GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
17 Kasım 2015 Salı

Çeşme’de çok özel zirve: CHP nasıl kurtulur?

CHP nasıl kurtulur? Şimdilerde herkes bu soruya yanıt arıyor. Bir yandan olağan öte yandan olağanüstü kurultay süreçleri işliyor. Muharrem İnce’nin sürüklediği ‘olağanüstü’ sürecin 500 imzaya dayandığı söyleniyor Ankara kulislerinde... Çoğunlukla yaralı, kırgın ve de kızgın delegenin oyunu almaya çalışan İnce’nin şansızlığı takvimin ‘olağan’ süreçle çakışması…
- Ne gerek var canım. Ocak’ta olağan kurultay var nasılsa… şeklindeki sorularla başa çıkmaya çalışan İnce’nin yanı sıra ‘olağan kurultayda adayım’ diyen Gazeteci Mustafa Balbay da çalışmalarını sürdürüyor. Ve tabi ki Umut Oran… Kulislerin adayları Metin Feyzioğlu, Ümit Kocasakal…
Elbette ‘Kurultayda ben de adayım’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu… Uzun lafın kısası CHP için hemen her seçimden sonra alıştığımız bir manzara bu... Çok bilinmeyenli bir denklem…
Bu denkleme hafta sonu İzmir’de de yanıt arandı. Çeşme’de…
Kendilerini ‘Özgürlükçü Sol Grup’ olarak tanımlayan çok sayıda üst düzey partili, iki gün boyunca ‘CHP nasıl kurtulur?’ sorusuna yanıt aradı.
Kimler mi vardı aralarında… Grup Başkan Vekili Özgür Özel vardı mesela…
PM Üyeleri Alaattin Yüksel, Gülseren Onanç, Sena Kaleli, İrfan Önal vardı.
YDK Üyesi Mustafa Moroğlu...
Tabi ki Yüksel ve Moroğlu olur da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmaz mı? O da katıldı oturumlara… Dinledi, konuştu.
Ev sahibi başkanı saymama gerek yok sanırım. ‘CHP nasıl kurtulur?’ diye bir soruya Çeşme’de yanıt aranır da Muhittin Dalgıç olmaz mı? Konuklarını iki gün boyunca ağırladı. Başka mı? İlk kez gençler vardı mesela. Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız da oradaydı.
Son kurultayda Mehmet Bekaroğlu’ndan çok oy almasına rağmen ‘cinsiyet kotası’ nedeniyle seçimi kaybeden Eski Genel Başkan Yardımcısı Emel Yıldım… İstanbul Eski Milletvekili Ayşe Eser Danişoğlu. Eski PM Üyesi Prof. Dr. Binnaz Toprak.
*
Öğrendiğim kadarıyla Çeşme’de bir otele kapanıp iki gün boyunca ‘CHP nasıl kurtulur?’ sorusuna yanıt arayanlar toplam 20 kişi kadardı. Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba ile Ercan Karakaş da davetliydi. Ama son anda bir mazeret bildirdiler. 
Öncelikle; kendilerini ‘Özgürlükçü Sol Grup’ olarak tanımlayan ve bir dönem Kılıçdaroğlu’na çok yakın çalışan bu ekibin önemli bölümünün bugün siyaseten güç kaybettiğini söylememe sanırım gerek yok.
“Tasfiye oldular” ifadesi ağır gelebilir ama önceki konumlarını kaybettiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Gülseren Onanç, Alaattin Yüksel, Emel Yıldırım Kılıçdaroğlu’nun yardımcılığını yapan isimlerdi bir zamanlar. Halen PM üyesi olanlar var aralarında.
Normal şartlar altında CHP’de böyle bir ekibin toplanması iki şeye işarettir.
Bir muhalefet cephesinin daha açılmasına…
Yahut bir ‘genel başkan adayının’ çıkarılmasına…

*
Peki, Çeşme’de ne oldu?
Neler konuşuldu, hangi kararlar alındı?
Sordum, soruşturdum. Toplantıya dair sonuç bildirgesi şu anda hazırlanıyor.
Detaylı bir açıklama sanırım yapılacak. Ama sanılanın aksine Çeşme Zirvesi’nde muhalif bir çoban ateşi yakılmadı. Olağan ya da olağanüstü kurultay süreci toplantının birinci gündem maddesi bile değildi. Bir çeşit arama konferansı tadında çalışıldı iki gün boyunca.
CHP markasının değerinden başlayarak genel başkanın rotasına, parti politikaları ve kadrolarına kadar önemli başlıklar tek tek enine boyuna konuşuldu, tartışıldı.
Kurultay konusunda ise ‘olağan sürecin’ desteklenmesi gerektiği ağırlıklı görüş olarak benimsendi. Ve de mevcut adaylar arasında en iyisinin halen Kılıçdaroğlu olduğu konusunda da fikir birliğine varıldı. Ama partinin kadrolarına, tüzüğüne, programına ve izlenen politikalara dair çok önemli tespit ve de öneriler getirildi. Partinin ciddi bir değişim sürecinden geçmesi gerektiğini savunan Özgürlükçü Sol Grup Üyeleri, PM ve MYK üyelerinin daha demokratik bir yöntemle seçilmesi gerektiğinin altını çizdiler. Örgütlenme modelinden, üyelik sistemine kadar pek çok konu başlığını ele alan ekip, hazırlayacakları detaylı raporu Kılıçdaroğlu’na da ulaştırma kararı aldı. Önümüzdeki günlerde içinde muhtemelen İBB Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun başını çektiği bir ‘akil heyet’ Çeşme’deki zirveden çıkan sonuç raporunu Kılıçdaroğlu’na da iletecek. 
Büyük bir ihtimalle Çeşme zirvesine dair kamuoyuna da doyurucu bir açıklama da yapılacak.
*
Açık söylemek gerekirse; bu toplantıyı önemsiyorum.
Çünkü CHP’liler şu anda iki cepheye ayrılmış durumda. 
A) Kılıçdaroğlu kalsıncılar.
B) Kılıçdaroğlu gitsinciler.

Bu açıdan Çeşme toplantısı C Planı’dır. Yola CHP ile mi yoksa başka bir parti ile mi devam edilsin sorusunun bile gündeme geldiği çok kıymetli iki gün boyunca partinin marka değerinden liderine kadar her detay, çoğunlukla beklenti sahibi olmayanlar tarafından ele alındı. Ve tüm bunların konuşulduğu zeminde bir genel başkan adayı yoktu. 
Hatta tüm bu tartışmalar Kılıçdaroğlu dâhil tüm adayların bilgisi dışında gerçekleştirildi.

Çoğunlukla siyasette son dönem erozyon yaşamış isimlerden oluşsa da bu heyet, bunu Kılıçdaroğlu’na dönük kişisel bir hesaba dönüştürmemiş olmaları takdire şayandı. Ayrıca kısa vadede adaylık, makam/mevki beklentisinde olan da yoktu içlerinde. 
Kılıçdaroğlu nasıl gider, falancı nasıl gelir hangi koltuğa kim otururdan ziyade gerçek bir CHP nasıl kurtulur tartışması yapıldı Çeşme’de…
Keşke bu türden toplantılar yurdun dört bir yanında yapılsa…
Meseleye ‘Ben ne olacağım’ perspektifinden değil de ‘Biz nereye gidiyoruz’ ekseninden bakmaya çalışan Özgürlükçü Sol Grubu’n tüm üyelerini kutluyorum.
Böyle bir dönemde üst düzey 20 CHP’linin bir araya gelip içinde ‘imza, kurultay, aday’ kelimelerinin olmadığı cümleler kurarak CHP’yi kurtaracak açılımların peşine düşmesi çok önemli. Aldıkları kararların bir bölümüne ciddi ‘şerhler’ koymaya hazırlansam da yaptıkları ve de yapmaya çalıştıkları şey inanın çok değerli.
Ve bu kıymetli çalışmanın sonuç bildirgesini merakla bekliyorum.