GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
29 Temmuz 2023 Cumartesi

Şarkılarda yaşıyor!

Dakikalar… Saatler…

Sabahlar… Akşamlar…

Geceler… Şafaklar…

Nasıl bu kadar hızlı akabiliyor…

Ya da…

70’inde hala çalıştığımız / çalışabildiğimiz için mi?

20 yaşımızdaki günlerde olduğu gibi…

Yakalayamıyoruz, ne akrebi ne yelkovanı…

***

O da öyleydi…

Yeni yetme günlerimizden beri tanışıyoruz aslında…

Harbi dostluklarda…

40 yılın “adı” vardır…

Kalbi dostluklarda ise…

Bol telveli kahvenin “tadı” gibi…

O kadim dostluk artık…

Öykülerde yer almaya hak kazanmış…

“1000 yıllık kardeşlik” safına geçmiştir…

Üstelik…

Hazineden farksız geride bıraktığı ölümsüz eserleri…

Bugünün gençliği için bile…

Alkışlarla çınlayan bir melodiden öte…

İç dünyamızı aydınlatan…

Her biri…

Gençliğimizin senfonik birer yapıtı olarak…

Gelecek kuşakların coştuğu konserleri renklendirecek…

Bundan hiç kuşkum yok…

***

Günlerden dün…

(28 Temmuz)

Büyük sanatçı İlhan İrem’in

Aramızdan ayrılışının birinci yıldönümüydü…

Yazan… Besteleyen… Seslendiren… Konuşan… Anlatan…

Dost ötesi, arkadaştı…

Ana sütü gibi…

İki nesli unutulmaz şarkılarıyla besledi; kanatlandırdı…

Bereketliydi…

17 yaşında gitarla, notalarla, alkışlarla…

Türkiye’nin hayatına girdi…

Ne yazık ki…

68’inde veda etti…

***

Hep romantizmin doruklarında dolaştı…

Sazı, sözü, notaları kendisine ait…

Unutulmaz şarkılarıyla…

İki kuşak birden büyüttü…

Müthiş üretkendi…

Mesela…

Birleşsin Bütün Eller” unutulabilir mi?

Bazen Neşe Bazen Keder” çalarken…

Ya da…

Anlasana” parçası usul usul kalbinize olta attıysa o anda…

Ağlamak gelmedi mi hiç içinizden…

Hele hele…

Sazlıklardan Havalanan”

Hasretim Sana”

Ve de tabii…

Konuşamıyorum” çalarken…

Eliniz, sevdiğinizin elinde…

Nasıl unutulur o günler?

*** 

Bilir misiniz?

O’nu şarkıcılığa iten Bursa’daki büyükannesidir…

14 yaşında okul orkestrasının solisti oldu…

Bi’kaç yıl geçti…

Milliyet Gazetesi’nin Liselerarası Müzik Yarışması’nda…

Marmara Bölgesi birinciliğini apolet gibi omzuna astı…

İstanbul aklından çıkmıyordu…

Babasından borç(!) para aldı veeee…

Soluğu “taşı toprağı altın” dedikleri İstanbul’a geldi…

Bir ayağı…

Unkapanı Plakçılar Çarşısı’ndaydı…

Birleşsin Bütün Eller” şöhretin kapısını aralayan ilk plak oldu…

Arkasından…

Anlasana” parçası ile ortalığı kırdı, geçirdi…

Sözü, bestesi…

Hepsi kendisine aitti ve…

İlhan İrem sadece 17 yaşındaydı…

***

20’li yaşların ortasına yeni geldiğinde…

Rekora koşmaya başladı…

Yedi yılda 10 adet 45’liği piyasada yok sattı!

Altı kez “altın plak” ile taçlandı…

Bu bir Türkiye rekoruydu…

***

İnanmayacaksınız ama yine de yazayım…

Öyle etkileyici şarkılar üretti ki…

İstanbul Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde…

O benzersiz melodiler…

Tedavi amaçlı olarak hastalara dinletildi… 

İnanmayan…

Google’daki eski haberlere baksın…

***

30 yıl önce Kaz Dağları’nda tanıştığı…

Hansu Atbiner’le hayatını birleştirdi…

Genç kadın…

Küçükken rüyasında gördüğü sanatçının…

O’na “Ben seni bulamam, sen beni bul” dediğini ve…

Yıllar sonra bir konserde tanıştıklarını anlatmıştı…

***

Yine…

Tam bir yıl önce dün akşam…

(28 Temmuz 2022)

Son dakika” geçiyor TV ekranlarının altından sessizce kayarak:

İlhan İrem vefat etti…”

Saat; 21.30…

O’an…

Çok sevilen “Ayrılık Akşamı” şarkısının sözleri düşüyor…

Bu memleketteki…

Her yaştan on binlerce hayranın kalbine:

Haykırmak istiyorum… / Konuşamıyorum… / Konuşamıyorum… / Konuşursam, gözyaşlarım beni boğacak… / Biliyorum, duyuyorum, görüyorum… / Konuşamıyorum…”

***

Böbrek rahatsızlığı nedeniyle…

Uzun süredir diyalize bağlı yaşıyordu…

Tedavi gördüğü hastanede bu fani dünyaya veda etti…

Taziye için arayanlara 30 yıllık hayat arkadaşı…

Üç kelime ile…

Acısını dile getirdi:

“İlhan’ım melek oldu…”

***

Vasiyeti…

Ağlatan üç maddeden ibaretti:

Tabutumu Türk bayrağına sarın… / Tören Atatürk Kültür Merkezi’nde olsun… / Beni Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa emanet edin…”

***

Bitiriyoruz…

Ha’ni, bizim özdeyişlerimiz arasında…

Belki de en meşhurudur…

Derler ya:

Yiğidi öldür, hakkını ver!” 

Aynen öyle…

Bu öykünün kahramanı…

İlhan İrem’dir…

Hakkını vermek gerekir…

Yarım asırlık müzik yolculuğuna…

25 albüm, 10 adet 45’lik, altı kitap ve…

11 resim sergisi sığdırarak…

Kırılması adeta imkansız bir rekorun sahibi olmuştur!

O, pop müziğimizin klasikleri arasındadır…

Ve, özellikle de…

Duygusallığı…

Naifliği…

Kırılganlığı ile…

Masallarda olduğu gibi...

Bir varmış… Bir yokmuş…” tekerlemesi eşliğinde…

Nesiller boyu hatırlanacaktır…

Işıklarda uyusun, arkadaşım…

Nokta…

Hamiş: İlhan İrem’in ardından, belki de en çarpıcı duygular, aynı dönemin yıldızlarından şarkıcı Yeliz’den geldi: “Atatürk sanatçısı, ülkesinin aşığıydı… Yüreği kocamandı… Koca bir devir kapandı... Ansiklopedinin yarısı gitti…”

Sonsöz: “Tarık Akan kadar yakışıklı değilim ama kızlar beni onun kadar beğeniyor… / İlhan İrem - 45 yıl önce söylemiş…”