GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
11 Ağustos 2021 Çarşamba

Alev savaşçısı vekil!

Cehennem alevleri daha görünmeden…

Taşıdığı kavurucu sıcak hava…

Onlarca metre uzaktaki yangın savaşçılarının yüzünü yalıyordu…

Gecenin zifiri karanlığı yamaca inmiş…

Köylüler…

Alevlerin önünü kesmek için…

Onlarca metre uzaktan su taşımak yerine…

Avuç avuç kum atıyorlardı alevlerin yoluna…

Gömlek, pantolon filan… demeden…

Mücadeleye destek verenlerin arasına karıştı…

Önce kumları avuçlayıp, alevleri kesmek için destek verdi…

Onu bıraktı…

Kırık dallarla yaklaşan küçük ateşleri…

Üstüne vura vura söndürmeye çalıştı…

Sabahın ilk ışıklarında…

İzmir’e dönecekti…

Terden sırılsıklamdı…

Az ilerde atalarının köyü vardı…

Kızıl ölüm, adım adım köye yaklaşıyordu…

Köylüler, “Siz gidin artık vekilim…” derken…

Cep telefonuna tınnn… diye mesaj geldi…

Tek cümleydi:

“Dedenin mezarını bırakıp nereye gidiyorsun?”

Mesajı okuyunca…

İliklerine kadar titredi…

“Acaba kan mı çekiyor?” düşüncesi dalgalandı yüreğinde…

***

Dört gündür…

Cennetten bir parça Muğla’nın Kavaklıdere İlçesi’ne bağlı…

Çamlıbel Köyü’ndeydi…

Anacığı bu köyden gelin gitmişti İzmir’in Torbalı’sına…

Kızıl alevlerin ışığı yüzüne vurduğunda…

Köylüler…

Milletvekili’nin yanaklarından süzülen yaşları fark ettiler…

Tam o sırada…

Su tankeri yetişti olay yerine…

Alevlerle boğuşmak artık daha kolaydı…

Ha’di… Ha’di…

Bi’gayret daha…

***

O vekili tan ağarırken traktörün römorkuna yolladı köylüler…

“Az biraz dinlenin, sonra bize katılırsınız” dediler…

“Yapamam…” dedi…

Toprak atmaya devam etti…

Ortalık ışımaya başladığında…

Yangın neden olduğu kesif dumandan nefes alamıyordu…

Her şeye rağmen…

O büyük çaba…

Alevlerin dedesinin köyüne gelmesine engel olmuştu…

Sadece evlerden birinin bahçesine ateş düşmüş…

O da anında söndürülmüştü…

***

O vekil üç gün üç gece boyunca…

Bir ağaç daha yanmasın diye…

Dört kez yanma tehlikesi geçirdi…

Sonra…

Tekrar yola çıktı…

Kötü haber tez gelmişti…

Bu kez rotasında Yatağan’a bağlı…

Hacıveliler Köyü vardı…

Alevler 400 metrelik tepeye doğru yaklaşıyordu…

Görevli yüzbaşıyla birlikte tepeye vardı…

Kızıl yılan dolana dolana bulundukları yere ilerliyordu…

Arazözdeki su bitince…

400 metre zirveye arazözle su taşıdılar…

Adım atamaz hale geldiklerinde…

Vekilin ve ekibin yüzünde…

Hacıveliler Tepesi’ni kurtardıkları için…

Mutluluk ışıltısı vardı…

***

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın…

Dede topraklarındaki…

Cehennem alevleriyle verdiği mücadele hala sürüyor…

Elleri zarar görse de…

Umudu hiç tükenmedi…

Ararsanız İzmir’in vekili Kaya’yı…

Hala…

Muğla civarında “bir karış” bile olsa…

Alevlerden bu kadim vatan topraklarını korumak için çabalıyor…

***

Bitiriyoruz; kıssadan hisse bir hikaye ile…

Ucu bucağı görünmeyen bir ormanda yangın çıkmış…

Hayvanlar kaçışmaya başlamış…

Kendilerini tükenmiş, çaresiz ve güçsüz hissediyorlarmış…

Bir kuş hariç…

O minik kuş, önce dereye doğru uçmuş…

Gagasına bir damla su almış…

Sonra da…

Ormana kadar uçup alevlerin üzerine bırakmış…

O sırada diğer hayvanlar, çaresiz bir şekilde yangını seyrediyorlarmış…

Aralarında…

Kocaman hortumuyla çok daha fazla su taşıyabilecek fil bile varmış!

Diğerleri minik kuşa sormuşlar:

“Senin kanatların çok küçük, gagan ise minicik... Her seferinde ancak bir damla su taşıyabilirsin! Koca yangın böyle söner mi?” 

Bu sözler karşısında…

O küçük kuşun hiç cesareti kırılmamış…

Damla damla su taşımaya devam ederken…

Bi’ara dönüp diğerlerine cevap vermiş:

Yapabileceğimin en iyisini yapıyorum…”

Nokta…

Sonsöz: “Bir yandan korkun, bir yandan umudun varsa, iki kanatlı olursun… Tek kanatla uçulmaz zaten… / Hz. Mevlana…”