’‘Karataş’’ın adayı Yüzer, Sav’’ı savma (2) sinemalarda’…başlıklı yazıya gelen tepkinin haddi hesabı yoktu. Ankara’’dan İzmir’’e kadar ortalık sarsıldı’… ’¶
Gelen tepkilerden bana göre en önemlisi İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’’na ait olanıydı.
Yazıya genel anlamda katıldığını söyleyen Nalbantoğlu,
’“İşte size sözde İzmir’’in dokusunu değiştirmek için kolları sıvayan Baykal’’dan örnek bir hamle daha’… Adam satmanın, ekip değiştirmenin bizzat genel başkan tarafından ödüllendirildiği bir parti haline dönüştü CHP. Ne yazık ki’…’” bölümüne itiraz ediyordu.
İzmir’’de birilerinin ’‘doku’’ değiştirme operasyonu yapmaya çalıştığını doğrulayan Rıfat Nalbantoğlu, ’“Ancak Sayın Genel Başkanımızın bu konuda dahli olduğunu sanmıyorum asla da ihtimal vermiyorum. CHP’’nin Sayın Genel Başkanı ’‘doku değiştirme’’ operasyonu yapmaz. Yapsa da ekip değiştirenleri ödüllendirmek gibi bir davranışın içine girmez. Bu türden operasyonlar, Sayın Genel Başkanımızın adını kullanan, herkesçe de bilinen ’‘malum kişiler’’ tarafından yapılmaktadır.’” dedi.
Aynı Nalbantoğlu, Bornova Erzene ve Konak Kılıçreis Mahalle seçimlerinin MYK tarafından iptal edileceğini bir gün önceden haber verip, ’“doğru mu?’” dediğimde de bana, ’“Yok canım. Hiç olur mu? Koskoca CHP MYK’’sı mahalle seçimlerine kadar iner mi? Ülkemin önemli sorunları dururken’” gibi cümleler kurmuştu.
Bir gün sonraki MYK toplantısında Erzene ve Kılıçreis Mahalleleri iptal edilince de (Fiziki olarak yakınında bulunan ’‘malum şahıs’’tan edindiğim bilgiye göre) yüzünde Levent Kırca’’nın ünlü ’‘sarhoş’’ tiplemesini andıran görüntüler oluşmuştu’…
Sadece Nalbantoğlu değil, Sayın Baykal’’ın Buca’’da Sav ekibinin en çok eleştirilen, son dönemde göreceli olarak da dışlanan isimlerinden biri olan Yüzer’’i, aday çıkardığına ben de inanmıyor, ihtimal vermekte zorlanıyorum.
İnanmadığım için de ’‘Karataş’’ın adayı Yüzer’’ başlığıyla yazıya başlamıştım. Yani ’‘Doğrudan Baykalcı’’ Kemal Karataş’’ın faaliyetleri artıları ve eksileriyle birlikte Baykal’’ın hanesine yazıyor’… Hatta, MYK Üyesi Susam’’ın da ’‘Aldığı yetkiye dayanarak’’ İzmir’’de yaptıkları da Baykal’’ın hanesine yazıyor’… Selçuk Ayhan’’ın da öyle’…
Kimi zaman ’‘artı’’ olanlar kimi zaman da ’‘eksi’’ olabiliyor. Buca’’da yapılan operasyon bana göre ’‘eksi’’dir. Başkalarına göre artı olabilir’…
***
CHP İl Başkanı Nalbantoğlu, Genel Başkanı Baykal’’a ’‘toz’’ kondurmuyor. Ve de onun bu konuda söyledikleri anlamlı. Kaldı ki Nalbantoğlu örgüt hiyerarşisine göre Deniz Baykal’’ın İzmir temsilcisidir’…
Kemal Karataş ise ekipsel duruşu nedeniyle fahri temsilci’…
***
Buca’’da yazısına Karşıyaka’’dan da ilginç bir tepki vardı. Arayan Siyasi Başkan Yardımcısı Hüseyin Çalışkan’’dı’… Buca’’da Yüzer’’in adaylığı ile Karşıyaka’’da Özen’’in adaylığı arasındaki farklılıkların altını çiziyordu Çalışkan.
İki olayın yüzeysel açıdan ’‘benzer’’ gibi görünen ama siyasi açıdan bakıldığında ’‘derin’’ farklar içeren siyasi hareketler olduğunu savunuyordu.
Baykal’’ın görevden aldığı ama iki ay sonra delegenin karşısına Baykal ve Durak’’ın adayı olarak çıkan Özen’’in adaylığının, bir ekibi tasfiye etmek gibi misyonun ötesinde, bir ekibin tasfiyesi için oynanan oyunun bozulması olarak algılanması gerektiğini belirtiyordu Çalışkan.
Özetle, Ertam Özen’’i Baykal’’ın değil ekibin görevden aldırdığını, Özen’’in adaylığında amacın Sav ekibini eski bir üyesi üzerinden tasfiye etmek değil, tasfiye edilmek istenen Başkan Durak ekibinin varoluş mücadelesi olduğunu söylemeye çalışıyordu.
Mardin’’den, Diyarbakır’’a uzanan ’‘derin’’ bağlantılar üzerinden oynanan oyunun bozulduğunu, oluşan tabloda Başkan Durak ekibinin varlığını korumayı başardığını sözlerine ekliyordu Hüseyin Çalışkan.
Buca’’daki sürecin kendine has dinamikleri olduğuna vurgu yapan Çalışkan, ’“Karşıyaka ile Buca tamamen birbirinden farklı nedenler ve dinamikler üzerine kurgulanmıştır. Buca’’da Sayın Yüzer’’in adaylığına hangi dinamikler, ne amaçla karar vermiştir bilemeyiz. Ama biz Karşıyaka’’da üzerimize oynanan bir oyunu bozmaya çalıştık. Kesinlikle bir tasfiye amacı da gütmedik’” diyordu.
Sanıyorum anlayan anladı’…
Benim iki olayı birleştirmem ise ikisi arasındaki yüzeysel benzerliklere dayanıyordu.
Sonuçta hem Ertam Özen hem de Hüseyin Yüzer yakın geçmişe kadar Genel Sekreter ekibiyle hareket eden, katıksız birer Sav’’cı iken 360 derecelik bir manevra ile yıllarca mücadele ettikleri karşı ekiplerin adayı olarak delegenin karşılarına çıkmalarıydı’….
Dün de altını çizdiğim gibi bu türden hızlı hareketleri yorumlamakta, algılamakta zorlanıyorum çünkü’…
Ve Sav ekibinden önemli bir ismin tepkisine geldi sıra’…
İzmir’’in dokusunu değiştirmek için yola çıkan ekibin, kendi ekiplerinin dışladığı isimlere sarılmasını manidar bulan bu isim, ’“Bu manidarlık ancak ve ancak ’‘deniz’’e düşen yılana sarılır’” atasözüyle açıklanabilirdi. Sizi kutluyorum’’ diyordu telefonun öbür ucundan’…
Buca’’dan onlarca kişi aradı. Aralarında Yüzer de vardı.
Yüzer’’in takıldığı nokta Sav ekibine karşı hareket edeceğine ilişkin bölüm’… Kemal Karataş’’ın, Ercan Tatı’’nın, MYK Üyesi Susam’’ın hangi cephede neyin peşinde olduğu, hangi ekibin dizaynını yaptığı, kimin kılıcını salladığı aşikarken, Yüzer’’in bu isimlerin desteğiyle yola çıkıp Sav’’ın sırtını sıvazlaması mümkünmüş gibi’…
Bal gibi Sav ekibini tıraşlamakla görevlendirildi. Ve de görevi şu veya bu nedenle kabul etti. Tabi ki asıl tabanını rahatsız etmemek, tavşanları/kuşları ürkütmemek için konuyu lokalize edecek, adaylığına Mehmet Süne’’nin ahde vefa anlayışı üzerinden bir kılıf bulacaktır Sayın Yüzer.
Ve Konak’’tayız’… Bir zamanlar İzmir’’in hatta Türkiye’’nin en büyük ilçesi Konak’… 17 Ocak’’taki kongre öncesi ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Karşıyaka ve Buca’’daki ’‘devşirme aday’’ modelinin Konak’’ta da denendiğini duyuyorum. Konak’’ta devşirilmek istenen isim Eski İlçe Başkanı Uğur Yelekli’… Şu anda Büyükşehir ve Karabağlar Meclis Üyesi’…
Sav ekibinin beyaz yüzlerinden biri. Karabağlar’’da yerel yönetim düzeyinde bazı beklentileri olduğu ve de bu beklentilerin şu ana kadar karşılanmadığı biliniyor.
Yanlış anlaşılmasın. Beklenti iş/aş/ihale değil. Başkan yardımcılığı’… Yani makamsal taltif, ödül’…
Ekibin onu ihmal ettiğini düşünenler, aynı ekibin Konak’’ta İl Başkanı Nalbantoğlu’’nun da adayı olan Aytekin Tunus’’u destekleyeceğini bildiklerinden olsa gerek ’‘Yelekli’’ye kanca atmışlar.
Ucunda ’‘ilçe başkan adaylığı’’ olan kancayı Yelekli yutmuş mu peki?
Kendisine sordum. Kafası biraz karışmış olmakla birlikte şu yanıtı veriyordu: ’“Ben ekip adamıyım. Böyle dönemlerle ekip değiştirip brütüst damgası yemem. Arkamdan ’‘Devşirme aday, brütüst’’ gibi cümleler kurdurmam. Konak’’taki iddiam ortada. Ama ekip disiplininden taviz vermem’”
Yelekli, adaylık ’‘zokasını’’ yutmamış görünüyor. Kancayı kimin attığı malum’…
Konak’’ta Aytekin Tunus’’a karşı aday arayışı sürüyor. Ali Yılmaz ismi gündemdeydi bir süre öncesine kadar. Şu anda Mehmet Türkbay gündemde.
Türkbay’’ın adı dün düştü kulislere’…
Ve ilginç bir aday profili’… Ekibi rahatsız edecek, zorlayacak bir isim olabilir’…
Konak üzerine uzun uzun Muhsin Kurt’’la konuştuk.
Bir gün önce Eski İlçe Başkanı Ali Yılmaz’’ı desteklediğini kaleme aldığım Kurt, Konak için Yılmaz’’ın da içinde bulunduğu isimlerin değerlendirildiğini, örgütün öne çıkardığı ismin yanında olacağını vurguluyordu.
Kesinlikle Genel Başkan’’ın tarafında olacağının altını çiziyor ve de Konak kongresinin Bornova’’yı da tetikleyecek sinerji yaratacağını düşünüyordu.
Önümüzdeki süreçte genel seçim sürecinin önemli bir aktörü olarak karşımıza çıkması beklenen Kurt, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’’ın da bu süreçte tavır alması gerektiğini, kendisinin de Tartan’’la çelişmeyecek bir noktada olmak istediğinden söz ediyordu.
İzmir’’de tüm belediye başkanlarının ilçe başkanlarının belirlenmesinde en önemli faktör olarak öne çıktığını hatırlatıp, Tartan’’ın da bu konuda adım atması gerektiğini vurguluyor, Tartan adına adım atan başkan yardımcısı ve meclis üyesinin faaliyetlerinden dem vuruyordu Kurt.
Konak ve Tartan’’ın duruşuna ilişkin değerlendirmelere kaldığımız yerden devam edeceğiz’…