Yıldız tarihi; 6 Mart 2023 Pazartesi...
İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in...
Üç gün önce...
Kızgınlıkla ayrıldığı “Altılı Masa”ya dönmesinin ardından...
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu...
Beklenen açıklamayı yaptı:
“Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur...”
Kemal Bey...
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Erdoğan’a karşı...
İlk kez “cumhurbaşkanı seçimi” için mücadele verecekti...
CHP Lideri, tüm genel başkanlara teşekkür etti; şöyle dedi:
“Bu sofra Halil İbrahim sofrasıdır... Bizim soframız, barışın ve kardeşliğin sofrasıdır...”
O gece Berat Kandili eda edildi...
***
Ertesi gün...
Kılıçdaroğlu son kez CHP Grubu’ndan Türkiye’ye seslendi:
“Veda etmek için buradayım...”
Konuşmasına...
Son derece anlamlı bir atasözü ile başladı; helallik istedi...
Ardından da...
Orhan Abi’nin şarkı sözleri gibi “damardan” girdi:
“Büyük lokma yiyeceğiz ama büyük laf etmeyeceğiz... Dostlarım bilsin ki, öleceksek bu vatana olan aşkımızdan öleceğiz... Bir gün tüm bunlar geçecek, şafak, tatlı bir gülümseme ile dolacak... Birbirimize bakacak, kucaklayacak, başardık diyeceğiz... Hakkınızı helal edin dostlarım, haydi bismillah...”
***
Ve, O gün kürsüden inmeden önce...
Kılıçdaroğlu...
Önemli bi’şi daha söyledi:
“Evladım Ekrem İmamoğlu ve dostum Mansur Yavaş yanımda olacak...”
İşte, tam da burada yanıldı, CHP’nin 13 yıllık lideri...
O saatten sonra...
Ankara’nın Reisi Mansur Yavaş “susmalara” çekilmiş...
Manevi Evlat İmamoğlu ise...
Çoktan “gizemli” bir yol haritasının sistemini kurmuştu...
Peşinden geleceğine gönülden inandığı...
CHP’nin milletvekili düzeyindeki “ağır topları” ile...
Gizemli “zoom buluşma” provaları yapmaya başladı...
***
Şu gelinen noktaya bakar mısınız?
74 yaşındaki CHP Lideri’nin...
Kalpten “Evladım...” dediği...
52 yaşındaki İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu...
Kimselere çaktırmamaya özen göstererek...
Sözde “CHP’yi kurtarma” projesi buluşması düzenliyor ve...
“Kemal Baba”nın...
Bundan zerre kadar haberi olmuyor...
Sizce “normal” mi, bu varyete?
***
Ötesi, berisi, gerisi yok...
İmamoğlu’nun...
Düzenleyicisi olduğu “Zoom Toplantısı” bir “fay” hareketidir!
Cumhuriyet’le yaşıt CHP’ye “toz” kondurmuştur!
Ekrem İmamoğlu ise...
İstanbul’un Reislik Mazbatası’nı...
Bileğinin hakkıyla “iki kez” almış yegane başkan olarak...
O Zoom olayının “koordinatörü” imzasıyla...
Tarihe geçmiştir...
Derkeeeen...
Bu olayı, “Etik değil!” diyerek göğüsleyen Kılıçdaroğlu...
Dün keskin bir viraj aldı ve...
Yaşananları hamur gibi yumuşatarak şöyle dedi:
“Partimin yöneticileri etik olmayan aksiyonlar almışlar...
Olabilir! Halkımız iktidar tarafından eziliyorken kamuoyunu bunlarla meşgul etmemek gerekir...”
Olayı yakından izleyen Türkiye...
“Herhalde İmamoğlu bundan böyle daha dikkatli olur!” diye içinden geçirirken...
CHP Lideri, konuyu sürpriz sözlerle kapatıyor:
“İmamoğlu’na kızgın değilim... Aksine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde gösterdiği performanstan çok mutluyum; gurur duyuyorum... İmamoğlu, kendine güvenenleri ve kendisine güvenip oy veren İstanbullular’ı fazlasıyla memnun etti... Haliyle CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda bir arayışı yoktur... Adayımız, sayın İmamoğlu’dur...”
***
O zaman...
İmamoğlu’nun kendisinden habersiz düzenlediği “Zoom Eylemi”ne...
Bir gün önce “etik değil” diyen bir Genel Başkan’ın...
48 saat sonra...
“İmamoğlu ile gurur duyuyorum...” demesi / diyebilmesi(!)
Sizce...
100 yaşındaki CHP’nin yedinci lideri için...
“Haklı ve Adaletli bir performans olarak tarihe geçebilir mi?”
***
Yalnız; İmamoğlu’nun “Zoom Buluşması” mı kafaları bulandırdı?
Kılıçdaroğlu'nun...
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile...
Herkeslerden saklayarak...
Zafer Partisi’ne “üç bakanlık vermek” adına...
Neden “gizli protokol” imzaladığını kabul etmek zorunda kalışı...
Sizce de “iğne gibi batan” bir diğer sıkıntı değil mi?
Neden “Altılı Masa” liderlerinin o protokolden haberi yok?
Hadi, onları bi’kenara koy...
Kendi partisinin haberi var mı?
CHP’nin Genel Başkanı bunu yaparsa...
İmamoğlu da dilediği isimlerle “Zoom Muhabbeti” başlatır...
Sayın Kılıçdaroğlu...
Savunma yaparken bile...
Ne diyor?
“Ümit Özdağ ile görüşmede ve alınan kararlarda masanın ilkeleriyle çelişan tek bir adım atmadım; atmam... O protokol, CHP’yi bağlayan bir protokoldür...”
CHP’yi bağlıyorsa o protokol...
Sadece Genel Başkan mı bilecek ayrıntıları?
Bak...
Zafer Partisi’nin genel başkanı nasıl da iyi biliyor...
“Söz uçar, yazı kalır!” muhabbetini?
İşi “garanti”ye almak için...
CHP Lideri’ne imza attırıyor...
Parti’nin Çatısı’nın haberi yok; CHP’ye gönül verenlerin ise hiç haberi yok!
O zaman...
O “gizli anlaşma”...
Adaletli bir anlaşma oluyor mu sizce?
***
Bitiriyoruz...
Son Cumhurbaşkanlığı Seçimi dahil...
13 yılda, 13 seçim kaybeden...
Ancaaaaak...
Son Cumhurbaşkanı Seçimi’nin sandığında...
“Millet İttifakı”nın heybesine...
“26 milyona yakın” oy koymayı başaran Kılıçdaroğlu...
Neredeyse...
Altı yıl önce...
Bu ülkeye yaşattığı “atak bir proje” ile...
Bence memleketin tarihine geçmişti...
Altıok’un 7’inci Genel Başkanı...
CHP’nin bu ülkede yaşadığı ve yaşattığı...
Tartışmasız...
Son yüzyılın “insanlık” sembolü olarak anılan...
Bir “Adalet Yürüyüşü” yaşadı ve yaşattı Türkiye’ye...
Bi’anda dünyanın gözü bize çevrildi!
Hiç unutulmadı...
Hatta...
Son 13 yıl içinde CHP’nin hayata geçirdiği...
En mükemmel...
En ses getiren...
Üstelik...
Batı aleminin bile ayakta alkışladığı...
Yegane özel proje olarak anılan o “Adalet Yürüyüşü”nü...
Sayın Kılıçdaroğlu, anlatsın bize...
Ardından noktayı koyalım:
“Her şey Adalet Yürüyüşü ile başladı... (Hak, hukuk ve adalet) dedik; dünyaya sesimizi duyurduk... Engellemek istediler; hepsini aştık... Birlikte demokrasi destanı yazdık... Her türlü baskıya, devletin tüm imkanlarına rağmen, bütün bürokratlarına rağmen, bu ülkenin insanı baskıdan yana değil demokrasiden yana tercihini koydu... Ve demokrasiyi şahlandırdı...”
Vay... Vay... Vay...
Nereden bugünlere...
Nokta...
Hamiş 1: “İyi olmak kolaydır; zor olan adil olmaktır... Çünkü, adalet yorumlarımız saatlere benzer... Çoğu başka başka yerler gösterir ve herkes kendi saatine güvenir... / Fransız Atasözü...”
Hamiş 2: Adalet Yürüyüşü, CHP Lideri Kılıçdaroğlu öncülüğünde başlayan, çeşitli isimlerin ve grupların katılımıyla büyüyen, Ankara'dan İstanbul'a kadar “adalet” talebiyle gerçekleşen sivil eylemdi... Yürüyüş, 15 Haziran 2017'de Ankara'da Güvenpark'ta başladı; 9 Temmuz 2017'de Maltepe'de sonlandı... 420 kilometrelik yolu 25 günde yürüyen Kılıçdaroğlu, yürüyüşün sonunda Maltepe'de bir miting de düzenledi... Mitinge katılanların sayısının iki milyonun üstünde olduğu iddia edilmişti...
Sonsöz: “Sesini değil, sözünü yükselt! Yağmurlardır yaprakları büyüten; gök gürültüleri değil... / Hz. Mevlana...”