim, maçları pek izlemedi…

Hatta…

Adına düzenlenen Gazi Kupası maçlarına bile gitmedi…

***

BİRİNCİ TAHMİN; “GALATASARAYLIYDI, ÇÜNKÜ…”

Atatürk'ün izlediği ilk resmi futbol maçı…

21 Nisan 1914'teki Galatasaray-Romanya karşılaşmasıydı…

3 Ağustos 1928’te ise…

Atatürk adına düzenlenen “Gazi Büstü Kupası”nı Cim-Bom kazandı…

1930–1933 yılları arasında…

Galatasaray'ı üç kez ziyaret etti…

Sarı-kırmızılı takımın müzesini gezerken…

İmzalı fotoğrafını sarı-kırmızılı camiaya hediye etti…

Fotoğrafın üstünde…

“Gönül verdiğim kulüp…” cümlesi yer alıyordu…

***

İKİNCİ TAHMİN; “BEŞİKTAŞLIYDI, ÇÜNKÜ…”

Osmanlı…

Balkan Savaşı’nda Selanik’i kaybedince…

İstanbul'a büyük bir göç başladı…

Gazi Mustafa Kemal…

Annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule’yle birlikte…

İstanbul Beşiktaş'ta yaşamaya başladı…

Ne ilginç rastlantıdır ki…

O ev, Beşiktaş'ın sahasına komşuydu…

Atatürk sık sık sahaya iner, siyah-beyazlı topçuları izlerdi…

Bakın, burası önemli…

Birinci Dünya Savaşı yıllarında…

Zaman zaman İstanbul’dan ayrılan Atatürk…

Annesini ve kız kardeşini Beşiktaşlı yöneticilere emanet ederdi…

***

ÜÇÜNCÜ TAHMİN; “FENERBAHÇELİYDİ, ÇÜNKÜ…”

Gazi Mustafa Kemal…

3 Mayıs 1918’te Fenerbahçe Kulübü'nü ziyaret etti…

Kupaları görünce çok mutlu oldu…

Sarı-lacivertlilerin anı defterine…

Taaa, 105 yıl önce şunları yazmıştı:

“Fenerbahçe Kulübü'nün her tarafta beğenilip değer verilen, ortaya çıkmış eser ve çalışmalarını duymuş ve bu kulübü ziyaret edip bu işte emeği olanları kutlamayı görev bilmiştim... Takdir ettiğimi ve kutladığımı buraya kaydetmekle övünüyorum…”

***

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün…

Futbol’la ilgili en önemli gönül bağı…

Hem Karşıyaka hem Altay spor kulüplerine çok yakın…

Mesela…

Karşıyaka’yı iki kez ziyaret ederek onurlandırıyor…

Birincisi 13 Ekim 1925'te, ikincisi 24 Haziran 1926’da…

Karşıyaka’nın şeref defterine şu notu düşüyor:

“Karşıyaka Spor Kulübü’nde karşılaştığım gençlik iftihara şayandır… Kulübün ambleminde ay-yıldızı mutlaka kullanın… Karşıyaka Futbol Takımı üstün başarılarıyla bunu layıktır…”

Ulu Önder, Altay Spor Kulübü’nü de ihmal etmiyor… 14 Ekim 1925 ise Büyük Kurtarıcı’nın, Altay’ı onurlandırdığı tarih… Altay’ın şeref defterinde Atatürk’ün bizzat yazdığı şu cümle çok etkileyici:

“Altay Spor Kulübünde tanıdığım gençlik iftihara şayandır... Bu gençlik ile yüzleştiğimizde istikbalin kuvveti ve saadeti en bariz görülmektedir…”

Nokta…

Hamiş: Ulu Önder’le ilgili önemli bir ayrıntı vardır ve içeriği pek merak edilir… Atatürk, “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim!” özlü sözüyle ne anlatmak istemiş? İşte, cevabı: Atatürk Türk sporcusunda yalnız beden gücü ve yetenek değil, aynı zamanda iyi ahlâk ve zekânın da bulunmasını istemiş… Ve bu düşüncesini de, o özlü sözle birlikte milletine armağan etmiş… Aslında bir sporcunun nasıl bir birey olması gerektiğini anlatmış…

Nokta…

Sonsöz: “Türk Milleti, anadan doğma sporcudur… Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerinde güreşirken görürsünüz… Ata en çok ve iyi binen yalnız Türk erkekleri değildir… Türk kadını da bu işi iyi bilir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”