GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
25 Temmuz 2023 Salı

100 yıl önce... 100 yıl sonra...

Dünya takvimleri…

Tam “100 yıl sekiz ay öncesi”ni işaret ediyor…

İsviçre’nin Lozan kenti…

Kar ayak bileklerinde; hava resmen buz!

Takvimler 11 Kasım 1922’yi gösteriyor…

Avrupa’nın en prestijli kenti “Lozan” çok hareketli…

Çünkü…

10 gün sonra “Lozan Barış Konferansı” başlayacak…

Doğu Ekspresi’yle yola çıkan…

İsmet Paşa başkanlığındaki Türk Heyeti…

“Kurtuluş Savaşı”nı taçlandıracak olan antlaşma için…

Toplantının yapılacağı…

Mont Benon Salonu’na ulaştıklarında…

Onları bir sürpriz bekliyordu…

Salonda bulunan tüm sandalyeler görkemliyken…

Türk heyetine ayrılan sandalyeler…

Komik denecek kadar küçüktü!

İsmet İnönü

Son derece nazik bir ifade ile “o saçma oturma düzeni”nin…

Nedenini soruyor…

Cevap sandalyelerden daha komik:

“Aynı boyutta başka sandalyemiz kalmadı; kusura bamkayın!”

İsmet İnönü…

Sorumlunun gözlerinin içine bakarak…

Sadece şunu söylüyor:

“Ziyanı yok… Siz sandalyeyi bulunca geri gelirim…”

Ve ardına bile bakmadan…

Salonu terk edip, oteldeki odasına çekiliyor…

İsmet Paşa’nın tavrı çok yerinde…

Yedi düvelden…

Lozan Konferansı’na şu mesajı veriyor:

“Türk Devleti her masayla eşit koşullarda görüşecektir… Siz de galip tarafın kim olduğunu daha iyi öğreneceksiniz…”

***

Belki, inanmayacaksınız ama…

Lozan Konferansı’nda yaşanan ilk kesinti…

“4 Şubat 1923” günü yaşanıyor…

Üstelik…

İzmir Limanı’yla(!) ilgili bir tartışma nedeniyle…

Yani…

Bugünkü hükümetin “satışına karar verdiği”  bu şehrin limanıyla…

Peki, n’oldu, o gün?

Anlatalım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti…

Tam da…

“6 Şubat 1923”te…

Lozan’a katılan tüm devletlere aslanlar gibi bi’nota verdi…

Nota’nın özeti şu:

“İzmir Limanı, 1000 tondan daha ağır olan Müttefik Devletler savaş gemilerine kapatılmıştır…”

Ortalık birbirine giriyori…

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin bu kararını…

İtilaf Devletleri kabul etmiyor…

Hatta tehdit etmeye kalkıyorlar bizi:

“Harp gemilerimizi çekmeyeceğiz… Eğer saldırırsanız kendimizi korumak mecburiyetinde kalırız…”

Yeni Türk Devleti’nin kararlılığını görünce…

Baktılar olmuyor…

Ağlaya ağlaya…

1000 tondan ağır harp gemilerini…

27 Şubat 1923’te…

İzmir Limanı’ndan çektiler…

***

Bunu, şunun için yazıyorum…

Bunca kan… Bunca acı… Bunca tehdit… 100 yıl önce de vardı…

Taaa, bir asır önce…

Harp gemileriyle İzmir Limanı’nda cirit atmaya kalkanlara…

Tokadı patlatıyoruz…

Ne var ki, bugün o limanı…

Araplar’a satmaya çalışıyoruz…

İddialar doğruysa ki…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu

İzmir Limanı’nın satışı için…

Müzakerelerin yürütüldüğünü doğruladı…

Bu şehrin…

Hem sembolü hem de gururu o liman…

Atatürk tarafından millileştirilmişti…

Eğer, o satış gerçekleşirse…

Bizim liman bir asır sonra yine yabancıların eline geçmiş olacak…

Ne kadar acı değil mi?

***

Bitiriyoruz…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sözleriyle:

“Yüzyıl önce limanlarımızda, kendi özgür irademizle ticaret yapabilmek için Lozan’a koydurduğumuz hakkı, ciddi paralar karşılığında Arap sermayesine satmak istiyorlar... 100 yıllık mücadele öyle gözüküyor ki; bitmemiş… Atalarımıza olan borcumuzu, gelecek nesillere olan borcumuz için sahip çıkacağız… Eğer bu topraklarda bugün barış içinde yaşayabiliyorsak, emin olun ki, Mustafa Kemal Atatürk’e ve kahraman atalarımıza borçluyuz... O nedenle bu borç son nefese kadar unutmamamız gereken bir borçtur…”

Bugün yazımıza noktayı…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk koyuyor: “Lozan Antlaşması, Türk Milleti’ne karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir… Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir…”

Nokta…

Hamiş 1: Lozan Barış Konferansı, gecesiyle-gündüzüyle sekiz ay sürdü… Türkiye’nin kayıtsız şartsız bağımsızlık talebi nedeniyle çetin geçti… Türkiye'yi temsil eden İsmet İnönü başkanlığındaki heyetin o başarıdaki rolü büyüktür…

Hamiş 2: Lozan Heyeti başkanı ve yeni Türk Devleti’nin ilk Başbakanı İsmet İnönü, Lozan Antlaşması’nı 24 Temmuz 1923’te, Atatürk’ün gönderdiği altın dolma kalem ile imzaladı…

Sonsöz: “Lozan, Türk milletinin kanıyla sulanan ve güzel vatanın tapu senedidir… Unutmayalım; unutturmayalım…”