Buca’’daki gergin, çekişmeli, kritik kongreyi özetleyen iki kelime’… Sonucu açısından İzmir’’de önemli bir siyasi yapının belini kıran, Konak, Bornova kongrelerinin yanı sıra İl sürecinin de akışını değiştiren, dengeleri alt üst eden bir seçim yaşandı Buca’’da’…’¶
Beş benzemezli ittifak cephesi burun farkıyla da olsa kaybetti.
Bu yönüyle Buca Kongresi, siyasette 2+2’’nin 4 etmediği gerçeğini bir kez daha ortaya koymuş oldu.
İttifak cephesi ’‘ağır ağabeyler’’den oluşuyordu.
Ağrı’’dan bile takviye kuvvet gelmiş, Buca’’nın yerli baronları aynı cephede mevzilenmişti.
Bir yanda CHP’’nin Bucalı MYK Üyesi Mehmet Ali Susam, İlçe Belediye Başkanı Ercan Tatı, Milletvekili Ahmet Ersin, Eski İl Başkanı Kemal Karataş ve ilçe siyasetinin yerli baronu Hüseyin Yüzer, Ağrılı MYK Üyesi Savcı Sayan’…
Yani beş benzemez...
Yerel seçim öncesi ’‘İmam Bayıldı, Susam ayıldı’’ diyenler kol kola girmiş, kent dokusuna yakışmadığı düşünülen isimler transfer edilmiş, ’‘asla bir araya gelmezler’’ denilen yapılar tek yumruk olmuş, Genel Sekreter Önder Sav cephesinin adayı Mehmet Süne’’nin karşısına dikilmişlerdi.
Buca Belediyesi’’nde hummalı bir çalışma başlatılmış, seçimden önce son gece bile geç saatlere kadar belediyede delegelerle tek tek görüşülmüş, CHP delegasyonu adeta abluka altına alınmıştı. Kimi zaman iş vaadi, kimi zaman farklı sözlerle delegenin iradesi şekillendirilmeye çalışılmış, ciddi zemin kaymaları yaşanmıştı.
Mahalle seçimlerinde kaybeden Baronlar, Süne’’nin delegasyonuna olta atarak, adam eksiltme, alt boşaltma yöntemiyle öne geçmeye çalışıyordu. Yerel yönetimin tüm olanakları seferber edilirken, diş geçirilemeyen delegeler telefonla tehditler savruldu. .
Sav cephesinin adayı Süne kazandığı delege seçimlerine rağmen erimeye başlamış, Karabağlar başta olmak üzere ekibin yerel yönetim gücüyle baronlara karşı yaşadığı kan kaybını azaltmaya çalışıyordu.
Ama kongre tehlikeye giriyordu. Kaybedilmesi İzmir’’deki sürecin tersine çevrilmesi demekti. Baronların zaferi Konak ve Buca’’da da yarışı etkileyecekti. Yani Buca kongresi sürecin kırılma noktasıydı’…
Ekibin elinde örgütle 8 yıldır içli-dışlı olan İlçe Başkan adayı Mehmet Süne vardı. Tam kongre gitti denilen noktada imdada ’‘İzmir’’de ben de varım’’ diyen, demeye çalışan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yetişti.
Daha önce Kocaoğlu’’na yakın isimlerce açılan ’‘Üçüncü yol’’ Süne’’nin başını çektiği yapıya çıktı/çıkarıldı.
Kocaoğlu ekibi ile güç birliği kongreye saatler kala gerçekleştirildi. Ve Başkan Kocaoğlu katılmadığı, konuşma bile yapmadığı kongrenin seyrini değiştirdi. Hem de oturduğu yerden.
Zemin kayması, kan kaybı Kocaoğlu’’nun müdahalesiyle durdurulmuş, kongre başa baş noktasında başlamıştı.
Baronlar cephesine destek olan ve İzmir’’den milletvekili adayı olacağı aylardır konuşulan MYK üyesi Savcı Sayan divan başkanı olmuş, beş benzemezli ittifak cephesinin adayı Hüseyin Yüzer 218 imzalı dilekçeyi divana sunmuştu. 201 oyun kazanmaya yettiği düşünülürse Yüzer, salona ’‘başkan gibi’’ girmişti aslında. Kocaoğlu ekibinin son dakika desteği ile kan kaybını durduran Süne ise sadece 86 imzalı bir dilekçe ile adaylığını sunmuş, bunun siyasi bir taktik olduğu anlaşılamamıştı.
Yüzer ile aynı tabana hitap eden Süne, eski ekip arkadaşıyla ortak dostlarından aldığı imzaları dosyasından çıkarmıştı. Zayıfı ve mağduru oynuyor, delegesini de saldırıdan koruyordu.
Gergin, olaylı geçmesi beklenen kongre son derece sakin başladı’…İzmir Kent Arşivi Müzesi Müdürü Doç. Dr. Oktay Gökdemir’’in imalı olduğu kadar hesap soran ve de Divan Başkanı Sayan’’a ’‘İzmir’’den aday değilim’’ açıklaması yaptıran konuşmasına kadar’…
’“Partimizi yüzde 1,5 oyumuz olan Ağrı’’da da, yüzde 2 olan Diyarbakır’’da da büyütmemiz lazım’’ diyen Gökdemir, Ağrılı MYK Üyesi’’nin Buca’’ya, İzmir’’e olan ilgisinin altını çiziyordu aslında.
Ve ittifak cephesinin en ağır ismi, Baykal’’ın İzmir’’deki prensi haline gelen MYK Üyesi Mehmet Ali Susam’’ı hedef alan Süne’’nin ’‘Hayatımın hiçbir döneminde belediye başkanı olmak için başka partiye gitmedim’’ şeklindeki sözleri Susam’’ın 1999’’daki ANAP adaylığına göndermeydi. Salonda ’‘buz’’ gibi hava estiren bu sözlerin yanı sıra DİSK Bölge Başkanı Azat Fazla’’nın Buca Belediyesi’’nden yılbaşında çıkarılan 60 taşeron işçiyi hatırlatan sözleri akıllarda kaldı.
Ve gerginliğe rağmen şakalaşmalar’… Kemal Karataş ile A. Rezzak Erten’’in Konak üzerine oynadığı küçük bahis’… Üç takım elbiseye karşın, gömlek alacak Karataş kaybederse’…
Zaman geçiyor, sandık kapatılıyordu.
Nefesler tutuldu’… Ve Süne’’nin zaferi 12 oy farkla ilan edildi.
Bucalı beş benzemezli baronlar cephesinde, ’“Dersini almış da ediyor ezber’’ türküsünün nakaratı söylenmeye başlandı.
Transfer, baskı, dayatma sonuç vermemiş, Sav ekibi Başkan Kocaoğlu’’nun yanı sıra gelen sürpriz desteklerle ipi göğüslemişti.
Şimdi bu kongrenin olası sonuçlarına bakalım’…
MYK Üyeleri Susam, Savcı Sayan, Belediye Başkanı Ercan Tatı, Milletvekili Ahmet Ersin, aynı saatlerde yapılan Urla Kongresi’’nde yine delege yazılmayan Eski İl Başkanı Kemal Karataş gibi ağır ağabeyler, ağır bir yenilgi aldı.
İzmir’’de ’‘Ben de varım’’ demeye çalışan ama yerel seçimlerdeki yüzde 56’’lık tarihi zaferine rağmen ’‘dikkate alınmayan, görmezden gelinen’’ Kocaoğlu, birilerine oturduğu yerden iyi bir ders verdi.
Genel Sekreter ekibi yerel yönetimlerdeki gücünü de iyi kullanarak, ekip olmanın, dik durmanın meyvesini topladı.
İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, kongre sürecinde iyice rahatladı. Yeniden il başkanı olma yolunda ciddi bir avantaj yakaladı.
İlçe kongrelerinde ilk kez yerel yönetimin tuttuğu taraf kaybetti. Bornova ve Konak kongreleri öncesi ekipler arası dengede psikolojik üstünlük Sav grubuna geçti.
Mide demokrasisi Buca’’da iflas etti. Pek çok delege iş vaadine rağmen imza attığı tarafa değil, gönlünden geçen adaya oy verdi.
Karşıya’’da delegasyonunun yarısına, Bayraklı’’nın yüzde 80’’ine, Karabağlar, Gaziemir’’in tamamına hükmeden Sav grubu, Buca’’da da önemli bir avantaj yakaladı. Yarısı tamamlanan kongrede 200’’ün üzerinde bir delege sayısına ulaşarak il kongresinde tartışmasız en büyük güç olduğunu şimdiden ilan etti.
Ve kaybeden cephede günah keçisi arayışı başladı. Aday transferinde başrolü oynayan Eski İl Başkanı Kemal Karataş ve Belediye Başkanı Ercan Tatı ’‘günah keçisi’’ ilan edildi. Susam ve Sayan’’a da fatura kesildi. Hüseyin Yüzer’’in ilçe siyasetindeki ağırlığı bu kongreyle önemli ölçüde irtifa kaybetti.
Kayıp cephesinde ’‘günah keçisi’’ sayısı artarken, burun farkıyla sonuçlanan kongrede Süne’’yi kazandıran zaferin mimarları da saymakla bitmiyor.
Sonuçta bu kongreye İzmir’’de önemli bir kesimin baktığı gibi ’‘Baykal kaybetti, Sav kazandı’’ gibi bakanlar/görenler olacaktır. Ama bu soruyu İl Başkanı Nalbantoğlu’’na yönelttiğimde aldığım yanıt ilginçti: ’“Deniz Baykal Buca’’da Allahı’’na kadar kazandı. Kimse Sayın Genel Başkanımın adını kullanarak siyasette öne çıkmaya kalkmasın. Kazanan CHP ve Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’’dır’”
İl Başkanı Nalbantoğlu’’nun yorumu böyle’… İlgililere duyurulur’…