Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül partileşme yolunda emin adımlarla yürüyen Türkiye Değişim Hareketi’’nin lideri sıfatıyla yurt genelinde gezilerini sürdürüyor.’¶
Farklı ama bir o kadar da tanıdık bir lider profili çizdiğini önceki yazılarımda da anlatmaya çalıştım Mustafa Sarıgül’’ün’…
Sarıgül’’ün farkı siyasetin solundaki lider profillerinden kaynaklanıyor. Sol cenahta siyaset yapan liderler genelde toplumun tamamını kucaklamak yerine parti içi hiziplerle adından söz ettiriyor ne yazık ki’…
Baykal’’ın yarım kalan ’‘Merkez sağ’’ açılımını saymazsak, Bülent Ecevit’’in ’‘ortanın solu’’ iddiasından bu yana sol cenapta siyaset üreten liderlerin toplumsal destekten yoksun olmasının altında bu var.
En önemli sorun bu liderlerin ’‘merkeze oturamamaları’’’… Solun bile merkezinde yer almakta zorlandılar çoğu zaman. CHP Lideri Deniz Baykal’’ın 1992’’den bu yana tüm kurultayları kazanmasına karşın iktidar olamamasının temelinde yatan en önemli faktör bence bu.
Sarıgül’’ün farkının temelinde ise yerel yönetim tecrübesi yatıyor.
Şişli gibi Türkiye’’nin en büyük ve önemli ilçelerinden birinde rekor düzeyde oy oranlarıyla üst üste seçilmek için, sadece solcu olmak, sosyal demokrat olmak yetmiyor.
Cami ile de cem evi ile de aynı mesafede durmak, Müslüman-gayr-i Müslim ayrımı yapmaksızın, İstanbul’’un göbeğinde Anadolu’’nun tüm renkleriyle uyum içinde yürümek gerekiyor.
Bu zorunluluk zaten halkın içinde olması gereken, halkçı olması gereken başkanı ’‘merkeze’’ oturtmaya yetiyor. Seçilmiş krallar gibi fil dişi kulelerinden çıkmayanlar, halka inmeyenler zaten bir sonraki seçimde tasfiye ediliyor’…
Hakkında eski partisi CHP tarafından, Baykal’’a rakip olunca ortaya atılan akçeli iddialara rağmen Sarıgül’’ün henüz partileşmemiş hareketi maya tutmaya başladı.
Mayanın bu kadar erken tutması tabi ki Türkiye’’nin içinde bulunduğu siyasi tablo ve içinden geçtiği kritik süreçle yakından ilgili’…
Önceki yazılarımızda Sarıgül’’ü anlatırken Türkiye’’deki muhalefet boşluğundan söz etmiştik. Her uygulaması toplumun geniş kitleleri, devletin önemli kurumlarınca sakıncalı bulunan AKP’’nin 2002’’den bu yana bizi yönetiyor olması (Hem de tek başına) da bu boşluğu biraz daha öne çıkarmaya yetiyordu.
Yapılan araştırmalarda Türk halkının yüzde 50’’sinin ’‘yeni bir lider’’ yüzde 42’’sinin de yeni bir parti beklentisi içinde olduğu biliniyordu.
Hareketini bu boşluğun üzerine bina eden Sarıgül’’ün herkesi kucaklayan yapısı, Anadolu turlarına yansıyor.
Bursa’’da on binlerce avuçları kanayıncaya kadar alkışlıyor.
Bursa AKP’’nin kalesi’…
Güneydoğu ve Doğu’’da aynı manzara’…
Partisini Mardin’’de kuracağını açıklayarak CHP’’nin ’‘değil miting, toplantı bile yapamadığı’’ Kürt halkına açıktan mesaj veren Sarıgül, yine Dersim kriziyle tepkisini çektiği Alevi kesimin de sevdiği bir lider adayı’…
Karadeniz’’de yıllar önce başladığı siyasi çalışmasının meyvesini yiyen Sarıgül, Ege’’de de hareketi emin isimlere emanet etti.
25 yılda 100 binin üzerinde konut üreterek halkın/kamuoyunun güvenini kazanan Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan gibi bir ismi öne çıkaran Sarıgül, göreceli olarak en çok zorlanacağı Ege’’de, İzmir’’de çok farklı bir strateji izliyor.
Parti içi demokrasi vaadiyle sancılı bir kongre sürecinden geçen CHP’’lilerin kalbinde maya tutmaya, akıl çelmeye başlayan Sarıgül, sürecin kırgın ve küskünlerini tek tek arıyor, hal hatır soruyor. Harekette yer almaya davet ediyor tabi ki’…
İzmir’’de ’‘Sarıgül aradı’’ diyen en az 50 CHP’’li ile konuştum son günlerde’…
Ama başlığa yansıyan ’‘gece yarısı operasyonu’’ bu aramalar değil tabi ki’…
Mustafa Sarıgül geçen hafta iki gece İzmir’’e geldi’…
Gazetelerin baskıya girdiği, gazetecilerin uykuya daldığı saatlerde’…
Resmi ziyaretini Ocak ortalarında gerçekleştirmesi beklenen Türkiye Değişim Hareketi Lideri Mustafa Sarıgül’’ü İzmir’’e getiren neydi peki?
Taksiciler’…
Bir siyasi hareketin tutup tutmadığını ölçmek için bire bir olan, gün boyu halkın her katmanından yüzlerce kişiyle muhatap olan ve oldukça konuşkan bir yapıya sahip olan taksiciler’…
Seçim öncesi taksici esnafı nabız tutmak isteyenlerin birinci tercihidir. ’‘Taksici diyorsa doğrudur’’ anlayışı siyaset yapan herkesçe bilinir, kabul görür’…
İzmir’’e akşam saatlerinde gelip taksi duraklarını ziyaret eden Sarıgül, sabaha kadar kentin çeşitli ilçelerinde ’‘nokta’’ ziyaretleri gerçekleştirip, ilk uçakla kentten ayrıldı.
Kim gördü, kim duydu?
İzmir Şoför ve Otomobilciler Odası Başkanı Celil Anık’’a sordum. ’‘Duymadım, görmedim, bilmiyorum’’ dedi.
Ama TDH Ege Bölge Temsilcisi Hüseyin Aslan doğruladı aldığım istihbaratı. İki kez Sarıgül’’ün İzmir’’e geldiğini, çeşitli ziyaretler yaparak kentten ayrıldığını doğruladı. Ve görüşmeler, nokta ziyaretleri son derece olumlu/verimli geçmiş Aslan’’ın anlatımına göre’…
Mesele burada bir iki taksi durağını ziyaret etmek değil tabi ki’… Ocak ayı ortalarında gerçekleştirilecek resmi İzmir programı öncesi kentin, kentlinin nabzını ölçmek. Hareketin durumunu görüp, taksicilerin gönlüne girmek’…
Taksicinin gönlüne/kalbine giren Sarıgül, İzmir ve Ege’’ye özel stratejiler geliştireceğini ortaya koydu gece yarısı operasyonlarıyla’…
Önceki yazılarımda herkesle barışık ve merkezden yürüyen siyasi stratejisini kendisi gibi belediye başkanlığı deneyimi olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’’a benzettiğim Sarıgül, sanıyorum İzmir’’de de ciddi anlamda toplumsal destek bulacak.
İlçe örgütlenmelerinde fotoğraflara yansıyan coşku görülmeye değer.
Hüseyin Aslan’’a göre Küçük Menderes Havzası’’ndaki birkaç ilçe hariç İzmir’’deki örgütlenme oranı yüzde 100’’e yaklaştı. İlki İzmir’’de yapılacak Ege Bölge Toplantılarının ikincisi Aydın’’da gerçekleştirilecek. 5 Ocak’’taki toplantıya Aydın, Denizli ve Muğla il ve ilçe örgütleri katılacak.
6 Ocak’’ta Uşak’’ta, 7 Ocak’’ta Manisa’’da ve 10 Ocak’’ta İzmir’’de bölge toplantıları var. Gördüğünüz gibi Aslan da Sarıgül de arı gibi çalışıyor’…
Ne demişler’… Çalışan kazanır’… Bilmem anlatabildim mi?
İyi seneler’…