GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
29 Aralık 2009 Salı

Ben Cevat'tan ayrılmam!

Bu sözler CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Ertam Özen’’e ait. Kendisiyle uzun bir aradan sonra görüştük. Uzun bir telefon konuşmasıydı bu.’¶
Son bir haftada bu sütunlardan kimi zaman ’‘truva atı’’ kimi zaman ’‘iki ay sonra ne yapacağı, nereye gideceği belli olmayacak siyasetçi’’ olarak söz ettiğimiz Özen, hakkında yapılan değerlendirmelere tek tek yanıt verdi.
Genel Sekreter Önder Sav ekibinden nasıl/niçin koptuğunu detaylarıyla aktaran CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Ertam Özen, ekibin kendisine sahip çıkmadığını anlattı.
Ve bana yanıtı yine benim kaleme aldığım yazılarla oldu.
06 Ekim tarihli ’‘CHP’’de operasyon kokusu’’ yazıdan başlayan ve Karşıyaka-Buca operasyonunu bir gün önceden duyuran yazının kendisini ilgilendiren bölümünü okuyan Özen, 10 Ekim’’de kaleme aldığım ’‘Operasyonun perde arkası’’ yazıdan da örnekler verdi.
Aynı şekilde, 22 Ekim Perşembe günü yayınlanan ’‘Ekip dimdik ayakta’’ yazısından da alıntılar yapan Ertam Özen, ’“Buca İlçe Başkanı Tuncay Taştan’’a üç gün önceden görevden alınacağı bilgisi el altından ’‘malum şahıs’’ tarafından verilirken, ben operasyon olacağına ilişkin haberi senin yazından öğreniyorum. Bu ekibe yıllarca hizmet ettim. Bu kadarını hak etmemiştim. Arkamı döndüğümde kimsenin olmadığını gördüm’” dedi.
Hakkında yaptığım değerlendirmelere yazdıklarımla yanıt veren ve ’‘Süreci senden öğrendim’’ diyen birine ne diyebilirim ki’…
Özen Buca’’da Tuncay Taştan’’a sunulan olanağın kendisinden esirgenme nedeni olarak da yerel seçimden sonra Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’’la aralarında gelişen iyi ilişkilere bağlıyor ve ekliyor, ’“Yıllarca parti içinde ayrı yerlerde durduk. Ama yerel seçimin ardından aramızda yeni bir dönem başladı. Kavgayı bırakıp barış içinde siyasi iddiamızı birlikte sürdürme kararı aldık. Bu karar ekibi rahatsız etti. Buca örgütü operasyona karşı hazırlanırken benim bu sürecin dışında tutulmamın nedeni budur’”  
 
Ve Sonsöz’’ünü söylüyor İlçe Başkanı Özen; ’“Artık Cevat’’tan ayrılmam. Ertam Özen’’i tanıyanlar, bir yerde olduğu zaman hiçbir zaman yazıda belirttiğin gibi ’‘yarım, buçuk’’ olmadığını bilir. Cevat Durak’’a desteğim ’‘buçuk değil’’ tamdır. Artık ikimizi kimse ayıramaz. Hedefimiz 2011’’de 150 bin oy barajıdır’”
Ne diyebilirim ki’…
Özen’’in net yanıtlayamadığı soru, listesindeki delegasyonun il kongresine yansımasının nasıl olacağına ilişkindi’… Genel Sekreter Önder Sav’’ın yeğeninin bile olduğu listede, Özen’’in aksine Sav ekibiyle sıcak ilişkisini sürdüren 30’’a yakın delege var çünkü’…
 
Bayraklı Kongresi’’ni masaya yatırdığım, anatomik inceleme yaptığım yazıya da ilginç tepkiler geldi’…
’‘Hasan Sav, Levent Karabağ’’ esprisinden yola çıkan ve kongrenin tarafı olup, burun farkıyla kaybedenlerden olan bir ’‘ağır ağabey’’, ilçe kongresindeki ittifakların sadece Sav-Karabağ boyutuyla olmadığını anlatıyor ve aynı espriden yola çıkarak farklı başlıklar üretiyordu.
Örneğin, Abdurrezzak Karataş gibi’… Kemal Karataş’’ın 3 yıl sonra ilk kez ekiple birlikte aynı noktada olduğunu söylemeye çalışan bu dostumun iddiasını araştırdım. Osmangazi-Mansuroğlu delegasyonu üzerinden Bornova Belediyesi’’ne çıkan ince bir yol buldum.
Abdurrezzak Karataş yakıştırması bu açıdan anlamlı’… Ama biraz zorlama.
İkinci yakıştırma Kemal Erten’… Aynı kapıya çıkan bir değerlendirme. Levent Susam benzetmesi ilginç ama’…
Susam’’ın Bornova Belediye Başkanı ve Bayraklı Meclis Üyesi olan Büfeciler Odası Başkanı Selahattin Arslan üzerinden etkileyeceği delegeler varken bunu yapmaması’… Aynı değerlendirme sahibi Bayraklı’’da Alaattin Yüksel’’in de Sav ekibiyle birlikte hareket ettiği kanısındaydı. Manavkuyu ve Osmangazi’’deki az sayıdaki delegeyi etkileme noktasında olduğu varsayılan Yüksel’’in bunu yapmaması, yönetim kurulundaki bir isimle yakınlığı Yüksel’’in de kazanan listeye destek verdiğini söylüyordu.
Sonuçta 7 oy farkla kazanılan, 3-4 oyun yer değiştirmesiyle sonucun değişeceği bir kongreden söz ediyoruz. Kaybeden listeye oy vermesi muhtemel bazı isimlerin yurt dışında, şehir dışında ve hasta olmasıyla 3 oyun gittiği, kaybeden Ali Sami Doğrukul’’un adaylık açıklamasına bile giden bir bayan partilinin salonda rengini değiştirerek beraberinde 5 oy götürdüğü gibi iddialar da cabası’…
Sonuçta Bayraklı’’da öyle ya da böyle bir kongre yapılmış, 7 oy farklı Levent Ölçer ilçe başkanı olmuştur. Yerel yönetim-örgüt işbirliği için uygun bir zemin oluşmuştur. Bu kongrenin Başkan Karabağ açısından tek kötü tarafı, artık başarısız olma gibi bir şansının kalmamasıdır’… Yerel yönetim-örgüt işbirliği de sağlandığına göre’… Bahaneye yer kalmadı’…
Ve göz ağrımız Bornova’…
İlginç gelişmeler yaşanmaya devam edilen ilçe’…
Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır ile Büyükşehir’’in Bornovalı Başkanı Aziz Kocaoğlu arasında büyük bir çekişmenin yaşandığı ya da öyle sanıldığı ilçe’…
Kocaoğlu’’nun kafası karışık.
Hangi adayla yola çıksam kazanırım? Sorusuna hala yanıt arıyor. Onu 20 yıllık siyaset arkadaşı Enver Dündar konusunda kararsız kılan Dündar’’ın ten rengi’…
Her ne kadar faşist İzmir yakıştırmalarına karşı dursak da ne yazık ki İzmir’’in de konjonktürel rüzgarlardan tüm yurt gibi etkilendiği açık’…
İzmir, ’‘Faşizm’’in Başkenti’’ yakıştırmasını hak etmiyor belki. Ama CHP gibi sosyal demokrat, eşitlik, özgürlükten yana bir partide bile ’‘Siyah-Beyaz’’ ayrımı yapılıyor ve de üzerinde duruluyorsa bu ayrımın, gelinen noktayı iyi düşünmek lazım’…
Ancak kendi adıma Aziz Başkan’’ın bu türden şovenist yaklaşımlara pirim vererek 20 yıllık siyaset arkadaşını renginden dolayı ikinci plana atacağına ihtimal vermiyorum.
Ancak Bornova’’da sürpriz gelişmeler de beklemiyor değilim’… Tek liste gibi mesela’…
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu makamından Bornova operasyonu yapmaya başlasa da gelişmeler ışığında ’‘tek yol tek liste’’ önerisiyle karşılaşabilir’…
Bu yarışın kaybedeni olup iki yumurtadan biri kırılmadan çözüm bulmak belki de Bornova için en doğru yoldur’…