Takip ettiğimiz uluslararası yayınlar içinde Slow Food merkezinin bize gönderdiği aylık haber bülteninin yeri önemli. Gelen haberlerden dünyadaki gıda üzerine gelinen durumu öğrenme şansımız oluyor.
Son bülten gösteriyor ki, AB ülkelerinde çok ciddi gıda savaşları yaşanıyor. Yaşananlar sadece Avrupa’yı değil dünyanın diğer coğrafyalarını da etkiliyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Strazburg’da Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı yıllık “Birliğin Durumu” konuşmasından yansıyanlar gıda savaşının büyüklüğünü gösteren nitelikteydi.
Takip ettiğimiz uluslararası yayınlar içinde Slow Food merkezinin bize gönderdiği aylık haber bülteninin yeri önemli. Gelen haberlerden dünyadaki gıda üzerine gelinen durumu öğrenme şansımız oluyor.
Son bülten gösteriyor ki, AB ülkelerinde çok ciddi gıda savaşları yaşanıyor. Yaşananlar sadece Avrupa’yı değil dünyanın diğer coğrafyalarını da etkiliyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Strazburg’da Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı yıllık “Birliğin Durumu” konuşmasından yansıyanlar gıda savaşının büyüklüğünü gösteren nitelikteydi.
GLİFOSAT YASAKLANMALI!
Türkiye’nin pek umurunda değil ama glisofat da gıda savaşlarının önemli unsurlarından biri…
Geçen hafta Almanya’da önemli bir eylem vardı: Slow Food Almanya, Greenpeace, Umweltinstitut München’in de aralarında bulunduğu Alman çevre grupları 136.125’ten fazla yurttaşın imzaladığı dilekçeyi Tarım Bakanlığına teslim ederek onlardan AB düzeyinde glifosatın onaylanma talebine karşı oy kullanmalarını istedi.
İktidardaki farklı partiler, koalisyon anlaşmalarında, glifosatın 2024’ten itibaren Alman tarlalarında artık kullanılmaması gerektiğini şart koşmuştu. Bununla birlikte, Alman hükümeti, Brüksel’de yapılacak oylamada daha fazla onaya karşı oy kullanma konusunda henüz net bir taahhütte bulunmadı.
Glifosat, Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın 2015 yılında “insanlar için muhtemelen kanserojen” olarak sınıflandırdığı dünyanın en yaygın kullanılan pestisit aktif maddesidir (Round Up’ı hiç duydunuz mu?) Özellikle de suda yaşayan organizmalar için.
Greenpeace tarım uzmanı Christiane Huxdorff, “Glifosat yasağı, tarımın geleceği için ileriye giden yolu gösteriyor, çünkü bu, sentetik kimyasal pestisitlere bağımlılıktan uzaklaşan kararlı bir adımdır” diyor.
HUxdorff şöyle devam etmiş: “İnsanları, hayvanları ve çevreyi koruyan bir tarım modeline doğru uzun süredir gecikmiş olan değişim ancak AB’nin glifosat kullanımına nihayet son vermesi durumunda mümkün olacaktır.”
22 Eylül’de AB üye ülkeleri, Bitki, Hayvan, Gıda ve Yem Daimi Komitesi’nin Ekim ayı ortasında AB’de herbisit için yeniden izin verilip verilmeyeceğine ilişkin oylamadan önce özel bir toplantı sırasında glifosatın geleceğini bir kez daha tartışacaklar.
Sivil toplum, Almanya’yı buna karşı oy kullanmaya çağırıyor çünkü koalisyon anlaşmasında duyurulduğu gibi glifosatın ulusal yasağının AB yasağı olmadan hukuken uygulanması çok daha zor olacak.
Slow Food hareketinin bu konuda tavrı net: “Gıda kaynağı ve böcekler ile kuşlar için sığınak olarak çeşitli ve dayanıklı tarıma ihtiyacımız var. Biyoçeşitlilik, glifosatın yoğun kullanımından büyük zarar görüyor. Bu nedenle AB’nin sonunda bunu yasaklaması ve tarımda geri dönüşün önünü açması gerekiyor… “