GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
5 Ağustos 2021 Perşembe

Kemal Bey'in aklından ne geçiyor?

Bekledi, bekledi ve bir TV programında…

Nihayet…

Kalbinden geçeni söyleyiverdi:

“Millet İttifakı derse ki, (Siz aday olun), kabul ederim... Çünkü onurlu bir görev cumhurbaşkanlığı ve o görevin çok ötesinde Türkiye'ye gerçek anlamda demokrasiyi getirecek kişi olacak…”

***

İyi de…

Kemal Kılıçdaroğlu…

24 Haziran 2018 seçimlerinde…

Neden “cumhurbaşkanı adayı” olmadı?

Yoksa bugünkü coşkun duygularını…

Üç yıl önce “sessiz” biçimde seslenirdi de…

İYİ Parti ile Saadet’in genel başkanları…

“Olmaz Kemal Bey… En azından ilk turda biz de sandığa girelim… Eğer maç ikinci tura kalırsa Allah kerim…” filan, diyerek kapıyı mı kapattılar?

Kaldı ki…

İYİ Parti seçimlere girebilsin diye…

Tarihe geçen bi’iyilik yaptı Kemal Bey…

Gözünü kapattı…

15 milletvekilini Meral Hanım’ın saflarına yolladı…

Bu güzelliğin altında kalınır mı?

Kalınmaz!

O zaman…

Neden Muharrem İnce, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ilan edildi?

***

100 puanlık altın soru şu:

“Kemal Bey, Muharrem İnce’nin yerine CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak yarışa girseydi, sandıktan %31 ile çıkabilir miydi?”

100 puanlık gümüş soru şu:

“Üç yıl önceki yarışta Millet Cephesi, olduğu gibi Muharrem İnce’nin adaylığında buluşsaydı iş ikinci seçime kalır mıydı?”

***

Her iki soruya…

O günkü Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yapısına bakarak…

Cevap vermek gerekirse…

Çok rahat…

“Yarışın ikinci tura kalması mucize olurdu…” diyebiliriz…

***

Ne’tekim…

Bu fotoğrafı Kemal Kılıçdaroğlu gördü ve…

Kıvrak bir siyasi atakla…

Aday olmadı, adaylık ceketini Muharrem İnce’ye giydirdi…

Bugün için…

“Zamanı geldi…” diyor…

O’na göre…

Mevcut iktidarı “götürecek” bütün unsurlar hazır…

Kaynamayan tencere…

Yüksek enflasyon…

Koronavirüs belasının aldığı canlar…

Mülteciler sorunu…

Bi’türlü önüne geçilemeyen pahalılık…

Yetmezmiş gibi…

Ciğerlerimizi yakan Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangını…

CHP’nin Liderine göre…

Erken seçim için kurulacak sandıklar…

Türkiye’nin yönetimini değiştirecek…

***

Peki, yönetim değişince ne olacak?

Türkiye…

Nasıl bir görüntü ile yoluna devam edecek?

Kılıçdaroğlu özetliyor:

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem gelecek ve cumhurbaşkanı sahip olduğu yetkilerin önemli kısmını tekrar parlamentoya devredecek... Dolayısıyla, seçilecek cumhurbaşkanının nefsine hakim olması, verdiği sözde durması lazım…”

Peki, “nefsine hakim olmak?” ne demek?

“Nefs” in, 20’den fazla anlamı var; en geçerlisi “irade”

Altıok’lu partinin yedinci genel başkanı Kılıçdaroğlu…

Seçilecek Cumhurbaşkanı’nın “nefsi”ne…

Nasıl hakim olması gerektiğini şöyle özetliyor:

“Yeni cumhurbaşkanı da başlangıçta olağanüstü yetkilere sahip olacak... (Cumhurbaşkanı oldum, bütün yetkiler bende, ne demek parlamenter sistem, nereden çıktı bu?) derse, her şey tuzla buz olur... Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'i getireceğiz ve sahip olduğu yetkilerin önemli bir kısmını tekrar TBMM’ye devredecek... Dolayısıyla, seçilecek cumhurbaşkanının nefsine hakim olması, verdiği sözde durması lazım…”

***

Peki, bi’altın soru daha…

Millet İttifakı’nın liderleri geniş buluşmada…

Kılıçdaroğlu’na…

“Buyrun aday olun ama biz de Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyoruz… En azından ilk turda…” derlerse…

N’olacak?

Şu olacak…

Sayın Kılıçdaroğlu, az-biraz düşünür gibi yapacak ve…

Aynen 2018 Haziran’ında olduğu gibi…

Asırlık CHP’ye gönül verenleri şaşırtarak…

“İşte adayımız Ekrem İmamoğlu…” diyecek…

Böylece…

Hem CHP’nin patronluk koltuğu riske girmeyecek…

Hem de…

“Cumhurbaşkanlığı makam yarışı” için…

Kendisinden daha fazla oy toplama garantisi…

Neredeyse %100 olan Ekrem İmamoğlu’na meydanı bırakacak…

Tarih şunu açık-net yazmıştır:

CHP’de “Number One” olmuş biri o koltuğu isteyerek bırakmaz!

***

Ekrem İmamoğlu…

Türkiye’nin bugünkü panoramasında…

Millet İttifakı’nın…

Bulup, bulabileceği “en etkin” Cumhurbaşkanı adayıdır…

Zaten…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun gönlünden geçen de budur…

Önemli olan…

Meral Akşener’le “ittifakın kabuğunu çatlatacak” bir tablo ortaya çıkmasın…

Büyük ihtimalle…

“Büyük Plan” plan A’dan Z’ye budur…

Nokta…

Sonsöz: “Üzülme, kaybettiğin her şey başka bir surette bir gün mutlaka geri döner… / Hz. Mevlana…”