GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
16 Aralık 2022 Cuma

Bir taşla iki kuş vuran aklın düşündürdükleri

Uzatmaya gerek yok. Akla takılan soru; Bir dönem son mu buluyor?  

Kılıçdaroğlu’nu Almanya’ya gönderen güçler sadece Kılıçdaroğlu’nu değil Erdoğan’ı da tedirgin etti. Belli ki bu operasyon iktidar çevrelerini de aşıyor. Onlar da şaşkın ve öfkeli.

Kılıçdaroğlu ve ekibi bu çalımı nasıl yedi?

Hagi’nin bir maçta karşısındaki ünlü defans oyuncusu Roberto Carlos   elleri havada donup kalırken inanılmaz bir çalımla geçtiği o müstesna anı anımsatıyor. Ünlü oyuncu gerçekten neye uğradığını şaşırmıştı. Herkese, “Böyle de çalım mı atılır, birader!” dedirtmişti.

Tarifeli uçakla Almanya’ya git. Saatler içinde özel uçakla geri dön. Yazık oldu. Hazır Rifkin Almanya’ya gelmişken canlı canlı onu da görecekti. Ne de olsa baş danışmanı…

Ama Akşener ile İmamoğlu’nun kucaklaşması öyle böyle değildi… Bir de CHP’li kalabalığa o denli coşkuyla konuştu ki CHP’nin lideri olsa ancak bu kadar olurdu. Gel de dur Almanya ‘da! Ancak Ülkeye apar topar geri döndüğünde iş işten çoktan geçmişti.

Neler oluyor? Görünen o ki İmamoğlu veya benzeri bir aday ile mümkün olan en geniş oy tabanı hedefleniyor. Diğer bir ifadeyle, kimlik siyasetinin öne çıktığı neo liberal dönemin liderleri siyaset sahnesinden çekilecek...

Belki de Rifkin’in işaret ettiği yolun taşları döşeniyor.

Bunları düşündürecek çok fazla öncül var.

Saraçhane Mitinginde İmamoğlu’na “artık 16 milyondan başka 85 milyon da senin yanında” diyen Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nun bir gün önce, “sen 16 milyonu yönet, belediye başkanısın sen belediye başkanı kal” mesajına net bir cevap verdi.

Evet, çarşı karıştı…

Erdoğan bir taraftan, Kılıçdaroğlu diğer taraftan, İmamoğlu’nun başına gelecekler var… Ya da adaylıktan geri duracak. Tabi, büyük efendiler bu duruma göz yumarsa…

Türkiye bir dönemin daha sonuna geliyor. Belli ki taşlar yerinden oynayacak. Gerek siyasette gerek kamu yönetiminde yeni dönemi yönetecek nitelikte kadrolara ihtiyaç var.

Ve bu süreci burjuvazinin yönetiyor olması kuvvetle muhtemeldir... Ya da devlet derinliklerinde bir şeyler oluyor…

Olan bitene salt hukuk sorunu olarak bakanlar yanlış yerlerde dolaşıyor.

Değişkenin değişkeninin değişkeni derken toplumsal dinamiklerin nasıl çalıştığını anlamak hepten zorlaştı. Belirsizlik büyüyor.

Çağımızda, bu gibi meselelerde süreç yönetimi öne çıktı. Ancak değişim sürecini kimlerin yönettiğine dair zihinler henüz bulanık.

2023 çok zorlu bir yıl olacağa benziyor.