Siyasetin karanlık dehlizlerine o kadar daldık ki, çıkmak kolay olmuyor.
Ne ben çıkabiliyorum, ne de siz çıkmama izin veriyorsunuz.’¶
Geçenlerde ’‘esnaf teşkilatını ele alayım’’ dedim. Pat bir okuyucu yorumu’… ’“Hayırdır yazılarda sıkıntı mı var. Baskı, falan’…’”
Ardından üç-beş telefon’… Ne oldu, neden siyaset yazmadın?
Siyaset yapanlar da haklı’… CHP’’de ateşli kongre sürecinin devam ettiği, AKP’’de ilçe teşkilatlarındaki operasyona paralel olarak kanın gövdeyi götürdüğü bir süreç yaşanıyor. Bir taraftan da Türk siyasetine alternatif olma yolunda ilerleyen, Mustafa Sarıgül önderliğindeki Türkiye Değişim Hareketi’’nin İzmir mitingi var tabi ki’…
MHP’’yi ve de DP’’yi unutmayalım’…
MHP İzmir İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu, yerel seçimdeki taktiği genel seçime de uyarlıyor. Milletvekili adaylığı için seçimden bir yıl önce sahaya iniyor. CHP’’li başkanları bile atlamadan, esnaf, dernek demeden çalışmasını sürdürüyor.
Demokrat Parti’’de ise Genel Başkan beklentisi hakim’… Hüsamettin Cindoruk’’un yaşı, enerjisi yılların DP’’sinin köklerini harekete geçirmeye yetmiyor. Partisinin tepesinde ’‘taze kan’’ arayışı sürüyor.
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıkoğlu’’nun gözünün içine bakan partililer, bu konuda temkinli adım atan Hisarcıklıoğlu’’ndan umudu kesmeye başladı. DP tabanının yakından tanıdığı, bu partinin üst kademelerinde etkin görevler yapmış bir kaynağıma göre Hisarcıklıoğlu, hükümetten, AKP’’den korkuyor.
Cem Uzan’’ın başına gelenleri görünce haksız da sayılmaz hani’…
Öte yandan TOBB Başkanı hakkında ileri sürülen bir diğer iddia da AKP’’den önce milletvekili sonra da genel başkan olacağına ilişkin’…
Başbakan Erdoğan’’ın 2012’’de Köşk’’e çıkmak için atağa kalkacağını hesaba katanların bir bölümüne göre ’‘Genel Başkanlık’’ koltuğu, Hisarcıklıoğlu gibi Türkiye’’nin 81 ilinde bağı bulunan yeni bir isme emanet edilecek.
Mevcut yasalara göre yeniden TOBB Başkanı olamayacak olan Hisarcıkoğlu’’nun DP’’ye gelmemesi merkez sağın tek tercihi de değil.
İşte size DP’’nin tepesi için sürpriz bir aday’… Prof. Dr. Mehmet Haberal.
Halen Ergenekon soruşturması kapsamında yargılanan Haberal’’dan haber bekleyen DP üst yönetimi ve teşkilatlar, iktidara yönelik muhalif hareketlerin önde gelen temsilcisine dönüşen Haberal’’ın partinin başına geçmesi halinde Demokrat Parti’’nin yeniden eski günlerine döneceğine inanıyor.
Bu bilgiyi bana aktaran kaynağım Demirel örneğine vurgu yaparak, ’“Hapisten çıkarıp başbakan yapmaya bu teşkilat alışık’” diyerek iddiasını ortaya koyuyor.
Geçmişte de memleketi Rize’’den DYP rozetiyle milletvekili adaylığı bulunan, Ahmet Nejdet Sezer’’in cumhurbaşkanı seçildiği dönemde adı ’‘Ecevit’’in adayları’’ arasında geçen, Başkent Üniversitesi’’nin patronu Haberal’’ın Kırat’’ı şaha kaldıracak lider adayı olduğu inancı DP’’lileri heyecanlandırmaya yetiyor.
Ergenekon soruşturması kapsamına alınmadan önce 2011 genel seçimlerinde iktidar olacak bir parti kurmak için harekete geçen Haberal’’ın seçim öncesi davadan kurtulması, hapisten çıkması halinde doğrudan DP’’nin başına davet edileceği, bu davetin de bizzat mevcut Genel Başkan Cindoruk tarafından yapılacağı belirtiliyor.
Anlayacağınız DP’’nin durumu net değil’… Lider beklentisi Demokrat Partiye zaman kaybettiriyor. Kökleri iyice kuruyan Demirel’’in esnaf-köylü partisi, başta AKP olmak üzere diğer siyasi oluşumların iştahını kabartmaya devam ediyor.
’‘Hasta adam’’a dönüşen merkez sağın mirasını iştah açısı bulan siyasi oluşumlardan biri de Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’’ün önderliğindeki Değişim Hareketi.
Partileşme sürecini tamamlamaya çalışan Sarıgül’’ün sosyal demokrat tabana oturması beklenen Değişim Hareketi’’ni daha da merkeze oturacağına ilişkin sinyaller güçleniyor.
Türk solunun saygın isimleri Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı, Mehmet Moğoltay, İnal Batu gibi ağır toplarını yayına alan Sarıgül, partisini merkeze oturtmak için teşkilatlarını tam merkeze göre kurguluyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan’’ın ’‘merkez parti’’ stratejisini izleyerek Alevi-Kürt-Roman-Çerkez ayrımı yapmayan Sarıgül, kökenine bakmaksızın siyaset yapmak isteyenleri şemsiyesi altına almayı sürdürüyor.
İşte size sürpriz bir isim daha’… Sabri Erbakan.
İzmir’’in ’‘Kordon Yolu’’ tartışmaları sürecinde yakından tanıdığı ve hükümetin bir süre önce emekli ettiği Bayındırlık Bakanlığı müsteşarı’…
Kapatılan Refah Partisi Lideri Necmettin Erbakan’’ın yeğeni olarak da bilinen Sabri Özkan Erbakan, 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde AKP’’nin potansiyel İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak adından söz ettirmiş, hatta bu yöndeki sorulara, ’“Görev verilirse kaçmam’’ gibi klasik siyasetçi üslubuyla yanıtlar vermişti.
Erken emekli edilmesini içine sindiremeyen ya da siyaseten AKP’’den umudunu kesen Erbakan’’ın Türkiye Değişim Hareketi’’ne katıldığını hatta 17 Ocak Pazar günü Bornova meydanından yapılacak mitingde resmen ilan edileceğini öğrendim.
Partisini merkeze oturtmak, merkez partisi imajı vermek için alevi kökenlileri milletvekili listelerine koyan, CHP’’ye genel başkan adayı olmuş, partinin genel sekreterliğini yapmış bir ismi (Ertuğrul Günay) ’‘bakan’’ yapan Tayyip Erdoğan’’la, Sarıgül arasındaki paralelliğin altını çizmeye çalışıyorum.
Belki de iktidara giden yolun tek olması, Erdoğan’’ın yolunun başarıyı tescillemesidir iki ismi aynı yolda birleştiren’…
Ama ben, AKP’’ye yakın bir ismin (Sabri Erbakan) yanı sıra teşkilatlarda çok sayıda ANAP-DYP-Genç Parti kökenlileri de görünce iyice emin oldum bu tezimden.
Türkiye’’de sağ-sol ideolojisinin çökmesiyle yaşanan karmaşada yeni modelin adı ’‘merkez’’
Erdoğan’’ı ve partisini iki dönem tek başına iktidar yapmaya yeten bu strateji, Sarıgül’’ü de iktidara taşıyabilir mi? Model iyi kurgulanırsa neden olmasın? Burası Türkiye’…
Sonuç olarak, aslına bakarsanız bu modeli uygulayan tek parti AKP olmadı. CHP’’nin merkez sağa açılım kapsamında İlhan Kesici, Lütfullah Kayalar hatta Yaşar Okuyan gibi isimlerle aynı yolu yürüdüğü, çarşaf açılımı, müftü açılımı adı altında iktidar için çözüm yolu aradığı dönemleri yaşadık, yakın geçmişte.
MHP’’nin de CHP tabanı olarak kabul edilen alevi kesimine attığı oltalara şahit olduk. Sonuçta iktidarı hedefleyenler için yol belli. Herkesten, her kesimden oy almak, herkesin gönlüne girebilmek’… Sağlıcakla kalınız.
ÖNEMLİ NOT: Dün yayınlanan ’‘Baron da değilim, aday da’’ başlıklı yazıda CHP MYK Üyesi Savcı Sayan’’ın ifadesiyle kaleme aldığım, ’“Akrabam hatta yeğenim’’ Mehmet Süne yerine rakibi Hüseyin Yüzer’’den yana tavır almamın özel nedenleri var’” bölümüne açıklama geldi. Açıklamanın sahibi CHP Buca İlçe Başkanı Mehmet Süne’…
Savcı Sayan’’la uzaktan yakından bir akrabalık bağının olmadığını özellikle kaleme almamı rica eden Süne, ’“Aramızdaki tek bağ CHP’’dir. Parti hiyerarşisinde benim MYK üyemdir. Kendisi Buca’’da taraf olmuş, bir tarafı desteklemiş olabilir. Doğru bulmasam da saygı duyuyorum. Ancak aramızda uzak ya yakın kan bağı, akrabalık bulunmamaktadır’” dedi.