GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
8 Ocak 2010 Cuma

Esnaf teşkilatındaki çatlak sesler

Siyasi kulislere biraz fazla dalınca kente ilişkin diğer gelişmeleri ister istemez kaçırıyoruz.
Bu konuda tarafıma ulaşan sitemlere hak veriyorum.’¶
İşte o nedenle bugün, bir zamanlar İzmir’’in en büyük sivil toplum örgütü kabul edilen Esnaf Odaları Birliği’’nin seçim sürecine yakından bakacağız.
Mesleki hayatımda ilk göz ağrımdır bu teşkilat.
İzmir’’in 30 ilçesinde konuşlanan 130 esnaf odası İzmir Esnaf Odaları Birliği şemsiyesinde toplanır.
Odalarda da Birlikte de seçim heyecanı başladı. Hatta Birlik Başkanı Zekeriya Mutlu adaylığını bile açıkladı. Cemal Tercan’’ın devrilmesiyle şimdilerde CHP Milletvekili ve MYK Üyesi olan Mehmet Ali Susam ekibinin kontrolüne geçen teşkilat, hali hazırda Susam’’ın en güçlü yanı olmayı sürdürüyor.
Birlik Onursal Başkanı sıfatıyla İESOB’’da odası bulunan Susam, CHP örgütünde bulamadığı gücü, desteği esnaf teşkilatında fazlasıyla buluyor.
Mevcut Birlik Başkanı Zekeriya Mutlu, İESOB’’un Susamlı yıllarında ekibin en önemli ismi, yani ikinci adamıydı. 2007 seçimlerinde birinci adamdan boşalan koltuk ikinci adama geçti. Yani Zekeriya Mutlu’’ya’…
On yıl boyunca teşkilat içinde  Susam’’a yönelik tüm hamlelerde göğsünü siper eden, kimi zaman kongrelerin heyecanlı divan başkanı, kimi zaman başkanlar kurullarının sert hatibi, kimi zaman da ciddiyeti yüzünden okunan kurum yöneticisi olarak öne çıktı Mutlu.
Oda başkanlığından birlik başkanlığına, vergi rekortmenliğine uzanan süreçte Susam’’ın sırdaşı, yoldaşı, ortağı kısacası her şeyi oldu. Hatta açılan davalarda bile birlikte yargılandıkları düşünülürse tam bir yol arkadaşlığı yaptı yıllar yılı’…
Susam’’ı Ankara’’ya yolcu edince koltuğuna oturdu, Pazarcılar Odası Başkanlığı’’nı bırakarak teşkilatta çok da rastlanmayan ’‘örnek’’ bir davranışa imza attı.
 
Buca’’daki turşucu dükkanından başlayan hayat yolculuğunu ’‘büyük düşünüp, büyük oynayarak’’ Buca Esnaf Odası Yönetim Kurulu üyeliğine, oradan oda başkanlığına, ardından Tercan’’ı devirip Birlik Başkanlığı’’na uzatan, görev süresinde muhaliflerin tüm eleştirilerine karşın İESOB’’u kentin en çok ses getiren, en saygın kurumu haline dönüştüren Susam, sadece kendini değil, yönettiği sivil toplum örgütünü de büyütmeyi başarmıştı.
Öyle ya da böyle Susam’’ın karizması kentte kabul edilmiş, İzmir’’e ayak basan her liderin ilk uğradığı, her bakanın mutlak toplantı yaptığı, esnafın sorunlarının şu veya bu şekilde çözüldüğü, çözüm bulunamayanların sürekli gündemde tutulduğu yıllardı Susamlı yıllar.
Ne olduysa Susam’’ın aktif siyasete adım atmasıyla oldu. CHP’’nin iktidar, Susam’’ın da bakan olamamasıyla belki de’…
Onursal Başkan’’a dönüşen Susam’’ın ardından yılların Demokrat Partili oda başkanları soluğu CHP’’de aldı önce. Kent genelinde 30’’un üzerinde oda başkanı CHP rozetini Baykal’’ın elinden taktı, kimi meclis üyesi, kimi ilçe yöneticisi oldu sırayla’…
Birlik Başkanı’’nın CHP’’den siyasete girişi, ardından MYK gibi en üst karar organına seçilmesi AKP ve MHP’’liler başta olmak üzere farklı siyasi görüşe sahip oda başkanlarını içten içe kızdırdı.
Ama Susam’’ın örgütteki gücünü bilenler, bu kızgınlığı dışa vuramadı, içine atmayı, kapalı kapılar ardında konuşmayı tercih etti ne yazık ki.
Halef-selef kavgası yaşanmadı belki ama Susam’’dan sonraki süreçte İESOB’’un kentteki itibarı, gücü krizde kan kaybeden esnaftan farklı değildi.
Her gün basına açıklama yapan, olaylara anında tepki koyan, bakanlara dosya veren, genel başkanlara hesap soran, seçim dönemlerinde siyasetçilerin uğrak yerine dönen İESOB gitmiş, parti il başkanlarının bile gelmekten çekindiği bir birlik gelmişti.
Burada tüm faturayı Zekeriya Mutlu’’ya çıkarmak haksızlık olur. Belki Susam gibi kişisel hedefi olmaması, tek hedefi yol arkadaşı Susam’’ı korumak, kollamak oluşu, ekip adamı, görev adamı misyonunu ’‘lider’’ misyonuna çevirememesi gibi faktörlerin yanı sıra Susam gibi karizmatik liderin ardından yaşanan belirli bir noktaya kadar normal karşılanmalı belki de.
Susam döneminde kentin en dinamik sivil toplum örgütü İESOB, meydanı bu alanda yarıştığı İTO’’ya yani Ekrem Demirtaş’’a kaptırdı.
Ve teşkilatta çatlak sesler yükselmeye başladı.
Susam’’ın milletvekilliği, MYK üyeliğinden sonra İESOB’’la organik bağını korumasının teşkilatı politize ettiği savunanlar arttı mesela’… Yıllarca Demokrat Parti, DYP çizgisinde kalan ama bu dönemlerde iktidar olanaklarını kullandığı için ses çıkarmayan teşkilat, CHP’’li olmaktan, CHP’’li gibi görünmekten rahatsızlanmaya başladı.
 
Esnafın bir partiye kanalize edildiğini savunanlar, sorunların çözüm merkezi olan siyasi iktidardan uzaklaşıldığını düşünüyor örneğin. Susam’’ın aktif siyasete soyunuşundan önce Başbakan Erdoğan’’la bile toplantı yapabilen teşkilatın, hükümet kanadında zorlandığı, dahası bu kapıları çalmamaya, çalsa da yanıt alamamaya başladığı düşünülüyor örneğin.
AKP’’li bakanların teşkilatı kale almadığı, sorunlarla ilgilenmediği, bunun da orunsal başkan Susam’’la doğrudan bağlantılı olduğu ileri sürülüyor mesela’…
Ve daha neler neler’…
 
Belki de yaşanan Zekeriya Mutlu ile Mehmet Ali Susam arasındaki yoğurt yiyiş farkıdır. Kim bilir? Susam gibi karizmatik bir liderin ardından koltuğa oturmak kolay değil. Ve de MYK üyesi sıfatlı bir onursal başkan, yol arkadaşının ardından AKP’’lilerle toplantı yapmak, AKP’’ye el açmak’… Zor.
Sonuçta teşkilatta genel bir rahatsızlık var. Tüm bu rahatsızlıklara karşın Zekeriya Mutlu sürecin sonunda yeniden başkan seçilebilir. İktidarda olmanın gücü, Susam’’ın devam eden destekleri, içe kapanık yapısı üzerinden kurduğu ilişki ağı bunu sağlayabilir belki. Ama doğru bir özeleştiri yapıp, yönetim anlayışına yönelen eleştirileri de dikkatle okumalı. İyi analiz etmelidir bana göre. Ki iki yıl daha bu gemiyi yürütecekse,  rotasını doğru tespit etmeli. Gemiyi karaya vurmadan limana sağ-salim götürebilmelidir.
Öte yandan Susam’’ın CHP’’de siyaset yapıyor olması sadece AKP’’lileri, MHP’’lileri, hala gemiyi terk etmeyen Demokrat Partilileri kızdırmıyor tabi ki.
CHP’’de de hatırı sayılır bir muhalifi var Susam’’ın. Genel Sekreter Önder Sav ekibi karşısında. Aziz Kocaoğlu çok da yanında değil. Devam eden delege seçimlerindeki rolü nedeniyle ilçe başkanı, delege olamayanların faturayı çıkardığı adres çoğunlukla O.
Bu nedenle Mutlu’’nun da Susam’’ın da hayli terleyeceği bir süreç yaşıyor İESOB. Bir ay kadar önce CHP’’deki Susam muhaliflerinin Zekeriya Mutlu’’nun olası rakipleriyle temasa geçtiğini de kaleme bu sütunlardan aktarmıştık.
Susam’’ın gücünü kırmanın esnaf teşkilatından geçtiğini bilenler şimdiden ince ince çalışmaya başladı.
Tek sorun uygun bir rakip. Arayış sürüyor.
 
Not: CHP Buca’’da ilginç gelişmeler yaşanıyor. Kocaoğlucularla Önder Savcıların ittifakı gibi’… Yarın somutlaşması beklenen bu gelişmeyi yakından izliyorum.