GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
15 Ağustos 2021 Pazar

‘Benimle gel’ dediği ilk ve tek kadın!

Bugün Pazar...

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...

Bunu yaparken de...

“Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay” kitabının yazarı…

Araştırmacı-Yazar Dr. Alev Coşkun’u…

Saygıyla analım…

***

Meslektaşım Yılmaz Özdil…

Bir söyleşide…

Mevhibe Celalettin için şöyle diyor:

“Mustafa Kemal hayatı boyunca bir kadına (Benimle gel…) diyor... O da Mevhibe Celalettin... Dolayısıyla ben bu sebeple O’nun belki de hayatı boyunca en çok etkilendiği kadın olduğunu düşünüyorum...”

***

Peki, kimdir Mevhibe Celalettin?

***

Prenses Mevhibe Celalettin…

Padişah İkinci Abdülhamid’in kız kardeşi Cemile Sultan ile…

7 Mayıs 1884’te…

Taif Zindanı’nda boğdurulan…

Kocası Mahmut Celalettin Paşa’nın güzeller güzeli torunu…

***

Birinci Dünya Savaşı sonrası…

İstanbul’un işgal altındaki günleri…

Mevhibe Celalettin…

İki kocasından boşanmış, üç dil bilen…

Özgür yetişmiş bir prenses olarak davetlerin gözdesi…

Tam da o günlerde…

Şişli’deki görkemli bir davette Mustafa Kemal Paşa ile tanışıyor…

Bir elektriklenme oluyor!

***

Mustafa Kemal…

O gece Mevhibe Celalettin’i evine bırakıyor…

Genç kadın da…

Sarışın, yakışıklı Paşa’yı kahve içmeye davet ediyor…

Şafak sökene kadar süren sohbet ediyorlar…

O gece özel bir dostluğun ilk adımı atılıyor…

Sonra…

Paşa, şiddetli bir mide rahatsızlığı geçiriyor…

Ateşli hastalık, özel bakımı gerektiriyor…

Mevhibe Celalettin…

17 gün 17 gece Mustafa Kemal’ın yanından ayrılmıyor…

***

Günler, günleri kovalıyor…

Mustafa Kemal…

Güzel Mevhibe’ye bir görev veriyor…

Üstelik çok özel bir görev…

Mustafa Kemal’in, Şişli’deki evin tam karşısında bir konak var…

Bu konak…

İtalyan işgal güçleri komutanı Albay Roletto tarafından…

Karargah olarak kullanılıyor...

Bir sabah…

Mustafa Kemal…

Güzel prenses Mevhibe Celalettin’e şöyle diyor:

“Gelecek hafta Roletto’nun şu karşımızdaki evinde balo verilecek... Sizin bu baloya muhakkak gitmenizi istiyorum…”

Mevhibe Celalettin…

Paşa’ya davetli olmadığını…

Kimseyi tanımadığını söylediyse de…

Mustafa Kemal, nazik ısrarını sürdürüyor:

“Bu sizin için basit bir şey… Halledebilirsiniz; bunu sizden bekliyorum…”

Mevhibe Celalettin için, bu adeta bir emirdi; gülümsedi…

Mustafa Kemal’e cevap verdi:

“Madem ki emrediyorsunuz, ne yapıp yapıp giderim…”

Mustafa Kemal gülümsüyor:

“Emir değil, rica ediyorum…”

Prensesin hoşuna gidiyor o sözler:

“Peki, gitme yolunu buldum ve baloya gittim... Orada ne yapacağım?”

Atatürk, sevindiğini belli etmiyor:

“Bu işi halledin, ondan sonra sizinle uzun boylu görüşürüz…”

***

Mevhibe Celalettin, baloya davet edilmeyi başardı…

Mustafa Kemal’ın talimatıyla…

Özel bir kişinin kimlere konuştuğunu izledi…

Sonra da bunları…

Paşa’ya aktardı…

Veee, sürpriz…

O geceyi takip eden birkaç gün sonra…

Baş başa kaldıklarında…

Paşa, güzel kadına…

Anadolu’ya geçeceğini söyledi ve ekledi:

“Benimle gel Mevhibe…” dedi…

Prenses şaşırmıştı…

Sesi titremeye başlamıştı cevap verirken Paşa’ya…

“Düşünmeme gerek yok… Anadolu’ya geçeceğimi zannetmiyorum…”

Ve, o gece kıvılcım gibi başlayan…

Duygusal beraberlik son erdi…

***

Bu öykünün sonu acıklıdır…

Başlamadan biten aşklar neden masal haline gelir, bilir misiniz?

Çünkü, benzeri yoktur ve…

O aşkların bitmesini kimseler istemez…

***

Mustafa Kemal, bi’daha bu konuya açmadı…

O Samsun’a çıktı, Mevhibe ise İtalya’nın Milano kentine gitti…

Dört yıl yurtdışında yaşadı…

Parası tükenince İstanbul’a döndü….

Evi yoktu; arkadaşlarında kalmaya başladı...

O süreçte…

Hilafet kaldırıldı…

Hanedan’dan 155 kişi yurt dışına gönderildi...

Sürpriz!

Aralarında Mevhibe Sultan yoktu…

Gelgelelim, yaşayabilmesi için çalışması gerekiyordu…

Muhsin Ertuğrul’a gitti, yardım istedi…

Yetenekliydi, beğenildi…

Kadroya girdi; tiyatrocu oldu…

Afişlerdeki “Prenses Mevhibe” başlığı herkesin dikkatini çekiyordu…

Muhsin Ertuğrul Avrupa’ya gidince işsiz kaldı...

Çocukluk arkadaşlarından biri Osmanlı Bankası’nda yöneticiydi…

O güzel Prenses’e müsait bir pozisyon buldular…

Bankanın merkez şubesinde…

41 yaşında santral memuresi oldu…

***

Bitiriyoruz…

Mevhibe Sultan…

Her şeyini kaybetmişti ama gururunu asla…

Bi’kez olsun…

Atatürk’ü arayıp yardım istemedi…

Büyük dedesi… Büyük dayısı… Küçük dayısı padişahtı…

Oysa…

Prenses, kimse minnet etmedi…

Osmanlı Bankası’nda 25 yıla yakın çalıştı…

Taa ki, zatürreden hayatını kaybedene kadar…

Nokta…

Sonsöz: “Kimi sabrından susar, kimi saygısından, kimi de aşkından… / Hz. Mevlana…”