Siyaset topuna Binali Yıldırım’ın girişiyle motive olan AK Parti teşkilatı 7 Haziran’a nazaran 1 Kasım’dan daha fazla umutlu... Özellikle Yıldırım’ın aday olduğu ve önceki seçim istatistiklerinde AK Parti’nin daha fazla oyu bulunan birinci bölgede 5.vekilin hesapları yapılıyor.
Yıldırımlı AK Parti’nin hedefi yüzde 30…
Bu oran yakalanırsa her iki bölgede de 5.vekiller noktasında iddialı duruma gelebilir AK Parti…
7 Haziran’da yurtdışı oyların sayımıyla birlikte yarışı yüzde 27’nin biraz üzerinde tamamlayan AK Parti, bu kez İzmir’de uzun yıllar tutunduğu 30 bandına yeniden tutunabilmenin hesabını yapıyor.
Kentteki siyaset dozu öyle düşük ki;
Vali Mustafa Toprak’ın eski bir yarayı kanatan ‘özel idare mallarıyla ilgili’ flaş direnişi de olmasa neredeyse ‘sıfır’ kutuplaşmayla gidecekti İzmir sandığa…
Ne örgüt, ne adaylar ne de Kocaoğlu…
Eski günlerdeki gerginliklerden Atatürk, laiklik, cumhuriyet değerleri üzerinden yaratılan korku tünelinden eser yok!
Sanki CHP 2 Kasım’daki potansiyel koalisyon ortağını ürkütmemek adına sessiz, köşesiz bir kampanya yürütüyor kalesi olduğunu iddia ettiği kentte…
Ne yolsuzluk iddiaları, ne hukuk devletine dair endişeler, ne rejime dönük potansiyel tehditler…
Ekonomik kaygı ve azan/azdırılan terör…
Artan ekonomik kaygılara dair partiler somut vaatlerle öne çıkmaya çalışıyor. Asgari ücretten, emekli maaşına, gençlere iş, aş hatta internet paketine kadar…
İzmir’de de Ege’de de Türkiye genelinde de aşağı yukarı aynı hava var.
Ama İzmir uzun bir aradan sonra ilk kez bu kadar sakin ve de sessiz bir seçim dönemi yaşıyor.
Bu sessizlik AK Parti’nin işine gelecek bir sessizlik…
Bu kentteki kavgalardan çoğunlukla yenik ayrılan AK Parti, sessiz ve derinden ilerliyor. Oylarında da belirgin bir yükseliş bekliyor.
Beşinci vekili yakalayabilirler mi bilmiyorum ama 8.vekili çıkarmak için yurtdışı oylarına ihtiyaç duymayacaklarını söyleyebilirim şimdiden…
CHP de hem HDP’ye yönelen seçmeninin bir kısmından hem de MHP’nin kafası karışık tabanından oy bekliyor. Dolayısıyla da kıl payı kaçırdığı 7.vekilleri bu kez Ankara’ya uğurlamak istiyor.
7 Haziran’ın flaş partileri HDP ve MHP idi. 1 Kasım’ın flaş partileri CHP ve AK Parti… Çok değil 3-4 puanlık oy hareketliliği küçükten büyüğe doğru gerçekleşecekmiş gibi görünüyor. Ama ufukta yine 4 partili bir TBMM fotoğrafı var.
Ve tek başına iktidar imkansız değil ama zor.
*
Hep partilerin beklentilerini yazdık şu ana kadar…
Peki, ben, siz yani biz ne bekliyoruz 1 Kasım’dan…
Her şeyden önce biraz huzur…
Sağlıklı bir demokrasi, anlayış, uzlaşı, birlikte yönetim… Yeniden tek parça hissetme, birlikte yaşayabilme imkanı… Gerisi gelir nasılsa…