GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
23 Ekim 2015 Cuma

1 Kasım’ın İzmir’i ve cemaat faktörü!

Artık tabiri caizse son düzlükteyiz. Ve fotoğraf netleşmeye başladı. Anket şirketlerine göre AK Parti ve CHP yükselişte... MHP ve HDP biraz kayıpta görünüyor. Anket şirketlerinin ağırlıklı olarak birleştiği bir diğer nokta da TBMM tablosunun tıpkı 7 Haziran’da olduğu gibi 4 partili olacağı.
Son düzlükte durum bu… Ama ‘at yarışı severler’ bilir. Son düzlük büyük sürprizlere gebedir çoğu zaman…
Peki, araştırma şirketleri böyle derken, sokağın dili ne söylüyor?
Üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri…
Gazetelerde çokça yayınlanan birkaç ankete şüpheyle yaklaştığım da oldu bu süreçte.
Son sürecin ‘iyi iş çıkaran’ partisi CHP’ye dönük bir algıdan şüphelenmedim desem yalan olur.
CHP’yi yüzde 27’yi aşamayacak bir parti olarak gösterip rüzgârın şiddetini düşürmeye dönüm bir operasyon kokusu aldım birinden…
Yüzde 30,4 gösteren şirket de ‘HDP lehine bir algı oluşturma’ töhmetiyle yüz yüze kaldı.
*
İzmir’e baktığımızda da durum aynı…
AK Parti ve CHP yükselişte…
7 Haziran’a göre…
CHP’lilere “7’ler tamam, 8’lere yürüyoruz” dedirten de bu tablo…
AK Partililerse 7 Haziran’da ‘yurt dışı oylarla’ kurtardığı 8.vekili bu kez ‘güle oynaya’ kazandık havasında… Onlar da 5’lerin derdine düşmüş durumda...
7 Haziran’da ‘yurt dışı oylarla’ Ankara biletini alan Kerem Ali Sürekli ile görüştüm. Sahadaki tablo hakkında ilginç bir tespiti var Sürekli’nin…
Bu seçimi 2007’ye benzetiyor öncelikle! AK Parti’nin Cumhuriyet Mitinglerinin gölgesinde ‘Cumhurbaşkanlığı krizi’ ile sürüklediği ve yüzde 47 oy oranıyla pek çoğumuzu şaşırttığı o seçime benzetiyor Sürekli 1 Kasım’ı ve ekliyor:
“7 Haziran’ı aday olarak yaşadım. Birçok seçimde de aktif rol aldım. Bu seçimde saha başka… Ama rüzgar bizim lehimize esiyor. İnşallah 4’ü değil 5’i çıkaracağız”

Bu tespiti çok dostane bir zeminde yaptığı için önemsiyorum.
2007 gibi yüksek bir orana ulaşacağını düşünmesem de AK Parti’nin İzmir’de belirli bir yükseliş eğrisi yakaladığını da görüyorum.
Ve bunu üç ana nedene bağlıyorum.
1-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Haziran’a göre aktif siyaset sahasından çekilmesi…
2-Halkın gündemini yakalayan (CHP’yi taklit etme pahasına) seçim vaatleri…
3-Listelerinde yaptığı kritik değişiklik…

Aslında üç maddeyi “7 Haziran’dan alınan ders” şeklinde tek bir maddeye de indirgemek mümkün…

Artan terör eylemleri ve iç savaş endişesinin, ekonomik kriz korkularıyla birleştiği, 1 Kasım yolunda, istikrar ve huzur arayan seçmenin Erdoğan’ın gölgesinden biraz olsun kurtulmuş gibi görünen Ahmet Davutoğlu’na bir şans verme eğilimini de unutmamak lazım.
AK Parti’nin 1 Kasım yolunda en büyük başarısı yahut şansıysa seçmen gündeminin değişmiş ya da değiştirilmiş olmasıdır.
7 Haziran’dan önce “‘Yeni Türkiye’ kavramını, başkanlık sistemini, 400 vekili” konuşan ve iyi bir çıkış yakalayan Selahattin Demirtaş’ı dinleyen Türkiye, şu anda terör tehdidi ve de ekonomik kriz beklentisiyle birlikte bir seçim yapmaya zorlanıyor.
Ve Erdoğan’ın sıcak siyaset sahnesinden biraz olsun çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurmaya gayret eden Davutoğlu’na kulak veriyor.
En azından öyle görünüyor. 
*
İzmir’e baktığımızda ise; Sahada Binali Yıldırım var. Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar da bölgesinde ‘Ben de varım’ dedirtecek bir aktivasyon sergiliyor.
Güya Kılıçdaroğlu İzmir’den aday…
Çankaya’daki Atlas Oteli’nin dışı da olmasa Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den aday olduğunu hissetmemiz zor. CHP yöneticileri kusura bakmasın…
Hiç de ‘İzmir’den başbakan çıkaracaklarmış gibi’ bir kampanya yürütmüyorlar. Dağa taşa ‘Karaoğlan yazılan’ seçimleri yakalayamayabilirler belki… Ama bu doz da fazla düşük, fazla mütevazı geliyor bana.
*

‘İzmir’den hangi parti kaç vekil çıkarır meselesi’ne geri dönersek;
AK Parti’nin her iki bölgeden de 4 vekili zorlanmadan çıkaracağı görünüyor.
MHP’nin oylarında az da olsa düşüş var. Ama AK Parti’den blok halde uzaklaşan ve her iki bölgede de 70-80 bine yakın oyu bulunan ‘cemaatin’ MHP’ye kitlesel omuz atma ihtimali de var. Bu ihtimal MHP’yi de dörtlemeye yetecektir.
Hatta Murat Koç 7 Haziran’da ikinci bölgede yakaladıkları yüzde 15’lik başarıya atıfta bulunarak, “15 bir oy daha alırsak ikinci bölgede üçleriz” iddiasıyla sahada tam gaz çalışıyor. CHP’nin her iki bölgede 6 vekili zorlanmadan çıkaracağı aşikâr. 7 Haziran’da kıl payı kaçırılan 7.vekillerin diğer iki partinin MHP ve HDP’nin performansına bağlı görünüyor. Ki CHP için 7.vekiller uzak değil… Barajı yine zorlanmadan geçeceği varsayılan HDP ise İzmir’de 2 vekili rahat çıkaracak bir potansiyele sahip…
*
7 Haziran’ın tıpkısının aynısı bir sonuç çıkabilir İzmir’den…
Belki de belirleyici olan cemaat faktörü olacak. 7 Haziran’da cemaatin adayı İlhan İşbilen’in sadece 1. Bölgeden 36 bin oy aldığı düşünülür ve cemaatin ‘blok oy kullanma’ potansiyeli hesaplanırsa demek istediğim daha net anlaşılacaktır.
Şu anda bilemediğimiz, hesaba katamadığımız tek faktör var. O da cemaat…
Görünen o ki cemaatin önünde de çok fazla seçenek yok. Ya MHP gülecek ya CHP… 3-5 bin oyun bile çok önemli olduğu böylesine kritik süreçlerde 35-40 bin blok oy çok şey ifade eder.
Cemaatin kime oy vermeyeceği belli…
Her ne kadar ‘taban’ MHP’ye daha yakın görünse de kurulacak üst düzey bir ilişki oyları blok halde CHP’ye de taşıyabilir. İzleyip göreceğiz.